NECİP F. BAHADIR | YORUM
‘Adalet ve kalkınma’ hedefiyle yola çıkan Erdoğan’ın AKP’si, 22 yılın sonunda ‘Mangal Partisi’ne dönüştü. AKP’nin hali pürmelalini, o fotoğraftan daha iyi özetleyecek görüntü bulmak zor. AKP milletvekilinin Monaco’daki ‘istakoz tabağını’ da unutmak mümkün değil tabii. Bilal Erdoğan’ın lüks yatta çevirdiği ‘kuzuyu’ da bu halkaya eklemek gerekir.
‘İstakoz ve kuzu çevirme’ de hafife alınmalı ama ‘sucuk mangalı’ hepsinin önünde. Olay mahalli; Kayseri… AKP’nin en yüksek oy aldığı şehirlerden… Mangalcılar bir bakan, bir eski bakan, aralarında sabık genel kurmay başkanının da bulunduğu şehrin milletvekilleri ve belediye başkanı… Başka zevat da var. Fakat hemen göze çarpan ve mangalın başından ayrılmayan erkan-ı sucuk bunlar.
Istakozun kahramanı tek milletvekiliydi. Çevrilen kuzuya iştahla bakanlar ise Bilal Erdoğan ve gizemli bir arkadaşıydı. Istakoz bir iletişim kazası sonucu haber oldu. AKP yönetimini tartışmalar rahatsız etti lakin günün sonunda ıstakozu afiyetle yiyen milletvekiline Erdoğan tarafından ‘afiyet olsun’ dendi; mesele tatlıya bağlandı.
Bilal Erdoğan o mis gibi kızarmış kuzunun fotoğrafı ve haberlerine yayın yasağı getirdi. Karar aldırmakta hiç zorlanmadı, çünkü yargı elinin altında… Talebi ‘emir’ olarak algılandı, kuzulu Bilal Erdoğan’ın fotoğrafını yayınlamak ve hakkında yorum yapmak yasaklanıverdi. ‘Yasakları yasaklayacağı’ vaadiyle iş başına gelen AKP ‘yemek fotoğrafını’ bile yasakladı. Türkiye bunu da gördü. AKP yasak kararının kuzu fotoğrafından daha fazla yıprattığını idrak edemedi.
“Kayseri hamsisi bunlar!”
Kayseri’deki fotoğrafa bakıyorum; dizi dizi ızgaralar… Üzerinde çıtır çıtır kızaran sucuklar… Köze düşen yağın dumanı tütüyor… Mangalın başına geçen Gençlik ve Spor’dan sorumlu Bakan Aşkın Bak’ın keyfi yerinde… “Ekmekleri getir, derya bunlar. Balık da var, hamsi de var. Çevir yanmasın…!” diye sesleniyor. Medyaya poz veriyor aslında.
“Istakoz da var!” deseydi çok anlamlı olurdu. Istakozun mangalı olur mu bilmiyorum. Olmaz herhalde… Bir başka AKP’li mangalda ıstakoz yapmaya kalkışırsa öğrenebiliriz.
Hızını alamayan bir AKP’li, “Kayseri hamsisi bunlar!” diye bağırıyor. Kime? Bütün Türkiye’ye… Sucuğa ‘hamsi’ dendiğini de ilk kez tanık oluyoruz. Ekmekler geldi mi? Aralarına sucuklar yerleştirildi mi? Balık, hamsi ızgaradaki yerini aldı mı? Bilmiyoruz. Sucukları kimin yediğinden de haberimiz yok. Tepkiler üzerine Belediye Başkanı Memduh Büyükkılıç’ın, “Pişirdik ama bir lokma ağzımıza atmadık!” dedi.
Pişirdikleri sucukların tadına da mı bakmadılar? Başkan bu, yalan söylemeyeceğine göre inanmak durumundayız. “Yiyiniz, içiniz, masraf etmeyiniz!” sözü hükmünü icra etmedi mi? Sucuğun kokusuyla mı yetindiler yani! O kokuya direnebilmek de doğrusu büyük marifet. O zaman sucukları kim yedi? Başkan keşke onu da söyleyiverseydi.
Hulusi Akar kime sitem ediyor; sucuklar gerçek değil mi?
Fotoğrafta dikkatimi çeken, takım elbisesiyle mangalın etrafında dolanan Hulusi Akar… Bir zamanların genelkurmay başkanı. Onun da keyfi yerinde. Ceketinin içine zor sığmış. O fit halinden eser kalmamış. Sucuklarla dolu tel ızgarayı ters yüz ederken de kadraja girmiş. Hiç de acemiye benzemiyor. Mangal ustası gibi. Gözü ızgarada çıtırdayan sucuklarda. Kokusundan sarhoş olmuş hali var.
