Edirne’de tutuklanan altı çocuklu Nurcan ve Abdulkadir Arslan çiftinin, AİHM’nin Türkiye’yi mahkum ettiği ByLock ve Bank Asya’ya para yatırmak gibi ‘suç olmayan’ eylemleri nedeniyle mahkum edildikleri ortaya çıktı. Arslan çiftiyle ilgili hazırlanan iddianamede sadece ByLock suçlaması yöneltiliyor. İçerik yok! Yargılama aşamasında ise Arslan çifti Bank Asya’da hesap açarak para yatırmak ve KHK ile kapatılan bir kurumda çalışmakla suçlanıyor.
TR724’ün ulaştığı iddianameler ve gerekçeli karara göre ayrıca 3 de tanık ifadesi var ancak tamamı yıllar öncesine ait ifadeler. Tanıklardan biri Abdulkadir Arslan’ı en son 2003 yılında gördüğünü anlatıyor. Diğeri ise Arslan’ın örgüt üyesi olduğuna dair bilgisi olmadığını beyan ediyor. Bir başka tanık da son görüşmelerinin 2012 yılında olduğunu belirtiyor.
- Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) ByLock kullanmak, Bank Asya’da hesabı olmak ve gizli bir tanığın ifadesiyle mahkum olan öğretmen Yüksel Yalçınkaya’nın açtığı davada Türkiye’yi mahkum etmişti. AİHM, Türkiye’deki yargılamalarda hukukun dışına çıkıldığını, suç uydurulduğunu, ‘kanunsuz suç ve ceza olmaz’ ilkesinin çiğnendiğini belirtmişti.
Hatay Cumhuriyet Savcısı Ali Resul Ceritlioğlu tarafından hazırlanan iddianame 36 sayfadan oluşuyor. İddianamenin Abdulkadir Arslan’la ilgili olan kısmı 1 sayfa ve orada da kendisine ‘ByLock’ kullanma suçlaması yöneltiliyor. Abdulkadir Arslan hakkındaki soruşturmanın ‘Erzin İlçe Emniyet Müdürlüğünü 02/08/2016 tarihinde arayan ve ismini vermek
istemeyen bir bayan şahsın ihbarı ile başladığı’ belirtildikten sonra, ‘şüphelilerin ikametlerinde, usulüne uygun olarak arama el koyma işlemleri yapıldığı’ aktarılıyor.
İddianamede, “Ayrıca Hatay İl Emniyet Müdürlüğünün göndermiş olduğu yazılarda şüpheli Abdulkadir ARSLAN’ın By Lock(Kırmızı) kayıtlarının bulunduğu belirtilmiştir. (…) Yukarıda alıntılanan ve anlatılan tüm deliller ışığında şüphelilerin üzerlerine atılı FETÖ/PDY Terör Örgütü Üyesi Olmak suçunu işlediklerinin sabit olduğu anlaşıldığından; Şüphelilerin yargılamalarının yapılarak eylemlerine uyan yukarıda belirtilen sevk maddeleri uyarınca AYRI AYRI CEZALANDIRILMALARINA karar verilmesi kamu adına iddia ve talep olunur. 18/11/2016.” deniliyor.
DURUŞMA SAVCISI SUÇ UYDURUYOR
Yargılama aşamasında Abdulkadir Arslan’a ayrıca ‘Bank Asya’ya para yatırmak’ suçlaması yöneltiliyor. Arslan, ByLock kullandığı ve Bank Asya’ya para yatırdığı iddiasını yalanlıyor.
Duruşma savcısı ise mütalaasında, ‘sanıkların haberleşme programı ByLock’a bağlanmak suretiyle örgüt hiyerarşisine dahil olarak örgüt ile organik bağ kurduklarını, örgütle iltisakı veya irtibatı bulunduğunu, KHK ile kapatılan kurumlarda çalışma kayıtlarının bulunduğunu, Bank Asya’da hesap açarak para yatırdığını, böylece sanıkların üzerlerine atılı suçun sübuta erdiğini’ savunarak ayrı ayrı cezalandırılmalarına karar verilmesini istiyor.
TANIK İFADELERİ DE BOŞ: EN SON 12 YIL ÖNCE GÖRMÜŞTÜM!
Dosyada ayrıca 3 de ‘tanık’ var. Bunladan biri Mehmet Özdağ. Verdiği ifade 2008-2012 yıllarına ilişkin. Özdağ, Abdulkadir Arslan’ın sohbetlere katıldığını gördüğünü anlatıyor. “Üniversite bittikten sonra memleketim Osmaniye’ye geldim, 2012 yılından sonra sanığı bir daha görmedim, bu tarihten sonra herhangi bir bilgi ve görgü sahibi değilim.” diyor.
Bu tanığın ifadesine göre Abdulkadir Arslan, 2008-2012 yılları arasındaki suç olmayan faaliyetlerinden dolayı suçlanıyor!
Bir diğer tanık İbrahim Yaşarsoy ise Abdulkadir Arslan’la 1995 ile 2003 yılları
arasında Urfa’da aynı mahallede oturduklarını, kendisini en sona 12 yıl önce gördüğünü anlattıyor ve ardından, “Sanık hakkında Fetö PDY terör örgütü üyeliği suçu yönünden
bilgi sahibi değilim.” diyor.
Tanıklardan Yusuf Doğan ise Abdulkadir Arslan’ı öğrenciyken 2007-2008 senesinde tanıdığını, 4-5 ay görüştüklerini anlatıyor: “Daha sonra sanık ile bir irtibatım ve görüşmem olmadı. Bilgim ve görgüm bundan ibarettir.”
Mahkemede yapılan sözde yargılama sonrası Abdulkadir Arslan’a örgüt üyeliği suçundan 9 yıl, eşi Nurcan Arslan’a 6 yıl 3 ay ceza veriliyor.