Diyarbakır’da 8 yaşındaki Narin Güran’ın katledilmesiyle ilgili davanın ikinci duruşmasında savcı mütalaasını verdi. Savcı, “Nevzat ve Salim dahil tüm sanıklar suç ortağı!” dedi. Mütalaada, “Boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdiler.” ifadeleri de yer aldı.
Diyarbakır’da kaybolduktan 19 gün sonra cansız bedenine ulaşılan 8 yaşındaki Narin Güran’ın ölümüne ilişkin davanın 2. duruşması bugün saat 09.00’da görülmeye başlandı. Duruşmada 1’i tutuklu 3 kişi ‘tanık’ olarak dinlendi.
Diyarbakır’ın Bağlar ilçesi kırsal Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan, 19 gün sonra dere yatağında, çuval içinde, üzeri taş ve çalılıklarla kapatılmış cesedi bulunan Narin Güran cinayetine ilişkin dava sürüyor. 8. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen davanın 2. duruşması için tutuklu sanıklar Diyarbakır Adliyesi’ne getirildi.
Duruşmada, tutuklu sanıklar anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile Narin’in cansız bedenini Eğertutmaz Deresi’ne sakladığını itiraf eden Nevzat Bahtiyar ve avukatları hazır bulundu. Baba Arif Güran, “müşteki”, 1’i tutuklu 3 kişi “tanık”, Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı ve Diyarbakır Barosu avukatları da “müşteki kurum” sıfatıyla duruşma salonunda yerini aldı.
Kimlik tespitlerinin ardından tanıkların dinlenilmesine geçildi. İlk olarak amca Salim Güran’ın işçisi tutuklu şüpheli 15 yaşındaki R.A. adli gözlem odasından tanık olarak dinlendi. R.A, olay gününe ilişkin, şunları söyledi:
- “Tarlaya gittik. Salim Güran da tarlaya geldi. Saat 08.00-09.00 gibi geldi yanımıza. Bir saat kaldıktan sonra gitti. Daha sonra 15.00-16.00 gibi Salim tarlaya yanımıza geldi. Oturduk biraz, çay yaptık. Babamı aradı Salim. Babam da kendisine yemek yiyip geleceğini söyledi. Salim Güran ile çay içerken babam yanımıza geldi. Salim Güran her gün nasılsa o gün de öyle görünüyordu. Daha sonra Salim üstünü değiştirmek için yanımızdan ayrıldı. Kıyafetlerinin kirli olduğunu söyledi. Akşam 18.00 gibi de ben, Salim ve babam yemek yapıp yedik. Birisi Salim Güran’ı o sırada aradı. Kim olduğunu hatırlamıyorum. Kız kaybolmuş dediler. Salim ‘Bu saat kız kaybolma saati midir?’ diyerek araca binip gitti babamla. Onlar gidince ben ve kardeşim tarlada kaldık.”
Mahkeme başkanının, “Tutuklandığında tutulan bir tutanakta Salim’e küfrederek, ‘Senin yüzünden başımız belaya girdi. Komutanım Salim geldiğinde kıyafetleri kirliydi, ayakları ıslaktı.’ diyerek ağlamışsın. Neden böyle yaptın?” sorusu üzerine R.A, “Komutanlar karakolda sorduğunda ayakları ıslak olduğuna dair sorularına yok demiştim. Ben böyle bir şey demedim. Salim’in ayaklarına fazla bakmadım ama normaldi. Fazla dikkatimi çekmedi.” beyanında bulundu.
Mahkeme başkanının “Kaçak elektrik için kullandığınız bir alet mi var?” diye sorması üzerine kaçak elektrikle ilgili bir şey bilmediğini öne sürdü. Mahkeme başkanının, “‘Salim 15.00-16.00 gibi yanımıza geldi.’ dedin. 15.52 gibi telefon görüşmen oldu. Neden yanında olduğunu söyledin?” sorusunu ise R.A, “Salim Güran bir kez kıyafetini değiştirmek için eve gidip geldi. 15 dakika sürdü. Bu saat 18.00 gibiydi” karşılığını verdi.
Savcının, “Salim ile 15.52’de telefon görüşmeni hatırlıyor musun? Babanı iki kez aramış. Buna ilişkin ne diyorsun?” diye sorması üzerine R.A, “Salim 15.00-16.00 gibi yanımdaydı. Hatırlamıyorum. Tahmini olarak söylemişim. Saatleri net hatırlamıyorum.” dedi. Mahkeme başkanının, “Salim yanına geldikten sonra ne zaman aradı?” sorusuna ise “Yanıma gelir gelmez babamı sorarak aradı” ifadesini kullandı.
Eski Diyarbakır Barosu Başkanı Nahit Eren’in, “Sana soruşturma aşamasında herhangi bir telkinde bulunuldu mu? Saatler konusunda kimse sana uyarılarda bulundu mu?” sorusuna ise R.A, “Kimse bana bir şey söylemedi. Saat konusunda kimse uyarıda bulunmadı.” dedi.
R.A, Eren’in, “Tarlada baban ve Salim’in dışında başka kimseyi gördün mü?” sorusuna da “Köyden birileri vardı. İnek ve hindilerini getiriyordu. Ben ve küçük kardeşim vardık. Birkaç kuzumuz vardı. Kardeşim ona bakıyordu.” yanıtını verdi.
AİLE TOPLANTISI GÖRÜNTÜLERİ İZLETİLDİ
R.A’nın ifadesinin ardından çoban A.A, duruşma salonuna getirildi. İfade öncesi, dava dosyasına da eklenen, cesedin bulunmasından 1 gün önce Narin’in amcası Erhan Güran’ın evinde yaptığı toplantıda çoban A.A’ya sorular sorup, daha sonra gönderdikleri güvenlik kamerası görüntüleri izletildi. Enes Güran’ın avukatı Mustafa Demir, görüntülerin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle dosyadan çıkarılması için itiraz etti. Mahkeme başkanı, “Bu delil hukuka aykırı değil, dosyaya alıyoruz.” dedi.
Mahkeme başkanı, çoban A.A’ya neden götürüldüğünü sordu. A.A, “Eve geldim, çantamı bıraktım. Benim evime geldiler. ‘Erhan abi seni çağırıyor’ dediler. Gittim. ‘Erhan abi, bana sen her gün oradasın, bir şey gördün mü, yabancı bir araba gördün mü’ dedi. Narin’i hiç görmedim. Herhangi bir dikkat çeken bir şey görmedim. Kameradan ayrıldıktan sonra tokat vurdular” diye konuştu. Çoban A.A, daha sonra ağlamaya başladı.
Görüntülerde, ‘Kızı gördün mü’ diye sorulan sorunun ne olduğu sorusuna A.A, “Ne Enes’i gördüm ne kızı gördüm. Enes’e küfredildiğini duymadım. Bana baskı yok. Ekmeğimdeyim. Olay günü hiçbir şey görmedim. Beni tehdit eden olmadı. Uğur ile Ömer, bana ‘Gel’ dediler. Niye çağrıldığımı bilmiyordum. Bana, ‘Savcıya bir şey söyleme’ gibisinden cümleler kullanılmadı. Olay günü Enes’i, Narin’i görmedim” diye konuştu.
KÜRTÇE SORU SORULMASINA İZİN VERİLDİ
Eski Baro Başkanı Nahit Eren’in görüntülerde ‘Enes ile ilgili cümleler kullanıldı mı, sana küfredildi mi’ sorusu üzerine A.A, ‘Yok’ yanıtını verdi. Eren’in Kürtçe soru sorma talebi üzerine mahkeme başkanı, doğruların ortaya çıkması için Kürtçe soru sorulmasına izin verdiğini belirtti. Yeminli tercüman eşliğinde Nahit Eren, A.A. ile Kürtçe konuşarak, “Şerefsizin şerefsizi Enes’ diye bir söz kullandı mı?” diye sordu. A.A, “Hayır, duymadım” yanıtını verdi. Eren’in, ‘Erhan elini masaya vurdu, ‘Biz onun boğazını tutup buraya getireceğiz. Konuş eşeğin oğlu konuş’ dedi mi?’ sorusuna çoban A.A, “Hayır” yanıtını vererek tekrar ağlamaya başladı.
