Türk asıllı Amerikalı siyaset bilimci Ahmet T. Kuru, terörist olduğu suçlamasıyla dün Kuala Lumpur Havalimanı’nda tutuklanma tehlikesi yaşadığını açıkladı. Kuru, “Ziyaretimin asıl baş düşmanının Türk Büyükelçisi olduğunu bilmiyordum.” dedi.
Ahmet T. Kuru, yaşadıklarını ‘MALEZYA’DAKİ TUTUKLANMA GİRİŞİMİM VE PAKİSTAN’A İPTAL EDİLEN ZİYARETİM’ başlıklı bir post ile sosyal medya hesabından paylaştı.
Paylaştığı facebook postunda Kuru,
“Malezya’da işler Facebook’ta bana ve çalışmalarıma yönelik İslami suçlamalarla gergin başladı. Ziyaretimin asıl baş düşmanının Türk Büyükelçisi olduğunu bilmiyordum. Büyükelçi ISTAC ve ardından IAIS’deki görüşmelerimin iptal edildiğini iddia etti. Daha önce Endonezya, Bosna, Fas, Almanya, Hollanda, Norveç gibi ülkelere yaptığım ziyaretlerde böyle bir şey olmamıştı. Türk büyükelçiler oralarda benim görüşmelerime soru sormak için geliyorlardı.” dedi.
Kuru, Jalan Conlay’deki Nottingham Üniversitesi kampüsündendeki lansman sırasında da polisler tarafından rahatsız edildiğini, oteli ve pasaportu hakkında sorular sorulduğunu, yayıncısı Dr. Farouk’un ziyareti ile ilgili olarak 20 dakika boyunca polisler tarafından sorgulandığını söyledi.
Kuru daha sonra bir polis aracının kendilerini kovaladığını, bu esnada ABD Konsolosluğundan yetkililere ulaşmaya çalıştığını, başaramayınca Başbakan’a yakın bazı isimlerle temasa geçtiğini dile getirdi. Sonrasında kendisine ‘tamamen güvende’ olduğuna dair bir mesaj geldiğini söyledi.
ABD’li akademisyen, sonraki gün 10 Ocak’ta Lahor’a gitmek üzere uçağa binmeyi beklerken kendilerini polis olarak tanıtan kişilerin kendisine yaklaştığını, uzun boylu sivil bir polisin yanına oturarak “Türkiye’nin Malezya Büyükelçisi bize sizin terörist olduğunuzu söylüyor” dediğini belirtti. San Diego Devlet Üniversitesi İslam ve Arapça çalışmaları direktörü Ahmet T. Kuru, polise bunun bir yalan olduğunu söylediğini, sonrasında ise polisin onu sorgulamak istediğini ifade etti.
Kuru ayrıca iki sivil polisin daha orada bulunduğunu ve bunlardan birinin bir gün önceki forumda İslami Rönesans Cephesi (IRF) kurucu direktörü Ahmad Farouk Musa’yı sorgulayan polis olduğunu iddia etti. Diğer iki polisin de sonrasında kendilerine yaklaştığını ve bir polisin elinden pasaportunu el koymaya kalktığını dile getiren Kuru, polis memuruna bağırarak bunu engellediğini söyledi. Kuru, o anda tutuklanıp sınır dışı edileceğinden korktuğunu da sözlerine ekledi. Kuru yaşadıklarını şöyle anlattı:
“Beni götürdüğü odanın köşesinde, bir gün önce Farouk’u sorgulayan polisin aynısını gördüm. Sonra üçüncü bir polis belirdi. Sonra arka planda iki polis daha gördüm.
On yılı aşkın bir süredir ABD vatandaşı olduğumu ve son 25 yıldır ABD’de yaşadığımı söyledim. Türkiye’ye sadece yazları ailemi görmek için gidiyordum. On yıldan uzun bir süre önce demokrasi yanlısı bir parti olarak AKP ve eğitimin destekleyicisi olarak Gülen hareketi hakkında olumlu yazılar yazdım. Daha sonra AKP’yi eleştirmeye ve Gülencilere karşı çok eleştirel olmaya başladım. Dolayısıyla bana yöneltilen Gülenci suçlaması çok saçma.
Türkiye’de bana karşı açılmış hiçbir dava yok. Ayrıca Avrupa ülkelerinde Türk büyükelçilerin konuşmama gelip sorular sorduğunu da ekledim; nasıl oluyor da bana karşı bu kadar düşmanca davranıyorlar ve Malezya’daki yerel polise bu kadar patronluk taslıyorlar? Türk Büyükelçisi neden herhangi bir mahkeme belgesi olmadan Malay polisine bir şeyler dikte edebileceğini düşünüyor?”
Yaşadığı deneyimi “düşmanca” olarak nitelendiren Kuru, polislerin kendisine ilk yaklaştığında, hükümetteki bazı üst düzey yetkililer tarafından tamamen güvende olduğuna dair güvence verildiği için hiçbir endişesi olmadığını fakat yaşadıklarından sonra Malezya’ya dönme niyetinin olmadığını ve bunu da kendisini sorgulamaya çalışan polislere ilettiğini söyledi.
Uçağa binmek üzere iken uzun boylu bir polis yine kendisini takip ettiğini, o polise Başbakanlık ofisinde üst düzey bir hükümet yetkilisiyle yaptığı WhatsApp yazışmasını gösterdikten sonra takipten vazgeçtiğini de paylaşımında yer verdi.
Kuru ayrıca şunları söyledi:
Eğer bazı Malezya hükümet yetkilileri tarafından desteklenmeseydim ve o polislerin tereddütleri olmasaydı, beni tutuklayıp zorla Türkiye’ye sınır dışı edebilirlerdi.
Lahor’da çok üst düzey bağlantılarım, Türk hükümeti peşime düşerse beni koruyamayacaklarını söyleyerek derhal ayrılmamı istediler. ABD elçiliğini aradım ve e-posta gönderdim ama cevap bile vermediler. Bir arkadaşımın beni Lahor’dan Sialkot’a nasıl götürdüğünü ve Dubai uçağına nasıl bindiğimi asla unutmayacağım.
Kuru’nun yeni kitabının tanıtımının normalde Pazartesi günü Malezya Uluslararası İleri İslami Çalışmalar Enstitüsü’nde yapılması planlanmış ancak daha sonra bu iptal edilmişti. Daha sonra IRF (İslami Rönesans Cephesi) devreye girerek Malaycaya da çevrilen kitabın aynı gün Jalan Conlay’deki Nottingham Üniversitesi kampüsünde lansmanının yapılmasına yardımcı olmuştu.