HABER-YORUM | ENGİN TENEKECİ
Geçtiğimiz günlerde Yol’tv seçime ilişkin bir sokak röportajı gerçekleştirdi. Kamera önünde konuşan bir çiftin açıklamaları kısa sürede ülkede gündem oldu. Erkek, CHP’nin bugüne kadar ülkeye ne yaptığını sordu. Kadınsa eşine misilleme yaparak, “Erdoğan ne yapmış?” şeklinde bir soru yöneltti. Erkek, eşinin bu açıklaması üzerine, “Sen git İmamoğlu’nun yanına.” dedi. Kadınsa, zaten İmamoğlunu yanında olduğunu ve bu kararını kimsenin değiştiremeyeceğini söyledi.
Medya Analiz programına katılan İmamoğlu ise, çiftin bu tür açıklamalarını demokrat bir aile fotoğrafı olarak niteledi ve şöyle devam etti: “Hanımefendiyi de beyefendiyi de kutluyorum. Türkiye’de bir bölünmüşlük var, ben birleştirmek için geldim.”
Çiftin açıklamaları, AKP ideolojisinin memleketin sosyal yaşamında hem de halk bazında nasıl bir ayrışmalar meydana getirdiğine dair net bir fotoğrafı hükmünde. Siyasi tarafgirlik halkı öyle bir ayrışma noktasına getirmiş ki, bir koca eşine kamera önünde onun desteklediği bir belediye başkan adayını kastederek çok rahatlıkla, “Sen git İmamoğlu’nun yanına.” dedirttiriyor.
Evli çiftin İmamoğlu-Yıldırım tartışması:
-Onun yanındayım zaten, kimse değiştiremez
-Bugün bana kömür getirse ne olacak, bama haktan söz ethttps://t.co/wepjNQ0eKT pic.twitter.com/QjJ2uZGmdy
— Tr724 (@tr724com) 23 Mayıs 2019
Bu ayrışmanın öyle hokus pokus türünden hemen çözülecek bir şey değil. Siyasal islamofaşist ve, iki yüzlü AKP iktidarının eliyle bu hale gelen halkın ıslahının uzun bir süre alacağı belli. Zaten belli bir yaşa gelmiş bir zihniyetin zihniyetini değiştirmek, sosyoloji ve pedagoji-psikoloji ilimlerinin de kurallarına ters düşen bir şeydir.
AKP sapık zihniyeti toplumu öyle bir kıvama getirdi ki, artık Türkiye’de herşey AKP siyasetinden ibaretmiş havası esiyor, estiriliyor. Hatta bir vatandaş AKP’yi desteklemiyorsa o, vatan haini, terörist, darbeci ilan ediliyor; hapisle ve aba altından sopayla tehdit ediliyor. Aslında bunlar normal, çünkü halk, AKP’nin dünya kadar hata ve cürümlerine göz yumdu, yumuyor! “Çalıyorlar ama çalışıyorlar; günahımı bile vermem Erdoğan’a, ancak oyum yine ona.” diyorlar.
Kendini soyup soğana çeviren, sopa gösteren, “siz benim marabamsınız, sizi ben besliyorum. O yüzden beni destekleyeceksiniz” diyen, böyle bir siyasi zihniyete aşık bir halk arzı endam etmiş durumda! Düğmeli cüppeye sahip hukukçular, sözüm ona sanatçılar, akademisyenler, medya, spor camiası.. şu an Erdoğan’lı AKP iktidarı karşısında serfüru ediyor!
Zaten Hizmetteki özellikle çocuklu annelere yaptıkları zulüm, iftira, hukuksuzluk, gasp.. arz ve semayı velveleye getirmekte. Daha önce Ergenekon davasından içeri atılan bir rütbeli, “Çıkacağız, çocuklarına kadar acımayacağız.” şeklinde acımasız, gaddar bir açıklamada bulunmamış mıydı!
AKP cahili cühela bir nesil yetiştirdi. Sosyolojide böyle bir tabir var mı bilmiyorum, bir bilinç kayması kuşak hortlattı. Kendisi din-diyanetle ilgisi olmadığı halde, çevresini şeriatı getirmeye ikna ettiğiyle övünen şuursuz bir kuşak! AKP’yi desteklemeyenlere karşı kinle oturup kalkan insafsız bir nesil! Ama şu bir gerçek; AKP gayri meşru yollarla elde ettiği maddi güçle bir çok kesimi kendisine bağlamış durumda. Özellikle yazılı, sosyal ve görüntülü medyayla adeta şeytanlara taş çıkarttıracak post-modern bir kutuplaşma kampanyası sürdürüyor! Sosyal-medya ile oluşturduğu psikolojik harp birimleriyle halkı istediği gibi yönlendiriyor. Bir bayide ki neredeyse bütün gazetelerde atılan aynı başlıklar buna bariz bir misaldir.
Kendi yalanına kendisi inanan, güce adeta tapan, yeri geldiğinde kutsal değerleri çok rahatlıkla çıkarları için kullanan AKP artık kan kaybediyor. Bir zamanlar, ayetinde ifadesiyle Firavun’un dediği gibi, “bana izin verirseniz, beni seçerseniz” minvalinde bir ruh haleti sergiliyor.
AKP bir enkaz bırakıp gidecek ve ardından milyonların ahını alacak ve şimdiden alıyor da zaten. Arkasında bıraktığı o korkunç tahribat ve yozlaşmanın tamiri öyle bir nefhada da mümkün olmayıp, ciddi bir mesai gerektirecek!