“SİLAH ÇEKİP KAFASINA MI DAYAYAYIM”
Nevzat Bahtiyar’ın avukatı Ali Eryılmaz’ın ‘Bu son tanığımız, iyi değerlendirmemiz lazım’ cümlesi üzerine, mahkeme başkanı, “Ne yapayım silah çekip kafasına mı dayayayım?” dedi. Daha sonra A.A’ya dönerek, “Bu arada silahım yok!” dedi.
Duruşmada, daha sonra tanık olarak amca Erhan Güran’ın dinlenilmesine geçildi. Güran, ifadesinde, çoban Ahmet Akgün ile yaşadığı olayı şu sözlerle aktardı: “Biz çocuğu kaybolan bir aileydik. Saat 18.00 gibi köye gelirken Ahmet’i çağırdım. ‘Sen bir şey gördün mü’ diye sordum. Bunun üzerine Ahmet kaçınca peşinden gittim. Kapıyı açamayınca duvardan atladı. Bu şüpheli hareketleri nedeniyle jandarmaya bilgi verdim. Bir gün sonra evime çağırdım. Ahmet’in şüpheli hareketleri nedeniyle eve çağırıp soru sorduk. Ahmet bir şey biliyor mu, bilmiyor mu diye sorduk.”
BİR SENARYO PEŞİNDESİNİZ GİBİ GÖRÜNÜYOR
Enes’in bir kızla görüldüğü iddialarıyla ilgili amca Erhan Güran, “O söylenen kız benim kızım. Kızımın Enes’le ahırda olduğu söylendi. Ama benim kızımın çarşıda alışveriş yaparken görüntüsü var. Yeter artık namusumuzla uğraşmasınlar. Bizi kızımızla, öldürmekle artık itham etmesinler.” dedi.
Aile toplantısında çoban Ahmet Akgün’ün dövüldüğü iddialarıyla ilgili de Erhan Güran, şunları söyledi: “Arkaya gittim çobanla konuştum, bana ‘İsa’yı ve bir kadını gördüm’ dedi. Ama çoban yalan söyledi. Çok dövmedik. Bir iki tokat atıldı. Ben çobana vuranlara da kızdım. Biz bir senaryo kurmadık, Güran ailesi olarak bir senaryonun içindeyiz. Güran ailesine bir senaryo kuruldu.”
Bunun üzerine Mahkeme Başkanı, “Bir senaryo peşindesiniz gibi görünüyor.” dedi. Erhan Güran ise, “Yeter artık bu namus namus nedir ya. Benim kızımın ahırda olduğunu iddia ediyorlar. Biz şüpheli hareketleri için çobanı çağırdık” dedi.
Mahkeme Başkanı, bu kez, Erhan Güran’a “Geçen celse sordum, başka biri geldi mi diye? Niye söylemediniz bu çobanı” sorusunu yöneltti. Erhan Güran ise, “Aklıma gelmedi” diye yanıt verdi. Ardından Mahkeme Başkanı, “Bırak Allah’ını seversen, hepinize sordum. Hiçbir şey söylemediniz. Siz bizden bir şey gizliyorsunuz.” ifadelerini kullandı.
Çobanın şüpheli hareketlerinden dolayı sorguladıklarını belirterek, bir art niyetlerinin olmadığını öne sürdü.
Savcı mütalaasını verdi: Tüm sanıklar suç ortağı
Duruşmada mütalaa okundu. Savcı, “Nevzat ve Salim dahil tüm sanıklar suç ortağı.” dedi. Mütalaada, “Boğmak suretiyle ölümüne sebebiyet verdiler.” ifadeleri de yer aldı.
