YORUM | AHMET KURUCAN
Allah nasip etti bu yaşıma kadar biri kendime ait ikisi de başkasının yerine olmak üzere üç defa hac etmek, üç defa da Ramazan aylarında umre yapmak nasip oldu. Her biri birbirinden farklı tecrübelere, duygulara, bilgilere ve tabii ki hatıralara kaynaklık yaptı. Nitekim bunları Haccı Yaşamak ve Umre Günlüğü adı altında iki kitapta kamuoyu ile paylaştım.
Her sene hacı adaylarının kafileler halinde Mekke’ye, Medine’ye akın ettiği bugünlerde kalbim onlarla birlikte atar, bedenim onlarla yolculuk yapar. Keşke derim çok defa. Keşke nasip olsa ben de onlardan birisi olabilsem. Allah’ın evim dediği beytini bir kez daha ziyaret edip tavaf edebilsem. Ka’be’nin kapısına el sürüp dua dua Rabbime yalvarabilsem. Makam-ı İbrahim’de İbrahimleşip sa’y’de Hacerleşebilsem. Ve daha neler neler…
Geçenlerde bilgisayarımda bir şey ararken bu hac ziyaretlerimden birinde yazdığım notlar önüme düştü. Hissiyat tufanı içinde kaleme aldığım hac erkanının sembolik manalarına işaret eden o notlara küçük ilaveler yaparak sizlerle paylaşmak istedim. Umarım öncelikle bu sene hac yapacak olan insanlara, sonrasında benim gibi hatıralarını tazelemek isteyenlere ve nihayet hayat planları içinde hac yapmaya niyeti olan-olmayan kişilere faydalı olur.
- Tavaf, Ademleşmenin bir diğer adı. Deryada damla, damlada HİÇ olduğunu idrak etmek isteyenler için büyük bir fırsat. Duyur Allahım! Doyur Allahım!
- Toprağın bağrında yok olmayan tohum var olamaz. Tavaf, var olmak için yok olmanın adı. Ben’in biz içinde erimesinin ilk adımı. Erit Allahım!
- Sa’y İsmail’ini doyurmak isteyen ve kalbi güvercin kalbi gibi ürkek ve titrek biçimde atan anne Hz. Hacer misali kaygı ve ümit ile çaba göstermenin adı. Hacerleşme bu kalbe sahip olmakla mümkün. Nasip eyle Allahım!
- Makam-ı İbrahim’de namaz himmeti insanlık olan bir kalb ve akılla O’na ve sadece O’na teveccüh. İbrahimleşme denilen şey bu olsa gerek.
- Zemzem, doyulmazlık kavramının maddi alemdeki belki de tek tezahürü. İçtikçe suya kanma değil aksine suya susama nasıl mümkün olur diyenlerin tecrübe etmeden anlayamayacakları bir nesnenin adıdır zemzem.
- Traş, aslında şu an bana ihsan ettiğin nimetlere şükür olarak kendimi kurban etmem gerek ama Sen izin vermiyorsun buna. Öyleyse ben de samimiyetimin göstergesi olarak başımdaki saçlarım adedince canım olsa Sana feda ederim diyerek saçlarımı feda ederim. Evet, traştaki bu sembolik anlamının ne kadar farkındayız acaba?
- Bedenen Beyt-i Haram’ı tavaf ederken ruhen de Beyt-i Ma’mur’u tavaf etmeli. O zaman hem insanlar hem de meleklerle beraber olmak mümkün gibi. Gibi diyorum teorik bilgilerimden hareketle. Belki bunu hayata taşıyanlar vardır aramızda. Onlar cümlenin sonundaki ‘gibi’yi kaldırıp tecrübelerini aktarabilirler.
- Türkçemizde hac ibadetini tamamlayana “hacı”, Arapça’da el-Hâc denir. Hacı ya da el-Hâc olmak Ka’be’ye gitmekle değil Ka’be’den gitmekle mümkündür. Terviye gününe kadar Ka’be’de yapılan bütün ibadetler Arafat’ta Hz. Ma’ruf ile buluşarak marifetullah ufkunda irfana ermek ve arif/arife olma adına birer hazırlık hükmündedir. Bu ibadetler sayesinde Ka’be ile bütünleşebildiysek şimdi sıra Ka’be’nin sahibi ile buluşmaya gelmiştir. Bu da Ka’be’yi terketmekle olur.
