HABER ANALİZ | İLKER DOĞAN
‘Alt kademe büro elemanı’ Kürşat Ayvatoğlu’nun, arkadaşlarının ifadeleri üzerine yeniden gözaltına alınması iktidarın Türkiye’deki uyuşturucu trafiğindeki rolünü yeniden tartışmaya açtı. AKP içerisinde uyuşturucu kullanan ve temin tek ismin Kürşat Ayvatoğlu olmadığını herkes biliyor. Bizzat AKP’nin içinde bulunan bilindik ‘troller’ de Kürşat Ayvatoğlu gibi çok sayıda isim olduğunu söylüyor.
Önceki gün Söke Gençlik Kolları Yönetim Kurulu Başkanı olan Y.Ç.’ye de uyuşturucu kullanmaktan işlem yapıldığı ve olayın gizlendiği ortaya çıktı. AKP Aydın İl Gençlik Kolları Başkanı Ali Demir de sosyal medyadan yaptığı paylaşımla konuyu doğruladı.
Bunlar AKP’nin adının uyuşturucuyla anıldığı ilk vakalar değil. Geçtiğimiz aylarda ölen AKP’li Burhan Kuzu’nun uyuşturucu baronu olarak bilinen Zindaşti’nin tahliyesi için hakim ve savcıları aradığı ortaya çıkmıştı.
5 TON UYUŞTURUCUNUN SAHİBİ TÜRKİYE’DEYDİ
Ayrıca geçtiğimiz yıl Kolombiya’da bir gemide ele geçirilen 5 ton kokainle ilgili sır perdesi hala aralanabilmiş değil. Değeri 265 milyon dolar olan kokainin sahibinin Türkiye’den olduğu ise uluslararası istihbarat raporlarına girdi.
Eski Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz de geçtiğimiz aralık ayına otomobilinde yaklaşık 100 kilo eroinle birlikte yakalanmıştı. Konuya ilişkin haberlere de erişim engeli geldi. AKP’nin ‘uyuşturucu’ dosyasına her gün yenileri ekleniyor.
İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun AKP’li ‘alt kademe büro elemanı’ Kürşat Ayvatoğlu ile ilgili yaptığı açıklama önemliydi. Ayvatoğlu’nun dönem dönem kokain kullandığı, arkadaşlarına satın alıp temin ettiği yönünde bulgulara eriştiklerini söyledi. Ardından da üstü kapalı tehdit etti: “Bu meseleyi milletvekili olup da paylaşanlarla ilgili sadece üzülüyorum. Allah muhafaza, en yakınlarında böyle bir şey çıkarsa ne diyeceğiz? O kişiyi mi sorgulayacağız?”
Süleyman Soylu’nun açıklamasından bazı milletvekillerinin yakınlarının da kokain kullandığını anlıyoruz. Tıpkı iddia edildiği gibi…
SERVETİNİN KAYNAĞI NEDEN ARAŞTIRILMIYOR?
AKP Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ da dün Ayvatoğlu ile ilgili konuştu. Parti tabanından ‘helallik’ istedi. Ayvatoğlu’nun nasıl zenginleştiği yönündeki soruya ise “Bir seneki süre zarfında bir şey olduğunu düşünmüyorum.” şeklinde cevap verdi. İktidar temsilcileri samimi ise Kürşat Ayvatoğlu, Genel Merkez’e gelmeden önce AKP’li Kastamonu belediyesinde çalışıyordu. O döneme ilişkin araştırma yapmak bir kaç günlerini alır.
Kürşat Ayvatoğlu’nun içtiği kokain kimsenin umurunda değil aslında. Herkes basit birkaç sorunun cevabını istiyor; “Alt kademe büro elemanı olduğu ileri sürülen 28 yaşında bir genç, milyon liralık otomobillere nasıl biniyor, ultra lüks otellerde nasıl tatil yapıyor? Söz konusu lüks hayatın kaynağı nedir? Eğer iddia edildiği gibi büro elemanı değilse, gerçekte ne iş yapıyordu?”
5 TON KOKAİN KİME AİTTİ?
AKP rejiminin adı uyuşturucu ile ilk kez anılmıyor. Bu konuda çok ciddi iddialar var. Geçtiğimiz yıl haziran ayında Kolombiya polisi, Türkiye’ye gönderilecek yaklaşık 5 ton kokain ele geçirmişti. Kolombiya Savunma Bakanı, yakalanan kokainin değerinin 265 milyon dolar olduğunu açıkladı. Kolombiya narkotik polisinin direktörü Jorge Luis Ramirez Aragon ise söz konusu konteynerlerin Türkiye’ye götürülmesinin planlandığını belirtti. Kokainin sahibinin Türkiye olduğu ABD narkotik kayıtlarına da girmiş durumda. Peki bu kadar yüklü miktarda kokaini Türkiye’de kim alabilir?
UYUŞTURUCU TRAFİĞİ KİMİN ELİNDE?
Sürgün gazeteci Said Sefa, Türkiye’deki uyuşturucu trafiği ile ilgili geçtiğimiz aylarda çok önemli yayınlar yaptı. Konuşmalarının tamamının belgeli, sağlam delile dayandığını söylüyordu. Sefa’nın anlattıklarına göre Kolombiya’da ele geçirilen 5 ton kokainin sahibi İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun kuzenlerinden biri. Sefa, Türkiye’de uyuşturucu trafiğinin bizzat Soylu tarafından yürütüldüğünü iddia ediyor. “Bütün bu mekanizmayı devralmaya çalışıyorlar.” diyen Sefa, Jandarma Genel Komutanı Arif Çetin’in de mekanizmada aktif olarak rol aldığını anlatıyor:
HAKAN FİDAN BU İŞİN NERESİNDE?
