Avrupa Konseyi’nin cezaevlerine ilişkin raporlarına göre ülke, Avrupa’daki tutuklu sayısında zirvede yer alırken yüzlerce tutuklunun şartlı tahliye hakları İdare ve Gözlem Kurulu (İGK) tarafından keyfi şekilde engellenmeye devam ediyor. Bunun son örneği ise İstanbul’da bulunan Bakırköy Kadın Kapalı Cezaevi’nde yaşandı. Cezaevindeki 15 tutuklunun tahliyesinin 1’er yıl uzatılmasına tepki gösteren İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, “İdare ve Gözlem Kurulu ‘paralel mahkeme’ gibi davranıyor.” dedi.
Mezopotamya Ajansı’nın haberine göre, cezaevinden, ağustos, eylül ve ekim aylarında şartlı tahliye olmaları beklenen 15 kadın tutuklunun haklarında çeşitli tarihlerde verilen hücre cezaları gerekçesiyle tahliyelerinin İGK tarafından 1’er yıl engellendi. Hak ihlalleriyle gündemde olan cezaevini 17 Ekim’de ziyaret eden İnsan Hakları Derneği (İHD) Eş Genel Başkanı Eren Keskin, tutukluların maruz kaldığı hak ihlallerine dikkat çekti.
Tahliyeleri engellenen 15 tutuklunun uzun süredir cezaevinde olduğunu belirten Keskin, “Bu insanlar, yıllarca cezaevinde kalıyor ve dışarı çıkacakları günü sabırsızlıkla bekliyor. Ancak İGK, mahpusların bir hareketini beğenmediği takdirde infazlarını erteleyebiliyor. Bu tamamen cezaevindeki keyfi uygulamalardan kaynaklanıyor” dedi.
‘PARALEL MAHKEME’
Geçmiş dönemlerde de cezaevindeki 25 mahpusun aralarında yaptıkları sohbet ve tuttukları notlar ileri sürülerek 10 günlük hücre cezası verildiğini hatırlatan Keskin, bu cezaların İGK tarafından tahliye erteleme gerekçesi yapıldığını söyledi. Hücre cezalarının infaz ertelemek için gerekçe olarak kullanıldığını söyleyen Keskin, “Kurullar, mahkemelerin verdiği cezaların üstüne adeta ek cezalar getiriyor. Mahpuslar özgürlüğe kavuşacakları günü beklerken, birdenbire bu kurullar devreye girip, infazlarını bir yıl daha uzatıyor” diye konuştu. İGK’lerin “paralel mahkeme” görevi gördüğünü kaydeden Keskin, “Özellikle politik tutsaklara yönelik kararlar alınıyor. Mahpusların itirazı genelde reddediliyor. Bakırköy Cezaevi’nde yaygın yaşanan bir sorun sohbet sırasında tuttukları notlar. Mahpusların her birinde iki defter bulunuyor ve bu defterlere sohbet sırasında veya okudukları kitaplarla ilgili notlar alıyorlar. Bu çok doğal bir şey. Ancak bu notlar gerekçe gösterilerek kadınlara hücre cezaları veriliyor. Siz zaten düşünceleri nedeniyle cezaevine koyduğunuz bir insanın ifade özgürlüğünü de engelliyorsunuz”
BASKILAR SÜRÜYOR
Bakırköy Cezaevi’nde de tutuklulara dönük baskının söz konusu olduğunu söyleyen Keskin şunları aktardı: “Ayakkabı çıkarma uygulaması sürüyor. Avukat görüşlerine ayakkabısız gitmek zorunda kalıyorlar ve terliklerin eksikliği nedeniyle bazıları çıplak ayakla görüşe gitmek zorunda kalıyor.”
∗∗∗
HASTA TUTUKLUYA HÜCRE CEZASI
Cezaevindeki hasta tutsakların durumuna da değinen İHD Eş Genel Başkanı Eren Keskin, müvekkili ağır hasta tutuklu Fatma Tokmak’ın sağlık durumunun kötüye gittiğini ve 10 günlük hücre cezası verildiğini söyledi. Tokmak’ın kalp hastası olduğunu anımsatan Keskin, “2005 yılında, adli tıp raporu ile hastalığı nedeniyle serbest bırakılmıştı. Ancak cezası kesinleşince tekrar tutuklandı ve hastalığı giderek ağırlaştı. Şimdi, tuttuğu notlar gerekçe gösterilerek 10 günlük hücre cezası aldı. Gittiğim gün, durumu gerçekten kötüydü. ‘Nefes alamıyorum’ dedi” ifadelerini kullandı. Aynı zamanda Eren kanser şüphesi bulunan hasta tutuklu Kıymet Ilgaz’ın ise kelepçeli muayeneyi reddettiği için hastaneye sevk edilmediğini söyledi.
Kimsenin acaba neresidir diye aramasına gerek yok.Hak,Hukuk,insaf ve adaletin bunlardan daha kötüsünün olduğu bir Cumhuriyet rejimi bulamazsınız.