Hangisi daha çok yakışıyor; çürük, tipitip, gevşek, zirzop!

TARIK TOROS | YORUM

CHP’nin yeni genel başkanı, görevde ilk yılını doldurmadan bir karikatür figürüne dönüştü. Özgür Özel yeni bir şey yapmıyor. Yakın geçmişte denenmemiş bir kulvar açıyor değil.

Önceki dönemde Kemal Kılıçdaroğlu, 2016’da dokunulmazlıkların kaldırılmasına destek verdi, Selahattin Demirtaş ve HDP’li politikacılar bu yüzden yıllardır içeride.

Yenikapı’daki 15 Temmuz mitingine koşa koşa gitti, sonra 2017 Anayasa referandumunda mühürsüz oylara itiraz etmedi, sonraki cumhurbaşkanlığı seçimlerinde kayıp kaçak oyların peşine düşmedi. 2023’te Anayasa’yı çiğneyerek Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasına da karşı çıkmadı.

Tüm bunlar AKP ve MHP’nin ekmeğine yağ süren, onlara meşruiyet bahşeden hamlelerdi.

***

Özgür Özel’in hemen tüm bu dönemlerde parti grup başkanvekili olarak yönetiminde yer aldığı CHP, Erdoğan’a sunduğu bu kritik desteklerle onun iktidarını sağlamlaştırdığı gibi rejimin taşlarını onunla birlikte döşedi ve adeta “dışarıdan” ortağı oldu.  Özgür Özel, şimdi bunu bir adım daha ileri götürerek ülkenin artık kabusu haline gelmiş Erdoğan figürüne karşı ayağa kalktı. Adeta bükemediği bileği öpüyor.

***

Bu Erdoğan’a bakan tarafı..

Devlet Bahçeli özelinde ise, CHP 2014’te MHP ile birlikte çatı adayı çıkarmadı mı? Yine 2014 ve 2015 yıllarında birlikte “17-25 Aralık rüşvet ve yolsuzlukla mücadele” söyleminde buluşmadılar mı?

***

Özgür Özel, 31 Mart yerel seçim zaferinden sonra, “normalleşmeyi” ana politika haline getirdi. Bu kelime, hemen her demecinde mutlaka birkaç kere geçiyor. “Normalleşme” ifadesini çıkarıp yerine “iktidara eklemlenme” kelimelerini koyun, şüpheye mahal kalmadığı gibi maksat daha iyi anlaşılır.

***

Özgür Özel, CHP’ye genel başkan olalı tam 11 ay oldu, ülkede neyi nasıl değiştireceğini söylemedi. “İnsanlar size neden oy versinler?”, bu konuda tek cümlesi yok.

Daha önce birkaç kere yazdım, CHP’nin başta iki temel stratejisi var gibi görünüyordu:

  • Erdoğan ve Bahçeli’nin sağlık problemleri var, ömürleri sınırlı, er geç gidecekler.
  • Bu gecikirse, vatandaş mevcut iktidardan bıktığı için eninde sonunda bize gelecek.

***

“Armut piş ağzıma düş!” politikası diyebiliriz buna. Fakat, şu son birkaç ayda ve özellikle ABD seyahati ve son TBMM yasama yılı açılış gününde yaşananlardan sonra görüldü ki, CHP liderliği bunu da istemiyor. Tuhaf biçimde iktidarla kenetlenmiş, Saray ve medyasının şeytanlaştırmadığı muhalefet konforunda siyaset üretme gibi bir durum var. Ve fena halde alttan alan bir tutumla.

Allah aşkına, birkaç saat önce size “çürük, tipitip, gevşek, soysuz, zirzop” diye hakaretler savurmuş birinin yüzüne bir daha bakar mısınız?

CHP Genel Başkanı bunlara cevap bile vermediği gibi, aynı gün iki kere bu lafları eden Devlet Bahçeli’nin ayağına gitti ve elini sıktı.

***

Türkiye Cumhurbaşkanlığı, sadece bakanları, valileri, emniyet müdürlerini atayan bir makam değil… Danıştay üyelerinden rektörlere, daire başkanlarından tüm AKP teşkilatlarına (seçimsiz) atamalar yapan, gece yarısı kararnameleriyle hemen her şeye burnunu sokan ve bu konuda denetlenmeyen bir makama dönüştü.

Öyle ki, çıkardığı önceki kararnamelerdeki kimi hükümleri iptal edip yenilerini ekleyen, kendi kendini düzenleyen bir yapı artık. Bir parseli imara açmak da onun elinde, vergileri düzenlemek de. Ayrıca sayısız fevri ve dikkatsiz kararlara imza atıldı. Bir tanesi şuydu: 2020 yılında Marmara Üniversitesi bünyesinde üniversite kuruldu, “Mimarlık ve Tasarım Üniversitesi.” Sonra düzeltildi, “Mimarlık ve Tasarım Fakültesi.”

***

Ülke muhalefeti (DEM Parti müstesna) 2024-25 yasama yılı açılırken “3.5 yıl seçim yok” diyen bu cumhurbaşkanı karşısında ayağa kalktı. Neymiş; “makama saygı!”

Konuşmasını bitirdikten sonra kalkmadılar, “parti başkanı gibi konuşmuş.”

Güler misin ağlar mısın?

***

Türkiye tipi siyaset yerin dibine batsın!

‘İnsanlık onuru’ diye bir şey var ve bu çocuklarınıza vermeniz gereken ilk önemli eğitimdir. Bahçeli, sabah ağzına geleni söylediği Özgür Özel’in gönlünü alırken, “Üzülme! Bazen siyaseten söylememiz gerekenler oluyor!” diyor.

Buna verilecek en iyi cevap, “Sinan Ateş cinayeti de sizin siyaset anlayışınıza göre stratejik bir hamleydi demek…” olmalıydı. Fakat bunu Türkiye’de söyleyebilecek bir siyaset erbabı yoktur, Bahçeli’nin elini sıkan DEM Partililer dahil…

Şimdi dönüp Bahçeli’nin hakaretlerine tekrar bakalım mı, acaba hangisi yakışıyor: “Çürük, tipitip, gevşek, soysuz, zirzop.”

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin