AK Partili ve cemaat mensubu müteahhitlerin akıbeti

HABER ANALİZ | MUHSİN AHMET KARABAY

6 Şubat Kahramanmaraş merkezli deprem, Türkiye’de hırsızlığın AK Parti içinde tavandan tabana yayılan bir “meziyet” olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Adı, bölgelerinde iktidar partisiyle özdeşleşen isimlerin yaptıkları binalar yerle bir olurken, “terörist” yaftası yiyen Cemaat’e gönül veren müteahhitlerin binaları hasar görmeden ayakta kaldı.

Beştepe Sarayı’nda oturan Tayyip Erdoğan, inşaat sektöründeki rantı, daha İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı döneminde fark etti. Buradan elde edilen para sayesinde meşhur “havuzu” kurdu.

Belediye başkanlığı döneminde Rahmi Koç’un ifadesiyle 1 milyar dolarlık havuz kuran Erdoğan, başbakan olarak ülkenin başına geçtiğinde bütün ülkeyi inşaat sektörünün emrine verdi. Ne de olsa inşaattan gelen para, başka hiçbir sektörden gelmiyordu.

Muhalif medya, yandaş müteahhit dendiğinde sadece “Beşli Çete” yapısına ışık tutuyor. Esas itibariyle bakıldığında AK Parti’nin her ilde bir çetesi var. Bunlar kimi zaman beşli, kimi zaman on beşli yapıya sahip. 

AK Parti’nin yerel çetelerinin neler yaptığı, 10 ilde tahribata sebep olan 6 Şubat depremiyle ortaya çıkmış oldu. 1999 depremi öncesi inşa edilip de bu afette yıkılan binalar için söylenecekler sınırlı.

Lakin daha yeni inşa edilip de iskambil kağıtlarından yapılmış gibi yıkılan binaların ortaya çıkardığı acılı olduğu kadar ahlaksız bir tablo var ortada. Yıkılan büyük ve çok ölümlü projelerde AK Partili müteahhitlerin imzası bulunuyor.

Gelin bunlardan öne çıkan bazılarına bakalım.

Muharrem POYRAZ: Yıllarca AK Parti’nin işadamları yapılanması olan MÜSİAD’da Malatya başkanlığı yaptı. Kentin bütün yöneticileriyle içli dışlı bir iş hayatı sürdürdü. İnşaat sektöründe yapacağı işleri çok kârlı gördü. Hazırladığı Seyri İstanbul projesini, bölgede bir yıldız olma iddiasıyla pazarladı.

108 dairenin müstakbel sahiplerine, kendilerine ayrıcalıklı bir hayat sunulacağı vaadiyle iki bloklu rezidansı satışa sundu.

6 Şubat’taki depremde 3 yıllık sitenin bloklarından birisi kum yığınına döndü. İkinci bloksa, ayakta durmakta zorlanıyor. Ağır hasarlı olduğu gerekçesiyle boşaltılıp yıkılma kararı alındı.

Şahin AFŞAROĞLU: AK Parti Kahramanmaraş Dulkadiroğlu İlçe Başkanı. Partinin devlet ve kamuoyu nezdinde sağladığı bütün imkanları sonuna kadar kullandı. Yıllardan bu yana bürokratları emir eri gibi kullandığı iddia edildi. 

28 işyeri ve 140 konuttan oluşan Badı Saba Konutlarını iki yıl önce tamamlayıp oturuma açan Şahin Afşaroğlu, AK Parti’nin mütevazı görünümlü “dediğim dedik” ilçe başkanı. Sahibi olduğu Melşa İnşaat ile yeni projelere hazırlanıyordu.

Bölgede 8 kattan yükseğe izin verilmezken, Avşaroğlu, projesine 17 kat inşaat ruhsatı aldı. Depremde yaptığı bloklar yerle bir olan Badı Saba Konutları, yüzlerce kişiye mezar oldu. 

Şahin Avşaroğlu’nun ilk yaptığı iş, Twitter hesabını kapatmak oldu. Ancak, ilk gün Badı Saba Konutları’nın kendine ait olduğunun ortaya çıkmayacağı varsayımı ile olsa gerek AK Parti İlçe Başkanı olarak büyük bir pişkinlikle taziye mesajı yayınladı.