- Arafat öncesi beş vakit namaz kılarak kaldığımız Mina, biz olmanın hakiki manada idraki adına son durak, son nokta ve son fırsattır.
- Arafat, sekinenin elle tutulur, gözle görülür olduğu mekanın adıdır. Arafat vakfesi haccın, dua Arafat’ın, ıstırap duanın olmazsa olmazıdır.
- Müzdelife O’nunla buluşma sonrası O’nunla bütünleşmiş halde farklı bir biz ve ben olma yolunda adım atılacak ilk mekandır. Başka bir tabirle seyr ile’lallah ve seyr fi’llah bitmiş, Arafat’ı terk ile başlayan seyrminelllah billah yolculuğu Müzdelife’de karardide olmuştur.
- Cemarat Hz. İbrahim’in şeytanını değil kendi şeytanımızı ve şeytanlarımızı taşlayacağımız alan. Bilmem ki başarabilecek miyiz?
- Allah ile buluşmamıza engel olacak, O’nun emir ve yasaklarını yapmamıza mani teşkil edecek her şeyin boynuna ibadet niyetiyle bıçağı çalma mekanı Mina, o eylemin adı da kurban.
- Ziyaret tavafı. Haccın ikinci rüknü. Onu bitirdiğin an artık el-Hâc oldun. Yeniden ben’liğine geri döndün ama farklı bir ben. Geri dönüş yolculuğuna hazır bu ben, buraya gelirken var olan ben’den farklı. Öyle de olması gerek miyor mu? Makbul ve mebrur haccın sırrı işte burada. O farklı ben’i yakalamak ve ömür boyu o ben ile yaşamak.
- Bir yerde okumuş ve bazı ilaveler yapmıştım. Onunla bitireyim: Üç çeşit hac var.
-İlki avamın haccı. Kutsal mekanlarda zaman avcılığı yapmanın adı.
-İkincisi, havassın haccı; kutsal zaman diliminde mekan duraklarına uğramanın adı. Mekanlar malum, Mina, Arafat, Müzdelife, Mescidi Haram.
-Sonuncusu havassu’l havassın haccı: Kutsal mekanları kutsal bir zamanda iade-i ziyaretin adı.
Allah haclarımızı dergâh-ı nezd-i ehadiyetinde makbul ve mebrur eylesin. Amin.
Sayin Yazar,
Hacca gitmek, onbinlerce dolar masraf etmek yerine, o parayi muhtac olan insanlara, bakima muhtac hayvanlara harcasak, yani IYILIK yapsak ve herkes bizi IYILIK MELEGI bilse, daha iyi olmaz mi? Ne diye 14 asirlik, gunumuze nasil bir faydasi oldugu tam anlasilamayan, rituel sayilabilecek seyler icin bizi gaza getirmeye calisiyorsunuz? Onceki tavsiye ettiginiz ‘neo’ din/yasam anlayisina ters dusuyorsunuz? Yoksa bizi daha bu dunyada sattiniz mi? Biz otede bize sorulacak olunca ‘Ahanda, su fâkih bize ‘iyilik yapin, ateist olsaniz da cennete girersiniz dediydi” diyecektik ama siz bizi daha 2 yazi sonra sattiniz! Yok oyle takvime gore bir ileri bir geri vites degistirme! Insanlarin elleri yakanizda olacak haberiniz ola!
Emre Gür, yazar asla “iyilik yapin, ateist olsaniz da cennete girersiniz” demedi. Iftira atmayın. Islamı geregince taniyamamis insanlarin evrensel Insanlik kriterlerine uygun yasamalarindan oturu Allahu alem cennete girebilecegi mevzuu sizi pek tabi kapsamiyor ve sımarık cocuk edasında burda naz niyaz yapmanız da cok yersiz.
Sacmalama ozgurlugu yazarin oldugu kadar sizin de var elbette!
Saçmalamak, iftira atmaktan evlâdır ve anlaşılan o ki siz de iftira atma özgürlüğünüzün olduğunu düşünüyorsunuz.