Fenerbahçe ile Galatasaray Pazar günü 385. kez karşı karşıya gelecek. 17 Ocak 1909’da başlayan rekabette Fenerbahçe 145, Galatasaray ise 122 maçtan galip ayrılmış bugüne dek. 117 maç da berabere sonuçlanmış. Bu Pazar, Fenerbahçe sahasında kaybetmeme geleneğini sürdürmeye, Galatasaray ise bu geleneği sonlandırmaya çalışacak.
Dünyadaki diğer büyük maçların aksine bu iki takımın karşılaşmasında, siyaset, ideoloji, din ya da etnik farklılıklar değil sadece futbol taraftarlığı konuşuluyor. İsterseniz dünyadaki büyük maçlara, derbilere şöyle bir göz atalım…
Real Madrid vs. FC Barcelona: El Clasico
İspanya’nın özerk Katalanya bölgesinin Barselona şehrinde kurulan FC Barcelona, bölge halkı için, takımın sloganında da denildiği gibi ‘bir kulüpten daha fazlası’. Genarel Franco’nun iç savaş sonrası ülkede İspanyolca dışında bir dilin konuşulmasını yasaklaması, Katalanlar için FC Barcelona’yı tutmayı kimliklerinin bir parçası hâline getirdi.
Bu dönemde Real Madrid ise baskıcı merkeziyetçilik anlayışının ve faşist rejimin bir simgesi konumuna gelmişti. Bu iki sembolün yeşil sahada karşı karşıya gelmesi, haliyle birçok siyasî yan anlamı da beraberinde getirdi yıllarca. Diktatör Franco’nun devrilmesinden sonra El Clasico’nun futbol ağırlığı artsa da, Barcelona hep Katalanların takımı, Real Madrid de hep ‘Kral’ın takımı’ olarak kaldı.
Celtic vs. Rangers: Mezheplerin derbisi
Tarihe ‘Old Firm’ olarak geçen Celtic-Rangers derbisi ilk kez 1888’de oynandı ve ilk maçı Celtic 5-2 kazandı. Celtic-Rangers maçları da sadece futbol demek değil. Rangers, Protestanların, Celtic ise Katoliklerin takımı olduğu için futbol çoğu zaman ikinci planda kalıp, dini duygular ön plana çıktı.
Rangers’ın 54, Celtic’in 47 kez şampiyon olduğu İskoçya liginde başka takımlar olsa da, istatistiklerin gösterdiği üzere, bu iki takım demek İskoçya ligi demekti. 1969’daki FA Cup finalinde iki takım, Hampden Park’ta karşılaştığında, 132 bin 870 kişi maçı seyretmişti ve rekor kırmıştı.
2012’den bu yana ‘mezhepler derbisi’ seyretmek mümkün olmadı çünkü Glaskow Rangers 49 milyon Sterlin’i bulan borcundan ötürü kayyıma devredildi ve 3. lige düşürüldü…
İnter vs. Milan: Derbilerin anası
İtalya’nın iki gözde kulübü İnter’le Milan arasında 1908’de İsviçre’de oynanan ilk derbi maçının galibi, 2-1’le Milan olmuştu. İkisi de aynı şehrin takımıydı. Kırmızı-Siyah renkleriyle Milan, 1899-1908 arasında şehrin tek hâkimiydi. Yabancı oyuncular konusunda bölünme yaşanınca, şehrin ikinci takımı İnter doğdu. Milan hep zenginlerin, İnter ise işçi sınıfının takımı olarak anıldı. Bugün ise bu durum ortadan kalkmış durumda.
İki takım arasında oynanan 269 maçın 106’sını Milan, 91’ini İnter kazandı. ‘Derbilerin anası’ olarak tarihe geçen bu derbide, rekabet bâki olmakla birlikte, kardeşlik hâkimdir. Maç günü Milano sokakları karnavala döner. Tek istisna, iki takım arasında 2005’te oynanan Şampiyonlar Ligi maçıydı. Avrupa’da hâkimiyet meselesi, belli ki taraftarları ateşledi ve olaylar çıktı. Milan kalecisi Dida’ya isabet eden meşale sonucunda UEFA, İnter’i hükmen mağlup ilan etti.
Boca Juniors vs. River Plate: Sınıf Derbisi
Futbol denilince akla ilk gelen ülkelerden Arjantin’de ‘derbi’ denilince akla ilk gelen karşılaşma Boca Juniors ile River Plate arasında olandır. Başkent Buenos Aires’in bu iki takımından Boca Juniors fakir mahalleleri, River Plate ise zenginleri temsil eder. Boca 1905’te, River ise 1901’de kuruldu. Boca Juniors’ın taraftarlar arasındaki adı “Cenova’nın halkı” iken, River Plate’inki ise “Milyonerler” oldu.
Bu derbide maalesef düşmanlık hâkimdir. İki kulübün taraftarları birbirinden nefret eder. Öyle ki 1993’te oynanan derbide, Boca Juniors rakibine 2-0 yenilmiş, maç sonunda iki River Plate taraftarı çıkan olaylarda öldürülmüştü. Boca taraftarları bu olaydan sonra rakiplerine, “Şimdi 2-2 oldu!” diyecek kadar ileri gitmişlerdi.
Ajax vs. Feyenoord: Şehirlerin derbisi
İlk kez 1922’de Rotterdam’da oynanan ve 2-2 berabere biten Ajax-Feyenoord derbisi, “şehirlerin derbisi” olarak nitelenmişti. Hollanda’da Ajax başkent Amsterdam’ı, Feyenoord ise ülkenin tarihî şehirlerinden Rotterdam’ı temsil eder. İki takım arasındaki seyirci rekoru De Kuip stadında 1966’da oynanan maçta kırılmış, karşılaşmayı seyretmeye 65 bin 562 kişi gelmişti.
Son dönemde iki takım arasındaki maçlar holiganların taşkınlıklarıyla gündeme geliyor. O kadar ki, 1997’de bir Ajax taraftarı dövülerek öldürüldü. Bu olaydan sonraki sezonda iki takım boş tribünler önünde kozlarını paylaşabildi. 2005’te de maç sonunda trenle Amsterdam’a dönmek istemeyen Ajax’lıların çıkardığı olaylar Rotterdam şehrini savaş alanına çevirmişti.
AS Roma vs. Lazio: Kralla faşistler karşı karşıya
Roma’nın iki büyük takımı AS Roma ile Lazio karşı karşıya gelince polis hep teyakkuzdadır. Çünkü hiçbir maç olaysız sona ermez. SS Lazio faşizmi, AS Roma ise kraliyeti temsil eder. Şehri asıl kimin temsil ettiği tartışması yıllardır sürüyor. Lazio taraftarları “Siz yokken, biz buradaydık!” sloganını kullanıyorken, AS Romalılar, “Siz 2 kez, biz 3 kez şampiyon olduk” diyerek sonradan kurulmalarına rağmen Lazio’yu gölgede bıraktıklarını vurguluyorlar.