M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME
İktidar partisinin 23 Şubat 2025’te yani bu pazar günü büyük kongresi var. İktidarda 23. yılını yaşayan parti, devlet gücünü elinde tutarak yeni ufuklara yelken açma iddiasıyla 8. kongresini yapacak. Büyük değişikliklerle gelen yeni delegeler, bu kongrede küçük evladı Bilal Erdoğan’a geçiş kadrolarını seçecek.
Kimseyi üzmek istemem ama, “Bilal Erdoğan da nereden çıktı? Erdoğan daha yerinde sapasağlam duruyor!” diyenler, siyaseti yeterince perde arkasına bakmadan sadece sahnenin önünde gösterilenlerle olup biteni değerlendiriyor demektir. Tayyip Erdoğan’ın halefinin başkası değil Bilal Erdoğan olduğunu tam iki yıl 4 ay önce yazdım. Vakit bulursanız 18 Kasım 2023’teki “Erdoğan halefini gitmeden seçecek” başlıklı yazımı okumanızı tavsiye ederim.
Söz konusu yazıda, o dönem favori gibi gösterilen isimleri ele almıştım. Süleyman Soylu, Hulusi Akar, Hakan Fidan gibi dışarıdan isimlerin hiç şansının olmadığını anlatmıştım. Dahası damatlar Berat Albayrak ve Selçuk Bayraktar’ın aile tarafından kabul görmeyeceğini yazmıştım.
Konu ile ilgili bir de 20 Eylül 2024’te, “Bilal Erdoğan öne çıktı; veliahtlık yarışında ilginç gelişmeler!” diye yazdığım bir yazı vardı. Bu yazımda da Bilal’in toplum önünde kabullendirilme çabalarını anlatmıştım.
İL YÖNETİMLERİNE BİLAL ERDOĞAN DAMGASI
AK Parti’de geçen yıl 30 Kasım’da başlayan kongre süreci, 7 Şubat’ta yapılan İstanbul kongresi ile tamamlanmış oldu. Bu pazar günü yapılacak kongrenin, bir nokta hariç bugüne kadar yapılan kongrelerden pek farkı olmayacak.
2023’teki milletvekilliği ve 2024’teki yerel seçimler için aday olanları da hesaba kattığımızda 81 ilden 70’i değişmiş oldu. Sadece kongre dönemini ele aldığımızda ise il başkanlarındaki değişim yüzde 75, ilçe kongrelerindeki yönetim değişiklikleri ise yüzde 55 oranında gerçekleşti.
7 Şubat’ta yapılan İstanbul İl Kongresi’nde, Erdoğan’ın söylediği en önemli cümle, “Biz çıkar birliği değil; dava arkadaşlığı, kader ortaklığı yapmış, birbirine kardeşçe kenetlenmiş bir kadroyuz.” sanıyorum.
Bu ifadeleri önemli bulmadınızsa gerçekten önemli olan yönünü sizinle paylaşayım. İstanbul il yönetimine Bilal Erdoğan damgasını vurdu. Daha 31 Mart 2024 tarihinde Bağcılar Belediye Başkanı seçilen Abdullah Özdemir, bizzat Bilal Erdoğan’ın talebi üzerine İstanbul İl Başkanı olarak seçildi. Abdullah Özdemir de Bağcılar Belediyesindeki özel kalem müdürü Abdullah Arıdoru’yu mutemet isim olarak il yönetimine taşıyıp İl Tanıtım ve Medya Başkanı yaptı.
Abdullah Özdemir’in il başkanlığını zorla kabul ettiği konuşuluyor. Bağcılar gibi AK Parti’nin kalesi kabul edilen bir ilçede kolay belediye başkanlığı yapmayı hayal eden Özdemir, Tayyip Erdoğan’ın çağırması üzerine yurt dışı programı öncesi havaalanında görüştü. Özdemir kabul etmeye hiç gönüllü olmayınca, Erdoğan’ın “Bu görevi üstlenmeni istiyorum.” diye dayatmasıyla başkanlığı kabul ettiği parti içinde her konumda konuşuluyor.
BİLAL ERDOĞAN’IN BÜYÜK KONGREYE DAMGA VURMA YOKLAMASI
Sizler hâlâ, telefon konuşmalarında, “Bıbıcım, Bıbıcım” diye konuşan birini hatırlıyorsanız, önümüzdeki günlerde çok şaşıracaksınız. “Adında Ak, Işığında İstikbal” parolasıyla yapılacak kongre, yürütülen hazırlıklara bakılırsa Tayyip Erdoğan’ın seçildiği son kongre olacak.
Erdoğan, bu haftayı bütünüyle yeni AK Parti yönetimini şekillendirmeyle geçiriyor. İl ve ilçe yönetimlerindekine benzer oranda bir değişiklik de Merkez Karar ve Merkez Yürütme kurullarında yaşanacak.
Yeni yöneticilerin ortak özelliği ne diye bakarsanız hemen hepsi de Bilal Erdoğan’ın akranları olması. Yakın zamana kadar devlette üst düzey kadrolara gelmek için Bilal Erdoğan’ın okuduğu Kartal İmam Hatip mezunu olmak bir ayrıcalık oluşturuyordu. Bu kongre sürecinde ise çember biraz daha genişletildi. Bilal Erdoğan’ın tanıdığı biri olma ve akranı sıfatı taşıma gizli şartı getirildi. Yeni yönetim kadrolarının yaş ortalaması, 43 yaşında olan küçük evladın (artı/eksi 5) yaş grubunda şekillendi.
Yerel yönetimlerde şimdiye kadar hizmet etmiş olan ve liste dışı bırakılan kadroların, ortaya çıkan durumu “büyük vefasızlık” ve “tecrübeyi yok sayma” olarak niteleseler de seslerini kimsenin duyacağı yok. Gençlerin saha tecrübesi olmadığını öne süren ve kendilerini partinin temel taşı görenler, “Milli Görüş geleneği halkın ayağına giderdi. Sahanın her yerinde olunurdu. Bu gençler ‘Bizim ayağımıza gelsinler’ yaklaşımında.” diye eleştiriyor.
Gençler ise “eski kuşak” nitelemesi yaptığı gidenleri, dünyadaki değişimi anlamadıklarını ve hâlâ 1990’ların yöntemiyle siyaset yaptıklarını dile getiriyorlar.
KENDİNİ GÖSTERME YARIŞINA GİRİLDİ
23 Şubat tarihi yaklaşırken bakanlardan milletvekillerine kadar hemen hepsi kendini gösterme yarışına girdi. TÜSİAD’a karşı başlatılan savaş da bazıları için fırsata dönüştü. Yerini korumak isteyen bakanlar, “TÜSİAD’a karşı en ağır eleştiriyi ben yaptım.” diye çevresinde övünmeye başladı.
Erdoğan’ın kongre sonrası kabine değişikliğinde Meclis’ten isim alması beklenmese de “Parti yönetiminde iyi bir yere gelirim.” diyenler tam gaz ileri diyerek saldırıya geçti. TÜSİAD kavgasının bu kadar sert başlamasının bir nedeninin de bu olduğunu unutmayın.
AK Parti Hatay Milletvekili Hüseyin Yayman TÜSİAD’ı çok sert eleştirdi:
“Ey TÜSİAD titre ve kendine gel. Siz kim adına seçilmiş olan hükümetimize muhtıra vermektesiniz? Bunu asla kabul etmiyoruz!” pic.twitter.com/VSJ7woPuCq
— Halk TV (@halktvcomtr) February 14, 2025
Peki Erdoğan, “veda” demeden bir tür veda edeceği bu kongrede nelerin üzerinde duracak dersiniz?
- Size garip, belki gülünç gelebilir ama insan hakları, özgürlük ve demokrasi vurgusu yapacak.
- Ekonominin nasıl güçlü hale geldiğini anlatacak, “Yaparsa AK Parti yapar dedik, işte yaptık” diyecek.
- Bir de orta ve dar gelir gruplarının heyecanla beklediği sosyal konut projesinin ayrıntılarını açıklayacak.
Muhalefete yükleneceğini söylemeye gerek yok. Ama İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nu dört duvar arasına gönderme yolunda son hazırlıklara ilişkin önemli ayrıntılar ve ipuçları verecek. “Turpların büyüğü heybede!” derken sadece Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş olduğunu sananlar yanıldıklarını bu kongrede görecekler.
Erdoğan, fırsatını bulursa sadece Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ı hapse atmayı değil, CHP’yi kapatmaya girişeceğinden şüphesi olanlar varsa, yakın geçmişte olmaz denilen nelerin olduğunu geriye bakıp bir zihinlerinden geçirsinler.
Erdoğan, bu dönemi geçiş dönemi olarak planlıyor. Kendi hesabına oğlu Bilal Erdoğan’a dikensiz bir gül bahçesi kurma planları yapıyor.
Bu ülke Tayyip hanedanlığı oldu.Artık demokrasi falan hayal.