MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’nin PKK lideri Abdullah Öcalan’a bir kez daha TBMM’de konuşma çağrısı yaptığına dikkat çeken CHP Genel Başkanı Özgür Özel, Bahçeli’nin Erdoğan’ın bir kez daha cumhurbaşkanı seçilmesi için Öcalan’ı Meclis’e getirmek istediğini söyledi. Erdoğan’ın yeniden cumhurbaşkanı seçilmesi için gerekli olan yeni anayasa çalışmalarına kapıyı kapatan Özel, ”Mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz. AYM kararlarına uyulmadan, attığınız KHK’lı mahkeme kazanmış, onlar haklarına kavuşmadan yani tam bir anayasal uyum olmadan bu kapıyı çalmayın dedik. O kapı kapandı.” dedi. Asgari ücret için de sendikalara seslenen Özel, “30 bin TL’lik asgari ücrette direnelim” çağrısı yaptı.
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Özel’in konuşmasından öne çıkan başlıklar şöyle:
ÜÇ BÜYÜK SALDIRI VAR CHP VE TÜRKİYE’YE
Bir yıl geçti. Bir yılın sonunda bir kamp yapmak üzere Antalya’ya gidiyorduk ancak o sırada Esenyurt halkının seçilmiş başkanına darbe girişimi başlayınca kampı iptal ettik. Başında ve sonunda birer MYK toplantısı, grup toplantıları, yine tam gün bir parti meclisi toplantısıyla durumu ele aldık. Hiçbir partiye aidiyeti olmayan firmanın ortalama anketleriyle hepimiz inceledik ki CHP geçen sene bugün kararsızlar dağıtıldığında dahi en yüksek ölçüldüğünde 19, yüzde 13 en düşük durumda iken bugünden itibaren örgütümüzün kenetlenmesi ve aday belirlemede kadınlara, gençlere partimizin açtığı krediyle yükseliş sürüyor. Partinin oyu bir ay öncesinde yüzde 30’u geçiyor. Bu pazar seçim olsa sorusuna yüzde 34’lerde CHP cevabı geliyor. Sonra o büyük zafer geliyor… Ölçme, değerlendirme böyle bir şey. Veriye dayalı siyaset… Ben size ne Kilis ne Amasya ne de Manisa bıraktım müjdelemedik. O günden beri de aynı ortalamalara bakarak gidiyoruz. Parti kah düşmüş kah çıkmış. Ne zaman düşmüş? Eylül ayında. biz içe kapanıp da kurultay konuşunca… Yine birbiriyle mi uğraşacak bunlar demiş millet. Ekim ayında yine birinci parti olduk. Üç büyük saldırı var CHP ve Türkiye’ye. Bir, Meclis Başkanını da dahil ederek yeni anayasa konuşalım. Cevabımız net. Hem Sayın Kurtulmuş’a hem Erdoğan’a dedik ki, mevcut anayasaya uymayanla anayasa yapılmaz, anayasa konuşulmaz. Vera babası Tayfun’a ve Gezi tutuklularının hepsi ailelerine kavuşmadan, AYM kararlarına uyulmadan, bu tip işler asla ve asla olmadan, attığınız KHK’lı mahkeme kazanmış, onlar haklarına kavuşmadan yani tam bir anayasal uyum olmadan bu kapıyı çalmayın dedik. O kapı kapandı.
“ERDOĞAN’IN KÜRT DEĞİL POST SORUNU VARDIR”
Kürt sorunu yoktur diyorlar. Kürt sorunu vardır. Recep Tayyip Erdoğan’ın Kürt değil kürk sorunu vardır. Erdoğan’ın post sorunu vardır. Postunu bırakmak istememektedir. Geçmişte ‘Senden Cumhurbaşkanı olmaz’ dediği kişi tekrar seçilsin diye gerekirse Öcalan’ı bile Meclis’e getirmekten bahsetmektedir. Kürt sorununun çözüm adresi Meclis’tir ve toplumsal mutabakatla bu sorun çözülebilir. Ve olmazsa olmaz kırmızı çizgimdir; şehit ailelerinin ve gazilerin yüzüne bakamayacağımız hiç bir şeyin içerisinde olmayacağız.
Yerel seçimlerde İstanbul’un en büyük ilçesine kayyım atıyorlar. Bu sürecin tuzaklarla dolu bir süreç olduğunu bilelim. Kurduğu hiçbir tuzaktan sonuç alamayan iktidar yerel seçimlerde birinci parti olan partiye kayyım atadılar. Esenyurt üzerinden İstanbul’u İstanbul üzerinden Türkiye’yi kuşatmaya tenezzül ediyorlar.