Mütalaada; dosya içeriğinde soruşturma ve kovuşturma boyunca bulunan ve sunulan tüm kamera görüntüleri, ifade tutanakları, Adli Tıp raporları, olay yeri inceleme raporları, HTS kayıtları, HTS daraltılmış baz analiz raporu ve bu yönde desteklenen bilirkişi raporu, kriminal raporlar, ulusal kriminal büro raporu, görüşme kayıtları, cep telefonları üzerinde yapılan inceleme neticesinde elde edilen veriler, kolluk tutanakları ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, olay günü sanıklar Enes Güran’ın, Salim Güran’ın, Yüksel Güran’ın ve Nevzat Bahtiyar’ın olay saatinde Arif Güran’ın evi ve civarında bulundukları hususunun daraltılmış baz analiz raporu ve bilirkişi raporuyla tespit edildiğini belirtildi.
Mütalaada ayrıca 27 Kasım’da dava dosyasına sunulan ve Van Kriminal Şube Müdürlüğü’ne gönderilerek ilgili videoların ses iyileştirilmelerinin ve söz konusu konuşmaların Türkçe tercümesi yapılmak üzere rapor talep edilen Erhan Güran’ın evindeki kamera görüntüleriyle ilgili olarak da “Şahsın ikametindeki kamera görüntülerinde yer alan kişilerin eylemlerinin kasten yaralama, tehdit, suçluyu kayırma, suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçları yönünden suç ve suç unsuru teşkil ettiği değerlendirildiğinden Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulunulmasına karar verilmesi, kamu adına talep ve mütalaa olunur” ifadeleri kullanıldı.
Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesi’inde görülen Narin Güran’ın öldürülmesine ilişkin davada savcılık, esas hakkındaki mütalaasında şu taleplerde bulundu:
- Sanıklar Enes Güran ve Yüksel Güran, İştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme suçundan, Türk Ceza Kanunu’nun (TCK) 37/1 maddesiyle birlikte 82/1-d,e, 53/1 ve 63. maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.
- Sanıklar Salim Güran ve Nevzat Bahtiyar, aynı suça ilişkin TCK’nın 37/1 maddesiyle birlikte 82/1-e, 53/1 ve 63. maddeleri gereğince ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ile cezalandırılmaları talep edildi.
- TCK 62. Maddesi (Ceza indirimi): Sanıkların eyleminin niteliği ve yargılama sürecindeki tutumları dikkate alınarak ceza indirimi uygulanmamasına karar verilmesi talep edildi.
- Cezaların ağırlığı dikkate alınarak sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesi istendi.
- Hak mahrumiyeti: Suçun niteliği nedeniyle TCK 53. madde gereğince sanıkların belli haklardan yoksun bırakılması talep edildi.
- Cezanın mahsup edilmesi (Sanıkların gözaltı ve tutuklulukta geçirdiği sürelerin cezalarından düşülmesi istenmiştir)
Cesedi 19 gün sonra bulunmuştu
Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinin Tavşantepe Mahallesi’nde 21 Ağustos’ta kaybolan Narin Güran’ın 8 Eylül’de Eğertutmaz Deresi’nde cansız bedenine ulaşılmıştı. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında gözaltına alınan 23 şüpheliden aralarında anne Yüksel, ağabey Enes ve amca Salim Güran ile komşuları Nevzat Bahtiyar’ın da bulunduğu 12 kişi tutuklanmıştı.
Yüksel, Enes ve Salim Güran ile Nevzat Bahtiyar hakkında yürütülen soruşturma tamamlanmış, 4 sanık hakkında “iştirak halinde çocuğa karşı kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle hazırlanan iddianame, Diyarbakır 8. Ağır Ceza Mahkemesince 23 Ekim’de kabul edilmişti.
Sanıkların yargılanmasına 7 Kasım’da başlanmış, 3 gün süren ilk duruşma, sanıkların tutukluluk halinin devamına karar verilerek 26 Aralık’a ertelenmişti.