Haberlerden Başkan Büyükkılıç gibi Akar da rahatsız… Sosyal medyadan Büyükkılıç’ın açıklamasına, “Haber olarak hazırlayanlara, pişirenlere, servis edenlere ve bunu yiyenlere afiyet olsun” notunu düşerek paylaşmış. Neden alınganlık gösteriyor ki Akar, haberde yanlış olan ne? Onu söyleseydi. Izgaranın üzerindeki sucuklar gerçek değil mi? Fotoğraftaki görüntüsü mü montaj?
Mangal da fotoğraftaki kişiler de gerçek ise -ki öyle- bu sitem niye? Eğer Başkan’ın ‘tanıtım’ dediği mangal partisine vatandaşın ‘afiyet olsun’ demesini bekliyorsa, kurmay zekasına acırım. Bu görüntünün yankılarını hesap edemeyen bir kişinin genelkurmay başkanlığı koltuğuna kadar yükselmesini anlayan beri gelsin. Rahatsızlık da alınganlık da, sitem de yersiz. Medyaya, vatandaşa kızmaya gerek yok… Gazeteci gördüğünü haber yaptı, millet de haberi doğru anladı.
Allah bir kulunu rezil etmek isterse önce aklını alır!
O fotoğrafın sonuçlarını o mangalın başına geçerken düşünecektiniz. Düşünemeyecek kadar aklınızdan zorunuz varsa başınıza gelenlere müstahaksınız. “Allah bir kulunu rezil etmek isterse önce aklını alırmış.”
Basit bir gerçeği düşünememek başka türlü nasıl izah edilebilir. Siyasetçinin iğne deliği kadar açığı varsa darbeyi oradan alır. AKP’nin bırakın iğne deliğini üzerinde elbisesi yok, çıplak.
Milli Görüş elbisesi meğer Erdoğan ve arkadaşlarının suçlarını, günahlarını ve ayıplarını örtüyormuş. O elbise çıkınca her şey ortaya döküldü.
Başkan’ın dediğine göre etkinlik ‘şehrin tanıtımı’ içinmiş. Etkinlik hedefine ulaştı. Millet hem Kayseri’yi hem sucukları hem de AKP’lileri tanıdı. Ben de o fotoğrafta gördüğüm AKP’nin gerçek yüzünü tanıtmak için yazıyorum bu yazıyı. Siyaset böyledir, düşüş başlamaya görsün her iş ters gider. Normal zamanlarda yan gözle bakılıp geçilecek fotoğraf gündemin ana konusu oluverir. AKP’nin yaşadığı da bu.
Eskiden AKP yukarıya doğru düşerdi. Faullü her hareketi lehine sonuç verirdi. Şimdi normal eylemleri bile olağanüstü yorumlara yol açıyor. Artık yukarıya değil, aşağıya doğru tepe taklak düşüyor. Kayseri’deki fotoğrafın anlamı bu. Ben AKP’lilerin vatandaştan ‘Afiyet olsun’ beklentisine şaşkınım. Geçti o günler… Bundan sonra sokaktan duyacağınız ses: “Zıkkımın kökünü yiyin!..”
Yarın Tevfik Fikret’in ‘Han-ı Yağma’ şiiri okunacak yüzünüze;
‘Yiyin efendiler yiyin, bu han-ı iştiha sizin
Doyunca, tıksırınca, çatlayıncaya kadar yiyin!
Bu harmanın gelir sonu kapıştırın giderayak
Yarın bakarsınız söner bugün çıtırdayan ocak
Bugünkü mideler kavi, bugünkü sucuklar sıcak
Atıştırın, tıkıştırın, kapış kapış, çanak çanak…’.
Fikret, sanki bu mısraları Kayseri fotoğrafına bakıp yazmış.
AKP’liler sucuk yemesin mi? Mangal yapmasın mı? AKP’lilerin neyi eksik? Ezan susmaz, bayrak inmez de mangal söner mi?
Cevabı TÜRK-İŞ Başkanı Ergün Atalay versin: “Şu anda öyle bir noktadayız ki ben 40 senedir böyle bir sıkıntı hatırlamıyorum.”
Ben de yarım asrı devirdim böyle bir Mangal Partisi görmedim. AKP döndü dolaştı, evrildi çevrildi, sonunda Mangal Partisi oluverdi.
‘Adalet’ dedi başaramadı, ‘kalkınma’ dedi yapamadı, sonunda en iyi bildiği işe yöneldi; Mangal Partisi’ne… ‘Çevir sucuklar yanmasın…’. ‘Hulusi Paşa bakma, ekmek getir…’
Bakalım seçmeni buna da “Afiyet olsun!” diyecek mi?