HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Futbolda dün kavramı yok. Daha doğrusu dünün başarılarının bugüne etkisi sınırsız değil. Dün tarihi başarılara imza atmış teknik adamlar, bugün alınan birkaç kötü sonuçtan sonra önce eleştirilmeye başlanıyor ardından ise görevlerine son veriliyor. Vefa kavramının tedavülden kalktığı günümüz dünyasında, kovulmayacak teknik adam bulunmuyor. Kasımpaşa beraberliği sonrası Trabzonspor tribünlerinden oyunculara yönelik tepkinin ilerleyen günlerde Abdullah Avcı’ya yönelmeyeceğinin hiçbir garantisi yok. Tabii saha sonuçları kötü olursa. Avcı’nın önünde Claudio Ranieri örneği var.
Futbolda artık sürprize yer yok. Ancak nadiren de olsa sürpriz başarılar gelmiyor değil. Euro 92’de Danimarka, Euro 2004’te Yunanistan’ın Avrupa şampiyonu olması… Süper Lig’de 2009-10 sezonunda Bursaspor, 2019-20 sezonunda Başakşehir’in şampiyonluğu… Ve elbette 2015-16 sezonunda Leicester City’nin Premier Lig şampiyonluğu… Hepsi futbolun sürpriz başarıları olarak tarihte yerini aldı.
Claudio Ranieri, 2015-16 sezonunda futbol tarihini adeta yeniden yazıyordu. Sezon başında küme düşmeye aday takımlar arasında gösterilen Leicester City’i ‘peri masalının’ kahramanı yapıp, 132 yıllık tarihinde ilk lig şampiyonluğuna ulaştırıyordu. Heykeli dikilecek bir başarının kahramanı olan Ranieri için takip eden sezon hayal kırıklığı olacaktı. Hull City deplasmanında sezona mağlubiyetle başlayan Leicester ilerleyen haftalarda da istikrarsız sonuçlar almaya devam etti. Şampiyonlar Ligi’ndeki kısmı başarı sadece Ranieri’nin günlerini biraz uzatmaya yetti. Premier Lig’de üst üste gelen 5 yenilgi Ranieri’nin biletini kesmeye yetiyordu. Bir yıl önce göklere çıkarılan İtalyan, bir yıl sonra sezonun sonunu görmeden şubat ayında gönderildi.
Benzer vefasızlığı Türkiye sınırları içinde de gördük. Okan Buruk, Başakşehir’i tarihinde ilk kez şampiyonluğa taşıdığı sezonun ertesinde bitimi görmeden gönderildi. Keza Bursaspor da aynı vefasızlığı Ertuğrul Sağlam’a yaptı. Ertuğrul Sağlam’a vefasızlığının bedelini Bursaspor, şampiyonluk görüp de küme düşen ilk ekip olarak ödedi.
‘Futbolda vefa olmalı mı?’ Bu soruya cevap vermek mümkün değil. Artık bir endüstri olan futbol, büyük yatırımların yapıldığı, milyonların harcandığı bir sektör haline geldi. Tek kriter başarı ve kâr olunca, başarısızlıkta kimsenin gözünün yaşına bakılmıyor. Sadece tarihi başarıya imza atanlara biraz daha geniş kredi tanıyor.
Abdullah Avcı, Türk futbolunun istikrarlı hocalarının başında geliyor. Başakşehir’i temelden inşa edip, ligde zirveye oynayan bir ekip yaptı. Tarihi şampiyonluk Okan Buruk’la gelse de Avcı’nın emeğini yok saymak nankörlük olur. Beşiktaş’ta sezonun sonuna göremeyen Abdullah Avcı, Kasım 2020’de başlayan Trabzonspor döneminde tarihi başarılara imza attı.
2021-22 sezonu Abdullah Avcı’nın zirve yılı oldu. Daha sezon başından itibaren şampiyonluğun bir numaralı adayı olarak öne çıktı. Oynanan futbol, alınan başarılı sonuçlar şehri takım etrafında kenetledi. Şampiyonluktan ziyade bitime kaç hafta kala şampiyon olacağı merak edilir oldu. Ve beklenen şampiyonluk geldi, 39 yıllık hasret sona erdi.
Geçen yıl şehir takımla bütünleşmişti. Bu yıl Avcı’nın işi daha zordu. Taraftar, şampiyonluk kadar artık Şampiyonlar Ligi’nde oynayan bir Trabzonspor görmek istiyordu. Devler Ligi yolunda play-off turunda FC Kopenhag’a elenmesi taraftarın umutlarına ilk darbe oldu. Geçen yıl geriye düşmeyen, düşse bile maçı çeviren bir Trabzonspor vardı. Bu yıl aynı heyecan ve coşku pek yok. Antalyaspor ve Adana Demirspor yenilgileri, kaybedilen 3 puandan öteydi. Her iki maçta da tel tel dökülen bir Trabzonspor vardı. Geçen sezon 38 maçta kalesinde 36 gol gören Trabzonspor, bu sezon 9 maçta 11 gol gördü. ‘Kasımpaşa maçını kazanmış olsa Trabzonspor liderdi’ yorumlarının pek bir anlamı yok. Mesele puan kaybından ziyade, takımdaki heyecan kaybı. Kazandığı Gaziantep FK ve Kayserispor maçlarındaki oyunu, geçen yılki Trabzonspor’dan eser olmadığının göstergesiydi.
Şampiyonluk elbette iyi oyunla gelir. Ancak bu yeterli değil. Kazanmaya taraftarın ve oyuncuların da inanmış olması gerekiyor. Puan sıralamasından bağımsız bu havanın Trabzonspor’da bu yıl olmadığını görüyoruz. Elbette henüz sezon başındayız ama motivasyon kaybına Avcı çare olamazsa… Futbolun vefasızlığı devreye girmekte tereddüt etmez.
