Fransa’da sahillerde kadınların bütün vücutlarını kapatan burkini mayoyu giymelerini yasaklayan belediye kararı, yüksek yargıdan döndü. Ancak yirmiye yakın belediye başkanı, kararı her şeye rağmen uygulayacaklarını söyledi. İçişleri Bakanı Bernard Cazeneuve de, Fransa’da Müslümanlarla ulusalcı-sekülerleri karşı karşıya getiren yasağın anayasaya uygun olmadığını savundu.
Burkini mayoyu yasaklayan kararı alan Villeneuve-Loubet belediyesi başkanına destek veren belediyeler, yüksek mahkemenin kararının yalnızca o belediye ile sınırlı olduğunu belirtiyor.
Öte yandan gelecek yıl seçime gidecek olan Fransa’da burkini yasağı sağ partilerin de gündemine girdi. 2017’de yeniden başkanlığa aday olması beklenen eski başkan Nicolas Sarkozy, burkini yasağının anayasaya da girmesi gerektiğini söyleyerek fitili ateşledi.
Şu anki devlet başkanı François Hollande yönetiminin ülkede her yönden başarısızlığa uğraması ve Hollande’ın anketlerde dibe vurması, Sarkozy’nin önünü açabilir gibi görünüyor. Her ne kadar yolsuzluk soruşturması sebebiyle yaralanmış olsa da, İngiltere’de Brexit, ABD’de Donald Trump ve Avrupa genelindeki sağ partilerin yükselişi, Sarkozy’nin umudunu diri tutuyor. Üstelik Sarkozy, 2005’te Fransa’da Müslümanların ayaklanması sırasında içişleri bakanlığı yapmış ve kalabalığı daha da tahrik etmekten çekinmemişti.
Bazı Fransız yorumculara göre Sarkozy bu kez çok daha keskin ve öfkeli bir kampanya yürütecek. Burkini yasağı sonrası oluşan hava da buna hayli uygun. Üstelik aşırı sağcı Ulusal Cephe’den Marine Le Pen’in de siyaseten yükselen bir figür olması, onun da tabanını etkileyecek ölçüde ‘marjinal’ söylemler kullanmasına yol açabilir.
Ancak Sarkozy’nin önündeki ilk engel kendi partisi içindeki aday seçimleri. Cumhuriyetçi Parti’de Sarkozy’nin değil, Alain Juppé’nin aday olarak gösterilmesi bekleniyor. Juppé, burkini yasağı tartışmasında da Sarkozy’ye cevap vererek, yarışı başlatmış oldu. Juppé’ye göre bu konuda bir ‘orta yol’ bulunabilir.
Bir yıldır ABD siyasetinin ve günlük hayatının Donald Trump’ın hamasî söylemleriyle zehirlenmesi gibi, Fransa’nın da önümüzdeki bir yılda Müslüman ve göçmen karşıtı söylemlerle zehirleneceği öngörülüyor. Amerikalılar Trump seçilmese bile, yarattığı ortamın ülkede uzun yıllar kalıcı olacağı görüşünde. Fransız toplumunu da benzer bir imtihan bekliyor.