Said Sefa’nın ‘sağlam’ kaynaklara dayandırdığı iddiasına göre MİT Başkanı Hakan Fidan da uyuşturucu trafiğinde rol alıyor. Sefa, “Mafya ve istihbarat bu işin neresinde? İstanbul’da uyuşturucu trafiğini Sarallar grubu yönetiyor. Her sevkiyatta Sarallar’a (Bedrettin Saral) yüzde 20 oranında bir pay veriliyor. Bedrettin Saral’ı takibe eden istihbarat ekibi 2015’de çok önemli bir bilgiye ulaşıyor. İstanbul Ortaköy’de Bedrettin Saral ile Hakan Fidan’ın görüştüğü tespit ediliyor. Hakan Fidan, uyuşturucu kaçakçılığının başında olan ve Avrupa’ya sevkiyatından sorumlu olan Bedrettin Saral’la görüşüyor.” diyor.
BÜROKRAT 100 KİLO EROİNLE YAKALANMIŞTI
Sosyal Uyum İçin Avrupalı Müslümanlar Girişimi (EMİSCO) Sözcüsü, eski Brüksel Büyükelçiliği Basın Müşaviri Veysel Filiz’i hatırlarsınız. Otomobilinde yaklaşık 100 kilo eroinle Hamzabeyli sınır kapısında yakalanmıştı. 22 Aralık’ta duyulan skandalın yaklaşık 15 gün önce yaşandığı ortaya çıktı. Rezalet sır gibi saklanmıştı. Olay duyulduktan ve haber olduktan hemen sonra jet hızıyla ‘yayın yasağı’ kararı geldi. Filiz’in iktidar temsilcilerinin içerisinde olduğu mekanizmada görev alan bürokratlardan sadece biri olduğu ileri sürülüyor. İddiaya göre söz konusu mekanizmanın içerisinde savcılar, hakimler, müşavirler vb. bürokratlar da var.
BURHAN KUZU, ZİNDAŞTİ İLİŞKİSİ
Geçtiğimiz aylarda Covid-19 nedeniyle öldüğü ileri sürülen Burhan Kuzu’nun, uyuşturucu baronu olarak bilinen Zindaşti ile ilişkisi de herkesin malumu. Kuzu’nun, Zindaşti’nin tahliye edilmesi için hakim ve savcıları aradığı ortaya çıkmıştı. Önce iddiaları reddeden ve Zindaşti’yi tanımadığını ileri süren Kuzu, fotoğraflarının ortaya çıkması üzerine aradığını kabul etmek zorunda kalmıştı. AKP’li üst düzey bir yöneticinin, bütün dünyada ‘uyuşturucu baronu’ olarak bilinen bir isimle ne işi olabilirdi? Çok şey biliyordu Kuzu ve sırlarıyla birlikte göçtü gitti…
Türkiye’nin uyuşturucu pazarı 2 milyar dolar
Kokain, esrar, amfetaminler gibi başlıca uyuşturucuların küresel perakende piyasasının 500 milyar dolar civarında olduğu tahmin ediliyor. Uluslararası raporlara da benzer rakamlar giriyor. 2019 Avrupa Uyuşturucu Pazarları Raporu’na göre, 2017 verilerine dayalı tahminlerde Avrupa perakende uyuşturucu piyasasının büyüklüğünün minimum 30 milyar avro olduğu belirtiliyor. Peki Türkiye’de durum ne?
Net bir rakam vermek mümkün değil. Ancak uzmanlara göre uyuşturucunun ancak yüzde 10 yakalanabiliyor. Önceki yıl ele geçirilen uyuşturucunun piyasa değeri 14 milyar lira düzeyindeydi. Dolayısıyla toplam pazarın da 140-150 milyar lira olduğu tahmin ediliyor. Bu da yaklaşık 2 milyar dolara tekabül ediyor.
Türkiye emniyetteki büyük tasfiyeden önce %10 yakalıyordu. Ama asıl önemli olan tasfiyeden önce tüm illerde narkotik polisi çetelere yönelik büyük mücadele içindeydi çok ciddi sahış yakalama oranları nispeten az olmakla birlikte çokça tutuklamada olurdu. o dönem polisinin Yarım kilo esrarla 10 kişi tutuklatan bir mücadele tarzı vardı. Yani organizasyonları çözümleyen çökerten uluslar arası işbirliği yapan bir narkotik polisi. Ama o kadrolar tasfiye edildi ve yerlerine siyasete kul köle olan bir emniyet teşkilatı dizayn edildi. Buna rağmen son beş yılda birkaç büyük yakalama oldu ama gruplara yönelik bir planlı çalışma duymadık. İşin kötüsü kolombiyadaki yakalama bize gösterdiki türkiye haksız kazanç ve zenginleşme ile kokain için anlaşılan hedef ülke pozisyonunu üst seviyeye taşımış durumda. Bunda akp iktidarının bazı kesimleri hızla zenginleştirmesin etkisi var elbette. Ancak asıl görünmeyen taraf eroin işi. Çünkü eroini muhtemelen mit örtülü operasyonlara kaynak olması adına birinin izni ve emri ile kontrol ediyor. Ama bir zamanlar ABD nin yaptığı gibi yapabildiklerini sanmıyorum. Yani türkiyedeki yöneticiler muhtemel zaman içinde o işide kendi ceplerine çevirdiler. Aslında bu ülkedeki en büyük uyuşturucu baronunun kim olduğunu herkes tahmin ediyordur.