TRT VE AA’YA AHMET ÖZER TEPKİSİ
TRT ve Anadolu Ajansı’nın yalanlarından biri Ahmet Özer DEM Partili değil 10 yıldır CHP’lidir. Remzi Kartal’la görüştü diyorlar kayıt yok, fotoğraf yok ama iki AKP’linin Kartal ile yemek yediği fotoğrafları var. Yatan para kızının kiracısından geldi.
Bunun üstüne gittik, mücadele ettik etmeye de devam ediyoruz. Bizim her iki olaya farklı yaklaşmamızı kimse bizden beklemesin. İkisi de aynıdır. Biz CHP cezaevi komitesi olarak, CHP’den 2 MHP’den 1 DEM’den 1 milletvekili tutukluydu, kimsenin milletvekilinin kimliğine bakmadan hepsini ziyaret ettik. Tarih bizi haklı çıkardı. Tayyip Bey’in talimatı ile oldu. Kayyım bütün belediye meclis üyelerine sen de teröristsin demektir. Kayyıma her demokrat karşı çıkmalıdır.
BAHÇELİ’NİN İMAMOĞLU’NA RANDEVU VERMEMESİNE TEPKİ
Bugün Türkiye Belediyeler Birliği Başkanı sıfatıyla Sayın Ekrem İmamoğlu benden ve bütün muhalefet partisi liderlerinden randevu almıştır. Fevkalade isabetlidir. Bugün beni geçmişteki AKP pratiğinin aksine ortaya koyduğumuz net iradeyle AKP ve MHP’ye de teklif edilip reddedilen, diğer partilerin kabulüyle oluşturulmuş encümenimiz yani Türkiye Belediyeler Birliği’nin yönetim kurulu ziyaret etti. İçlerinde İYİ Partili var, içlerinde DEM’li var, Yeniden Refah’lı var, CHP’li var. Hep beraber: ‘Kayyım antidemokratiktir, haksızlıktır. Bununla bu meclis mücadele etmelidir’ diyorlar. Onlara randevu veren bütün liderlere yürekten teşekkür ediyorum. Randevu vermeyen lidere de el uzatıp elimi havada bırakmayın biliyorsunuz. Başka elleri havada bırakıyorsunuz. Samimiyetsizliğinizi bizzat ortaya koyuyorsunuz. İstenilen randevu şahsi randevu değildir. İstenilen randevu siyasi randevu değildir. Türkiye Belediyeler Birliği’nin sizin de belediyelerinizin içinde olduğu “Gelin, yönetime girelim. Birlikte girelim. Eskiden AKP tek başına yönetiyordu. Hepimiz yönetelim.” dediğimiz heyettir. Heyetin derdi demokrasi, halkın iradesi, yerel yönetimlerin öneminin altını çizmektir.
“KAYYIM KARARLARI MİLLETİN VİCDANINDAN DÖNMEYE DEVAM EDECEK”
Toplam 6 kez milletvekili, her seferinde rekor oyla seçilen Ahmet Türk’ün, ağzından her zaman barış ve diyalog duyduk. Bilge bir kanaat önderine maalesef üçüncü kez kayyım atıyorlar. İlk kayyım atandığında yüzde 51 ile geldi Ahmet Türk son seçimde ise yüzde 57 ile. Ahmet Türk’ün demokratik zırhı içine işlemiştir. Kayyım kararları siyasi kumpaslardır ve bu milletin vicdanından dönmüştür. Ne yaparsanız yapın bu ülkenin gerçek gündemini unutturmaya izin vermeyeceğiz ve konuşacağız.
“30 YOKSA BİZ BU İŞTE YOKUZ”
4 Ocak’tan itibaren her kaleme en az yüzde 44 zam gelecek, 66’ya kadar bile çıkabilir. 17 binlik asgari ücrete temmuzda zam yapmadılar ve şimdi ‘hedeflenen enflasyona’ göre zam yaparak asgari ücretliyi bir sene daha ezmek istiyorlar. Her ay açlık ve yoksulluk rakamı açıklayanlara, görevini yeni yeni hatırlayan sendikalara sesleniyorum. Eğer asgari ücrete hak ettiği zam yapılmazsa, ki bu zam yüzde 80’dir ama hiç değilse biraz nefes alacağı 30 bin TL’lik asgari ücrette direnelim. ‘Eğer 30 yoksa biz bu işte yokuz diyelim’.”