Avşaroğlu bununla da kalmayıp deprem mağdurlarına yardım organizasyonunun başına geçti. 

Yunus KAYA: Gaziantep’e bağlı Nurdağı’nda, depremde yıkılan binaların önemli bir bölümünü yapan aileye mensup. Ailenin genç bireyi Yunus Kaya, AK Parti meclis üyesi ve aynı zamanda İmar Komisyonu üyesi.

Yunus Kaya’nın şirketi, Yaşam Konutları’nı geçtiğimiz yıl Mayıs ayında teslim etmişti. Bölge siyasetçileriyle sıcak diyaloglar içinde olan Yunus Kaya’nın şirketi CCK Grup, inşaatın yanı sıra eğitim ve ulaştırma alanlarında da faaliyet gösteriyordu.

Enkaz altından kurtarılan Mehmet Efe Coşgun, amcasının daha bir ay önce taşındığını ve yıkıntılar arasından cesedini çıkardıklarını söyledi. Coşgun, “İmar komisyonu kendinden soruluyordu. 36 yaşındaydı. Petrolü vardı, çiftçilik yapıyordu. Buraların ihalesini de ilişkilerini kullanarak aldı” dedi.

Hamza CEBECİ: Hırsızlığı övünç vesilesi yapan zihniyet, en iyi çalanları ödüllendiren bir yapıda çalıştırılıyor. Hamza Cebeci, Düzce depreminde 20 kişinin hayatını kaybettiği Işık Apartmanı’nın sahibi olarak yargılanıp hüküm giymişti. Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yakın bir geçmişte Hamza Cebeci’yi kendisine danışman olarak atadı.

Adıyaman Belediyesi-Kommagene Kültür Merkezi ve İSİAS Otel: Depremin yıkmadığı, inşaattan yapılan hırsızlığın yıkıma neden olup can aldığının en iyi örneklerinden birisi Adıyaman’da yaşandı. 

AK Partili Adıyaman Belediye Başkanlığının yeni hizmet binası, depremde yerle bir oldu. Hemen karşısında bulunan Avrupa Birliği fonuyla inşa edilen ve denetimi ona göre yapılan Kommagene Kültür Merkezi’nin ise kırılan bir camı dahi olmadı.

KKTC’den gelen 35 sporcuya ve 28 turizm rehberine mezar olan Adıyaman’daki İsias Otel’in sahibi Ahmet Bozkurt da AK Partili ve TÜGVA İstişare Kurulu Üyesi. Ailenin ferdi Efe Bozkurt da AK Parti Gençlik Kolları Ekonomi Komisyonu üyesi. 

Yapılanları gizlemeye çalışan AK Parti yargısı ise İsias Otel dosyasına gizlilik kararı aldı.

Mehmet ÖZKAN: Antakyalı müteahhit Mehmet Özkan da Erdoğan hayranlığıyla bölgede işlerini yürüten bir iş insanı. 

Sık sık, “Dava adamıyız biz. Her daim Reis’in emrindeyiz” paylaşımları yapan Mehmet Özkan, bu bağlılığını pazarlama yöntemi olarak kullananlardan birisiydi. Çok sayıda kişinin yaşamını yitirdiği Özkan City Blokları, onlarca kişiye mezar oldu.

TERÖRİST İLAN EDİLEN MÜTEAHHİDİN YAPTIĞI BİNALAR

Yukarıda saydığım müteahhitlerin ortak özelliği, AK Partili olmaları ve bu yönlerini pazarlayarak öne çıkmaları. 

Terörist yaftası takıldığı için yurt dışına çıkmak durumunda kalan Aydın Elmas’ın yaptığı binaları ise ayrı bir başlık altında ele almak gerekiyor. Şehirde vergi rekortmeni olan ve Malatya’nın özel ürünlerini dünyaya pazarlayan Aydın Elmas da inşaat yaptı. 

Şehir içinde kalan fabrikasını taşımak durumunda kalınca yerini değerlendirmek amacıyla inşaat işine giren Aydın Elmas’ın yaptığı Elmas Evleri’nde son depremde en küçük bir hasar oluşmadı.

