Uyku apnesi günümüzde en sık görülen hastalıklardan biri. Son verilere göre ülkemizde görülme sıklığı yüzde 5-10 aralığında değişiyor. Apne, en az 10 saniye süreyle nefesin durması olarak tanımlanıyor. Uyku apnesi de bu nefes durmasının uyku sırasında meydana gelmesidir. Bunda en önemli risk faktörlerinden biri şişmanlık. Genel olarak; kısa boylu, boynu kısa, şişman ve belirgin gıdı gibi özellikleri taşıması kişiyi hastalığın en büyük adayı yapabilir. Ancak zayıf insanlarda uyku apnesi görülmez demeyin.
Hastalığın en önemli belirtisi sabah yorgun kalkmaktır. Kişinin uyku sırasında 10 saniye boyunca nefesi durduğu için sürekli çırpınarak uyanmak zorunda kalır. Uyku kalitesi bozulduğu için, ne kadar uyursa uyusun bu kişiler sabah kalktığında kendisini yorgun hisseder. Uykusuzluğun kişide oluşturduğu yorgunluk iş hayatına ve sosyal yaşamına yansır.
Yetişkin insanların yüzde 30 ile 40’ı uyku esnasında horlar. Fakat her horlayan kişi uyku apnesidir demek oldukça yanlış bir sınıflama olur. Uyku apnesindeki horlama oldukça farklı bir durumdur. Uyku apnesi yaşayan kişilerde horlama oldukça yüksek sesli meydana gelmektedir.
Sağlık problemlerini arttırabilir!
Kilo etkisiyle sırt üstü yatıldığında nefes yoluyla alınan hava, hava yollarından geçmekte zorlanır. O sırada kandaki oksijen düşer. Bu durum ne kadar uzun sürerse ve ne kadar sık tekrarlarsa başta beyin olmak üzere tüm organların erken yaşlanmasına yol açar.
Uyku apnesi nasıl tedavi edilir?
Uyku apnesi tedavisi kişinin tedaviye cevabına göre değişir. Minimum 6 ay tedavi süresi vardır. Bu süre boyunca her gece cihaz kullanılmalıdır. Tedavide belirli bir iyileşme meydana geldiğinde hasta cihazı gün aşırı veya haftada 1-2 gün kullanmaya başlar. Tedavi olumlu ilerlediğinde ise hasta artık cihaz olmadan uyur. Kilo problemi yaşayan kişiler tedavinin başarıya ulaşması için mutlaka bir diyetisyen veya endokrin uzmanına başvurmalıdır. Bu tedaviler sonucunda hasta hem kilo vermiş ve değerleri normale dönmüş olur hem de uyku apnesi hastalığı tedavisinde başarı oranı yükselir.
