HABER-YORUM | SEMİH ARDIÇ
‘ABD Doları 4 TL olmuş gibi bir algı oluşturuluyor’ vecizesi ile meşhur Saray Müşaviri Cemil Ertem akaryakıtta vergi indirimi yapılabileceğini müjdeledi.
TRT’nin ‘Diriliş Ertuğrul’ dizisinin müptelası milyonlar, kılıç ve kalkanları ile kırk gün kırk gece şehrâyin tertip etse yeridir.
56 gün sonra ‘partili cumhurbaşkanlığı’ için sandık kurulacak ne de olsa!
O güne dek kubbeyi habbe, habbeyi kubbe yapan nice beyanat verilecek. Seçime kadar vaat rüzgârı ekip, seçimi müteakip zam fırtınası biçmekte Adalet ve Kalkınma Partisi’nin eline hiç kimse su dökemez.
LİMONATA KÂFİ GELMEZSE SUYA DA ÖTV GELEBİLİR
16 Nisan 2017 Anayasa Referandumu’ndan evvel halka vaat edilen başlıkların ekseriyetinin üzeri çizildi.
Bütçedeki kara delik kapanmayınca da 1 Ocak 2018 itibarıyla motorlu taşıtlardan alınan vergilerde yüzde 20 ila yüzde 50 arasında artırıldı.
Hükûmete yakın gazetecilerin tabiri ile Özel Tüketim Vergisi (ÖTV), Motorlu Taşıtlar Vergisi (MTV) güncellendi.
Kâfi gelmedi limonata ve meyve suyuna yüzde 10 ÖTV getirildi. AKP’nin paket dediği vergi zamları ile vatandaşın sırtına 40 milyar TL yük bindi.
REFERANDUMDAN SONRA EKONOMİ ŞAHLANACAKTI
Referandumu müteakip ekonomi kanatlanacaktı. Dolar 3,30 TL’ye inecekti. Ekonomi yerine dolar şahlandı, 4 TL’yi geçti.
Yerli ve millî tank Altay düşmana gözdağı verecek, has uçağımız gök kubbede kutup yıldızı misali parlayacaktı.
Emekli maaşlarına 200 ila 700 TL arasında değişen tutarda zam yapılacaktı. Asgarî ücretliden vergi alınmayacaktı.
Daha neler, neler olacaktı…
Hepsi referandum sandıkları gibi depoya kaldırıldı, unutuldu gitti.
Seçimi kazanmak uğruna bütçeden harcanan paraları yerine koymak için vatandaşın cebindeki üç kuruşa göz dikildi. Vergi zamları ile halkın refahından biraz daha çalındı.
Yine bir seçim sath-ı mailine girildi. Vatandaşın gözünü boyamak için ilk yalan rüzgârı akaryakıttan alınan vergilere dair estirildi.
CEMİL ERTEM FAHİŞ ÖTV ALINDIĞINI İTİRAF ETTİ
Cemil Ertem indirim müjdesi verirken vergilerin ne kadar fahiş olduğunu itiraf etmiş oldu. ‘Bugüne kadar fazla aldık, seçimden evvel biraz insafa geleceğiz’ meyanındaki sözler için özrü kabahatinden büyük denilebilir.
Madem Ertem mevzuyu akaryakıttan alınan vergilere getirdi ben de bir-iki rakamla mevzuyu berraklaştırayım.
İstanbul, Türkiye ekonomisinin yarısını ifade ettiğine göre oradan misal vereyim.
İstanbul’da 95 oktan benzinin litresi (29 Nisan 2018 tarihi itibarıyla) 6,11 TL’den satılıyor. Fiyatın içinde rafineri (TÜPRAŞ) çıkış fiyatı, ÖTV, Katma Değer Vergisi (KDV), dağıtıcı payı, bayi payı ve nakliye maliyeti var.
1 LİTRE BENZİNDE 6,11 TL’NİN 3,47 TL’Sİ VERGİ
6,11 TL benzin fiyatının 2,37 TL’si ÖTV, 1,10 TL’si KDV olmak üzere 3,47 TL’si vergiden teşekkül ediyor.
Kalan 2,64 TL ise TÜPRAŞ’tan en ücra yerdeki akaryakıt bayiine kadar zincirin bütün halkaları arasında taksim ediliyor.
50 litrelik depoyu dolduran bir taşıt sahibi toplam 305,5 TL ödüyor. Bu tutarın 174,1 TL’si vergi. Pastanın en büyük dilimini devlet baba alıyor.