Doğup büyüdüğü ülkeden ayrılmak durumunda kalan iş insanı Elmas, halen hayatını İsveç’te bahçe işleri yaparak kazanmaya çalışıyor. Türkiye’deki bütün mal varlığına AK Parti’nin önemli isimleri çöktü. Türkiye hükümetinin İsveç’ten iadesini istediği isimler arasında ilk sıralarda yer alıyor.

Bir tarafta AK Parti’nin müteahhitleri, öte yanda ise “hain” ve “terörist” ilan edilen Aydın Elmas’ın yaptığı evler. 

Erdoğan iktidarı, kamuoyundan gelen yoğun tepkiler üzerine şimdi göstermelik olarak bazı müteahhitler hakkında işlem yapmaya girişti. Sadece müteahhit tutuklamak, halkın öfkesinin o tarafa yönlenmesini sağlayacak bir adım. 

Oysa çöken yapıların ardında bir menfaat şebekesi yatıyor. Yerel yönetimlerden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, 23 yılda 8 kez imar affı getirenlere kadar hepsi suçlu. Hepsi silsile yoluyla bu yıkılan binalardan yasal olarak sorumlu. 

Betondan, demirden, inşaat malzemelerinden çalmayacak, insanlara mezar olmayan konutlar yapmak için sadece Müslüman olmak yeterli mi dersiniz?

Bunu tartışmayı başkalarına bırakıyorum.
Şunu not etmek istiyorum. Deprem yönetmeliğine uygun inşa edilen yapılar kayıt altına alınmalı. Bunları yapan müteahhitlere denetimli olarak öncelik tanınmalı. 

Acı bir notla bitireyim. Deprem bölgelerinde yapılacak inşaatlar müteahhitlerin iştahını kabarttı.  Bölgelerde ihale kapmak isteyen müteahhitler, Ankara Çukurambar’ı mesken tuttu. Hepsi, davet usulüyle yapılacak ihalelerden pay kapma peşindeler. Daha acısı, bu bölüşmenin yapıldığına ilişkin bilgiler geliyor. 

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

9 YORUMLAR

  1. ELLERINIZE SAGLIK..ŞAPKA ÇIKARILACAK CINSTEN BIR YAZI OLMUŞ GERCEKTEN..IBRETLIK BIR TARIHI VESIKA OZELLIGI VAR BENCE BU YAZININ.MUTLAKA BASKA MECRALARDA DA DUYURULMASI GEREKIYOR

  2. İnsanlar şekilci olduğundan düzgün çalışan insanları ve sahtekarları ayırt edemiyor. Uyanıklar bu ortamdan faydalanarak kendilerine ak parti etiketini yapıştırıyorlar. Yani Tayyipin etiketini. Bütün doğruyu, iyiliği bu etikete yüklediklerinden dürüst insana karşı gözleri kör oluyor.

  3. Çöken yapıların ardında bir menfaat şebekesi yatıyor. Yerel yönetimlerden, Çevre ve Şehircilik Bakanlığına, 23 yılda 8 kez imar affı getirenlere kadar hepsi suçlu…
    Önemli bir tespit.
    Bahsettiğiniz 8 imar affı düzenlemesinin altında kimin imzası var.

  4. Bunlar yine halki biz ve onlar seklinde ikiye ayiran bölücü yazilar. Yeni Safak da bi müteahhitle röportaj yapmis. Adamin yaptigi binalarin hicbiri yikilmamis, konusmasina bakilirsa dindar, Yeni Safak´a konusmasina bakilirsa siyasal Islamci. Bu adam tek mi, onun gibi baska siyasal Islamci olup da isini iyi yapan müteahhit yok mudur? Elbette vardir.
    Cemaat önce kendi enkaziyla ilgilense daha iyi eder. 8 yildir kalkamayan bir enkaz var ortada. Bu depremi Erdogan yapti o halde o mu kaldiracak, bunu mu bekliyoruz? Kim kaldiracak bu enkazi, kaldirmadigi icin, bu depreme giden yolda payi, ihmali oldugu icin istifa eden olmus mu cemaat icinde?
    Bunlar bos yazilar, manipülatif yazilar. Birileri Türkiyede deprem bölgesindeki siddet olaylarini nazara vererek asil problemi saklamaya calisirken birileri de iste böyle bölücü yazilarla hedef sasirtiyor.
    Bir sey degisiyor mu? Bak degismiyor, enkaz orta yerde ve depremler devam ediyor.

