Star Gazetesi, ‘F..ö’ paranoyasını canlı tutmak için ateşin altına odun atmaya devam ediyor. Fakat herhalde fazla malzeme kalmadı ki iyice dayanaksız hatta kendilerini zor durumda bırakacak şeyler yazıyorlar. Muhsin Yazıcıoğlu’nun ölümünden de Hizmet Hareketi sorumluymuş!
Haberin temel tezi şu: “Soruşturmada takipsizlik kararı verildi ve dosya ‘basit bir kaza’ olarak kapatılmak istendi.” Fakat boşuna aramayın bu kararları veren hakim ve savcıların ihraç edildikleri ve tutuklandıklarına dair bir bilgi haberde yok. Biz kendilerine yardımcı olalım ve o kişilerin izini sürelim.
“AKP, Muhsin Yazıcıoğlu’nun anısına sahip çıkmadı, hatta soruşturmayı engelledi algısı” kamuoyunda epey taraftar buldu. 11. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül’ün görevlendirdiği Devlet Denetleme Kurulu’nun olayın şaibeli olduğuna dair raporuna rağmen soruşturmada ilerleme sağlanamadı. Önce 2014 yılında bir takipsizlik kararı verildi. Ailenin ve partinin yoğun tepki gösterdiği kararı veren savcı Habip Korkmaz, terfi ettirilerek Çorlu’ya Başsavcı atandı. Bağlı olduğu başsavcı vekili Gürhan Aktaş da Aksaray’a başsavcı yapılarak ödüllendirildi.
Yazıcıoğlu’nun Ailesi, Gaziantep Ağır Ceza Mahkemesine başvurarak takipsizliği kaldırdı. İlginçtir savcıların terfi ettiği kararnamede takipsizliği bozan ACM Başkanı Ahmet Maden, Kayseri’ye düz yargıç olarak sürüldü. Peki 15 Temmuz’dan sonra bu kişiler nerede? Takipsizliği kaldıran yargıç Maden, ihraç edildi, tutuklandı. Savcıların yükselişi ise devam ediyor. Habip Korkmaz, Elazığ’a başsavcı yapıldı, Gürhan Aktaş ise Ankara Başsavcıvekili. Eee, hani F..ö örtbas etmişti.
İkinci takipsizlik kararı ise 30 Haziran 2016’da verilmiş. Yani Yargıda Birlik eliyle adliyenin ipe dizilmesinden sonra. Peki bu takipsizliği verenler neredeler? Kahramanmaraş’ta görev yapmaya devam ediyorlar. O takipsizlik verildiğinde iş başında olan Başsavcı İlker Yazıcı ve kararda imzası olan savcı Necati Kazak hâlâ görev başında. Hizmet Hareketine yönelik soruşturmalarda ön safta.
O gün takipsizlik kararı veren başsavcılık, bugün takipsizlikle olay örtbas edildi diye soruşturma başlatmış. Hukukun olmadığına tamam dedik ama asgari zeka seviyesi korunsa bari.
Bu arada artık adiyattan olan başka bir çarpıtma ise şöyle: Fethullah Gülen’e sorulan iki farklı soruyu aynı cümlede kullanmışlar. Yazıcıoğlu’nun ile alakası olmayan bir bölümü getirip birleştirmişler. 30 Mart 2009 tarihli konuşma arşivde duruyor, isteyen girip dinleyebilir.
Benzer bir çarpıtma Hollandalı Gazeteci Geerdink hakkındaki soruşturmada yaşanmıştı. Hollanda’ya ve kamuoyuna gözaltı ve soruşturma ‘paralel yapının tuzağı’ açıklaması yapılırken tam tersi olduğu ortaya çıktı. Ceza ve gözaltı talep eden hakim ve savcılar terfi ederken, beraat yönünde karar verenler ihraç ve tutuklamaya muhatap oldu.