AİHM Büyük Dairesi’nde küresel ısınma davası: Türkiye ve 32 devlet sanık sandalyesinde

ENSAR NUR, TR724 STRAZBURG

Salı günü açıklanan ve yüzbinleri etkileyen tarihi Yalçınkaya kararının ertesi gününde AİHM Büyük Dairesi tüm dünyanın dikkatini çeken bir duruşmaya sahne oldu. 33 devlet iklim değişikliği ile mücadelede gerekli adımları atmadıkları için dava edildi. Dava edilen ülkeler arasında Türkiye de var.

Yaşları 11 ile 24 arasında değişen Portekizli 6 genç iklim değişikliği ile mücadelede verdikleri sözleri tutmadıkları gerekçesi ile 33 devletten (27 AB üyesi, Türkiye, Rusya, Norveç, Birleşik Krallık, İsviçre ve Ukrayna) şikâyetçi oldular. Başvuranlar, 33 devletin ürettiği sera gazının küresel ısınmaya katkıda bulunduğunu ve bundan kaynaklı olarak artan sıcaklıkların hayat kalitelerini ve sağlıklarını kötü etkilediğini vurguladılar.

AİHM tarihinin en kalabalık birine tanıklık ederken, duruşma Avrupa basını tarafından da yoğun ilgi gördü. AİHM’in bu davada vereceği karar, önümüzdeki yıllarda daha çok gündeme gelecek iklim nedenli hukuki davalara içtihat oluşturacak.

Avrupa Konseyi İnsan Hakları Komiseri Dunja Mijatovic’in yanı sıra birçok STK da üçüncü taraf olarak davaya müdahil oldu.


İKLİM DEĞİŞİKLİĞİNİN SORUMLULUĞU DEVLETLERDE

6 genç özellikle Portekiz’de 2017’den bu yana her sene yaşanan orman yangınlarına işaret ediyor. Yangınların iklim değişikliğinin direkt bir sonucu olduğunu savunan başvurucular, uyku problemi, alerji ve nefes darlığı gibi sağlık problemlerine sebep olduğunu ifade ettiler.

Portekizli gençlere göre, kışlar da eskisinden daha sert ve soğuk geçiyor. Lizbon’da kışın kuvvetli fırtınalar yaşanıyor ve evleri potansiyel zarar görme tehdidi altında kalıyor.

Davacılar ayrıca, bu doğal felaketlerden ve hayatlarının geri kalanında giderek daha sıcak bir iklimde yaşama ihtimalinden endişe duyduklarını, bunun da kendilerini ve gelecekte kurabilecekleri aileleri etkileyeceğini belirttiler.

Başvuranlar, 2015 Paris İklim Anlaşması (COP21) kapsamında verilen taahhütler ışığında, 33 Devletin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nin (AİHS) 2’nci maddesinde düzenlenen yaşam hakkı ve 8’inci maddesinde düzenlenen özel hayata ve aile hayatına saygı hakkı maddeleri kapsamındaki pozitif yükümlülüklerine uymadıklarından şikâyetçi oldular.

Bu maddelerin yanında, Sözleşme’nin 3’üncü maddesi kötü muamele yasağı kapsamında da bir problem ortaya koydular. Başvuranlar ayrıca, küresel ısınmanın özellikle kendi nesillerini etkilediğini ve yaşları göz önüne alındığında, haklarına yapılan müdahalenin Sözleşme’nin 14’üncü maddesinde yer alan ayrımcılık yasağını ihlal ettiğini de iddia ettiler.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin