Fransa’yı ziyaret eden AKP Genel Başkanı Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un basın toplantısında, Erdoğan’a ‘Suriye’deki terör örgütlerine silah göndermekten pişmanlık duyup duymadağının sorulması’ gündem oldu.
Soruya öfkelenen Erdoğan, Fransız gazeteciye “Feto ağzı ile konuşuyorsun” diye tepki gösterdi. Bu diyalog, 17-25 soruşturmaları sonrasında dönemin Zaman muhabiri Ahmet Dönmez’in Urla villaları ve yolsuzluk iddialarını sorduğu basın toplantısını akla getirdi. Erdoğan’a Türkiye’de yöneltilen ‘son soru’ olarak kayıtlara geçen o toplantıda da Erdoğan, Dönmez’e benzer şekilde öfkeli cevap vermişti.
Dönmez’in sorusundan sonra ön sırada oturan Yiğit Bulut’un arkaya dönerek gazeteciyi görmeye çalışmıştı. Benzer sahne Paris’te de yaşandı. Bu kez önde oturan Mevlüt Çavuşoğlu arka sıralara dönerek soru soran gazeteciyi görmeye çalıştı.
FRANSIZ GAZETECİ: SORULAMAYANI SORDUM
“Sayın Cumhurbaşkanı size terörle mücadelede güvenilebilir mi? Savaşın üzerinden bu kadar yıl geçtikten sonra Suriye’deki gruplara silah gönderdiğiniz için pişman mısınız?” diye soran gazeteci France 2 Televizyonu muhabiri Laurent Richard’dı. Laurent Richard daha sonra Twitter hesabından konuya dair paylaşımda bulundu. Richard, Twitter’dan #basınözgürlüğü etiketiyle paylaştığı mesajında, “Bugün sadece Erdoğan’a Türk gazetecilerin artık soramayacağı soruları sormaya çalıştım” dedi.
Today I just tried to ask questions turkish journalists can no longer ask to @RT_Erdogan . #pressfreedom https://t.co/vuIANTH9bc
— Laurent Richard (@laurentrichard0) 5 Ocak 2018
AHMET DÖNMEZ: SUÇU YÜZÜNE VURURSAN ‘FETÖ’ OLURSUN
Ahmet Dönmez de Twitter hesabından gazeteci Laurent Richard’ın tweet’ini paylaştı. Dönmez, ‘Böylece bize yöneltilen “FETÖ ağzı” suçlamasının nemenem bir şey olduğunu bütün dünya gördü. Suçunu yüzüne vurursan “FETÖ” olursun, bu kadar açık.’ diye yazdı.
Böylece bize yöneltilen “FETÖ ağzı” suçlamasının nemenem bir şey olduğunu bütün dünya gördü. Suçunu yüzüne vurursan “FETÖ” olursun, bu kadar açık
— Ahmet Dönmez (@AhmettDonmez) 5 Ocak 2018
Sayın Erdoğan: “ABD’nin gönderdiği 4000 tırı soramayıp bunu soruyorsan bu gazetecilik değildir” demiş ki doğru söylemiş. Bu tam bir ikiyüzlülüktür. Erdoğan, Fransız Gazeteciye böyle davranırken, Sayın Mehmet Barlas’ın hem de Sabah Gazetesi’nde 02.01.2018 tarihli makalesinde: ” Eğer rejim sağlam değilse, halka rağmen ayakta kalamaz. Ancak buna asla ABD karar veremez. Bu vesileyle BİZİM aynı hatayı Suriye’de “Muhalif gruplar” diye TERÖR ÖRGÜTLERİNE VERDİĞİMİZ DESTEKLE ve Esad rejimini bizim bir iç sorunumuz gibi görerek yaptığımızı unutmayalım” demesine karşı sessiz kalmayı sürdürürse bu da ikiyüzlülüktür. Sayın Can Dündar’a dava açan savcı, gazetesinde Türkiye’nin teröre destek olduğunu açıkça itiraf eden Barlas’a dava açmazsa bu da ikiyüzlülüktür. “MİT Tırları” davası nedeniyle Cumhuriyet’e yüklenen gazeteciler, Sabah’daki yazısı nedeniyle Sabah’a, Barlas’ a ve sessiz kalan Cumhurbaşkanına yüklenmiyorsa bu da ikiyüzlülüktür…