Kalan 131,4 TL kümenin diğer elemanları (devlet babanın evlatları) arasında taksim ediliyor.
Bir başka ifade ile 100 liralık benzinin 57 lirası doğrudan Maliye’nin kasasına gidiyor. Kalan 43 liranın içinde benzinin maliyeti ve brüt kazanç var.
Vergi kazançtan alınır, öyle mi? Türkiye’de akaryakıt sektöründe ‘vergiden arta kalanla idare edin’ deniliyor.
100 TL MOTORİNİN 50 TL’Sİ VERGİYE GİDİYOR
Aynı tablo motorinde de cari.
İstanbul’da motorinin litresi 5,60 TL. ÖTV 1,79 TL, KDV 1,01 TL olmak üzere motorinden toplam 2,80 TL vergi tahsil ediliyor.
100 liralık motorin alan devlete 50 lira vergi ödüyor.
Her seferinde 50 liralık motorin alan Temel için de kural değişmiyor. O da 25 lira vergi ödüyor.
Fuel oil, gazyağı, kalorifer yakıtı gibi diğer akaryakıt mamullerinden de ÖTV alınıyor. Rafineri çıkış fiyatına ÖTV ilave ediliyor çıkan rakama yüzde 18 KDV tatbik ediliyor ki başka misali yok bunun. Verginin vergisi alınıyor!
BÜTÇEYİ AKARYAKIT VERGİLERİ SIRTLIYOR
Akaryakıttan elde edilen vergi gelirlerinin toplam vergi gelirleri içinde payı yüzde 11’i aştı. Senelik 50-55 milyar lira pompadan Maliye’nin kasasına doluyor.
Maliye 2018 senesinde 63 milyar TL gelir bekliyor pompadan.
AKP’nin iktidara geldiği tarihte akaryakıttan alınan vergilerin toplam tutarı 5 milyar TL idi.
Akaryakıt mamullerinde ÖTV maktu olarak alınıyor. ‘Baş (kelle) vergisi’ de deniliyor. Zengin fakir tefrik etmeksizin eşit olarak alındığı için maktu verginin ‘vergilendirmede adalet’ düsturu ile alakası yoktur.
Maktu vergiler daha ziyade savaş, tabii afet gibi fevkalade zamanlarda tatbik edilmiş vergi nevileridir.
Mağlup edilen veya himaye altına alınan devletlerin galip devlete ödedikleri vergiye maktu vergi deniliyordu.
Osmanlı Devleti’nde Sultan I. Murat zamanında, himaye altındaki devletlerden alınmak üzere maktu vergiler ihdas edilmişti.
AKARYAKITTA FEODAL REJİM VERGİSİ
5-6 asır evvelki Avrupa’da feodal rejimler de maktu vergi topluyordu. O günlerin kalıntısı bir verginin Türkiye’de kimsenin gıkı çıkmadan tahsil edilmesi de hayli manidar.
Vergiyi zengin-fakir ayırt etmeden en kolay yolla toplayan iktidarın bu lüksünden vazgeçme ihtimali yok. Vergide seçimden evvel sembolik bir indirim yapılsa bile üç-beş ay geçmeden o indirim kepçe ile geri alınacaktır.
AKP için limonata ve meyve suyundan sonra sudan da ÖTV almak hiç de zor değil.
Rakam kalabalığını kenara koyarak ifade edeyim…
PETROL BEDAVA OLSA BİLE BENZİN 3,47 TL!
Farz-ı muhal dünyada petrol bedava olsa…
TÜPRAŞ, dağıtım şirketleri ve akaryakıt bayileri ‘madem petrol bedava, biz de bütün akaryakıt istasyonlarını memleketimizin kalkınması adına hayrat pompasına dönüştüreceğiz’ dese…
Benzin bedava olurdu öyle mi? O halde bile Türkiye’de benzinin fiyatı ancak 3,47 TL’ye inebilir.
Mevcut ‘verginin vergisi’ tahsilatının sürmesi halinde istasyona kadar bedavaya gelen 1 litre benzin ÖTV+KDV’li hali ile 3,47 TL’ye satılabilir.
Zira maktu vergi tutarı 2,37 TL, KDV de yüzde 18. Mevcut vergilerle motorin de 2,79 TL’den ucuza satılamaz.
Devlet her halükârda litre başına o kadar vergiyi kesecek.
Kanun değişmedikçe, akaryakıtta fahiş ÖTV tutarı aşağı çekilmedikçe üç-beş kuruşluk göstermelik indirimlerle vatandaşın ağzına bir parmak bal çalınır o kadar.