    • 17 25 201’ü baz almışsın, enkaz olarak. Evet tırlarca silaha gıda yardımı dediler, ayakkabı kutularından rüşvet paralarına da cami yaptıracaktım dediler . Bu yalancılara karşı duran , en azından destek vermeyen insanlar mı istifa edecek . Gerçekleri ortaya cikarmak ne zaman suç oldu …
      Sen önce kendi vicdanına dön bir bak enkaza dönmüş. 2014 yılından itibaren zulüm devam ediyor inşallah örnek verdiğin gazetelerin sahipleriyle beraber haşrolursun.

      • Temennini aynen iade ediyorum ve seni öncelikle at gözlügünü cikarmaya davet ediyorum. Bunu yapmadan kendi vicdanina baksan bile bi sey göremezsin. Mesele senin o devirlerde ortaya koydugun performans degil, onu konusmuyoruz burda. Meselemiz Hizmet´in – Hizmet diyorum bak okuyabiliyor musun, idrak edebiliyor musun, bedduandan dolayi utaniyor musun – kendi enkazini kaldirma konusunda 8 yildir yerinde saymasi.

        Gercekleri ortaya cikarmak suc muymus? Bunu mu anladin? Hizmet´in gerceklerinin ortaya cikmasi suc mu? O mahrem abiler o gün orada napiyorlardi, gercekten tarla mi bakiyorlardi, hadi bekliyoruz suc olmayan gercekleri, biri ciksin istifa etsin, benim gerizekaliligimdan oldu, ben onlari oraya gönderdim desin. Bekliyoruz.

        Gelmis bana rüsvet paralarindan, ayakkabi kutularindan bahsediyor. 8 sene oldu, daha o gazeteler, o televizyonlar Almanyada neden kapatildi, bi Alllahin kulu cevabini veremiyor, gazetecilik yapanlara Hizmet dogrudan destek cikiyor mu, bizim yaptigimiz bir is diyerek üstlenebiliyor mu? Yapmiyorsa niye?

        Bu enkazi kaldiramayan bi zahmet en azindan sussun.

    • Türkiye’de çöken bina 100.000den az.
      Türkiye’de müteahhit sayısı 200.000 binden çok.

      Elbette ki F…cü denilerek içeri atılan müteahhitlerin binalarından da çöken olabilir ama en azından şimdilik çıkmadı.

      Elbette ki AKPci müteaahitlerin binalarından yıkılan çok var ve ortaya çıkıyor.

      Yahu 20 yıldır bütün bir şistem ellerinde.

      İnşaatın hangi aşamasında Cemaat devrede?
      İmara Cemaat mı açtı? Projeyi mi yaptı? İzin mi verdi? Denetimi mi yaptı?

      18 yaşını geçmiş, lise mezunlarının en primitif şartlarla “Müteaahitlik Belgesi” alabilmelerini sağlayan Cemaat mi?

      İmar aflarını da Cemaat mi çıkardı?

      Tr724, din ve mezhep ayrımı yapmadan, farklı görüşlere açık yazarlara kapılarını acan bir medya organı. Bırak Cemaati, agnostik olduğunu açıkça ilan eden yazarlar da seçkin yazar kadrosu arasında.

      Yorumcular için de herkese açıklık var ki bu yorumu yazabiliyorsunuz…

      Cemaattin yaptığından, deprem yardımları için koştuğundan, kimseyi ayırmadığından, sakın “ettiniz de buluyorsunuz” diye düşünülmesini işmam edecek yarım kelimeyle olsun söz söylenilmemesi hususunda en baştan uyarılmamasından haberiniz yok gibi.

      İzmirliyim. Deprem Bölgesinde ilk 10 dereceden -bildiğim kadarıyla- kan ve sıhri hısmım yok. Yurtdışına çıkmak zorunda bırakılanlardanım. Evimi depremzedeye verdim. -Allah var-, bırak “AKPli mi, değil mi?” diye “Müslüman mı, değil mi?” diye bile sormadım. Hepsi 1. derece can hısmım. İnsan bunlar insan. Allah hepsinin yardımcısı olsun.

      Allah, hakkı hak, batılı batıl olarak görenlerde eylesin…

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin