HABER YORUM | YUSUF DERELİ
AKP rejiminin son bir haftada dolarizasyonu önlemek adına zoraki de olsa attığı adımlar, krizin varlığının kabul edildiğini gösteriyor. Önce Merkez Bankası (MB) politika faizini artırdı, ardından BDDK’dan swap hamlesi geldi. Üçüncü adım aktif rasyosunun düşürülmesi oldu ve son olarak döviz alımlarında vergi kaldırıldı. İnsan ister istemez soruyor; madem bütün bunları yapacaktınız, neden doların 7.86’lara kadar çıkmasını beklediniz? Peki MB’nin cephanesi bittikten sonra atılan bu adımlar dolarda kalıcı bir düşüş sağlayabilir mi?
AKP’nin ‘deve kuşu ekonomisi’ anlayışı çöktü… Kafalarını kuma gömdükleri için bugüne kadar krizin varlığını bile kabul etmiyorlardı. Dolarizasyonun önünü alamayınca gerçekle yüz yüze geldiler. Ya da piyasa zorladığı için mecburen bir takım ‘olumlu’ adımlar atmak zorunda kaldılar.
Ekonomist Emin Çapa, dün yaptığı paylaşımda durumu çok güzel özetliyordu aslında. Şöyle diyor Çapa: “Piyasa vurdukça iktidar inliyor. Erdoğanomics’in bütün iddiaları, bildiğimiz piyasa kapitalizminin önünde bozguna uğruyor. Bugün de faiz ve döviz lobisinin önünde diz çökmüş iktidar. TL mevduatta stopaj düşürülmüş, döviz alımlarında kambiyo vergisi binde 2’ye düşürülmüş.”
BAŞTAN BERİ YANLIŞTI
Emin Çapa’nın söz konusu paylaşımı yapmasının sebebi döviz ve altın alım işlemlerinden alınan ve geçtiğimiz mayıs ayında yüzde 1’e yükseltilen banka ve sigorta muameleleri vergisinin (BSMV) yeniden binde 2’ye indirilmesi. Kambiyo işlemlerindeki BSMV oranı Mayıs ayında binde 2’den yüzde 1’e yükseltilmişti.
Ekonomist Yalçın Karatepe’ye göre söz konusu düzenlemenin amacı vatandaşların dolarlarını bozdurmasını sağlamak. Karatepe, “Yapmak istedikleri vatandaşa ‘dövizi bozdurursanız yeniden alabilirsiniz’ mesajı vermek ve böylece satmalarını teşvik etmek. El yordamıyla ekonomi politikası dedikleri böyle bir şey olmalı,” diyor konuyla ilgili paylaşımında.
Dünkü resmi gazetede yer alan vergi düzenlemeleriyle zoraki atılan normalleşme adımları sonrası dolar ve euro bir miktar düşüşe geçti. Dolar 7,83 düzeyinden 7,74’e, euro ise 9,20’den 9,07’e kadar geriledi.
YAP-BOZ EKONOMİSİ!
Rejimin hatalarının bedelini halk ödüyor. Ekonomistler aylardır politika faizlerin yükseltilmesi gerektiğini söylüyor. ‘Negatif faiz’ uygulamasının doğru olmadığını anlatıyor. Enflasyon çift hanelerdeyken, yüzde 8,25’lik faizin insanların TL’den soğutacağını belirtiyor. İktidarın bunu anlaması için TL’nin yıl başından bu yana dolar karşısında yüzde 32 değer kaybetmesi mi gerekiyordu? Aynı şey dövize getirilen yüzde 1’lik vergi konusunda da yaşandı. Yanlış bir karardı ve eleştirildi. Ancak iktidar kulak tıkadı. Sonuç; o karardan da geri adım atıldı.
AKTİF RASYOSU TAMAMEN KALKMALI
Zoraki de olsa atılan adımlar ‘olumlu’ bulunuyor. Ancak döviz kurlarındaki düşüşün kalıcı olması söz konusu adımların devamının gelip gelmeyeceğine bağlı. Öncelikle bankaların kredi vermeye zorlanmaması lazım. Dolayısıyla aktif rasyosu uygulaması tamamen kaldırılmalı. Politika faizi iki puan artırılarak 10,25’e çekildi ancak yeterli değil. TÜİK’e göre bile enflasyon yüzde 12’ye yakın. Ekonomistlere göre gerçek enflasyon ise yüzde 30’larda. Dolayısıyla politika faizinin daha da yukarı çekilmesi lazım. Bunun için de MB’ye siyasi müdahalelerden vazgeçilmesi gerekiyor. En önemlisi de sorunun ‘ekonomik’ olmaktan çok siyasi olduğu görülmeli. Ülkede hukuku yeniden tesis etmez, yargının bağımsızlığını ve kişisel özgürlükleri garanti altına almazsanız, atacağınız adımların uzun vadede hiçbir faydası olmaz.