M. AHMET KARABAY | HABER İNCELEME
Ekonomi, siyaset ve tarih dışında yazmamaya çalışıyorum. Lakin yaşanan her gelişmenin altında ekonomik nedenlerin olması, farklı konulara girmek durumunda kalıyorum. Venezuela’da Nicolas Maduro’nun kendini yeniden başkan ilan ettiği seçimlerin de Türkiye’ye bakan önemli bir yönü var.
Venezuela diktatörü Nicolas Maduro, 28 Temmuz 2024 seçimlerinde daha sayım sonuçlanmadan “Atı alan Üsküdar’ı geçti!” mesajı vererek kendini yeniden devlet başkanı ilan etti. Seçimlerden önce, “Kaybedersem ülke kan gölüne döner!” diyen Maduro, 2016’dan bu yana tehditle sonuca gitme yoluna başvuruyor.
2016 yaz aylarında ülkede temel ihtiyaç malları bulunamaz hale gelince milyonlarca kişi sokaklara döküldüğünde, halkını Erdoğan’ın yaptıklarıyla tehdit etmişti. Türkiye’deki 15 Temmuz gelişmelerini hatırlatan Maduro, “Türkiye’de neler olup bittiğini gördünüz mü?” diye hatırlattıktan sonra, “Eğer sağ muhalefet herhangi bir darbe girişiminde bulunacak olursa Erdoğan’ın yaptıkları benim yapacaklarımın yanında bebek işi kalır!” diye tehdit etmişti.
Geçmişe ilişkin kısa bir not paylaşıp hızla bugüne döneceğim. Maduro, selefi Hugo Chavez’in 2013’te kanserden ölümünden sonra yerine geçmiş ve 2018’de de tartışmalı bir seçimle iktidarını devam etmişti.
Toplam rezervlerin yüzde 19,3’üne sahip dünyanın en zengin petrol kaynaklarına sahip olan ülkesinin halkı ise fakirlikten öte temel ihtiyaç mallarına bile erişimde zorluk yaşıyor. Bu halkı fakir ülkenin yönetimi ise tahmin edildiği gibi refah, sefahat ve lüks içinde. Halkını, kapitalizmin sömürü sistemiyle korkutan Maduro’nun partisi Venezuela Birleşik Sosyalist Partisi, ülkeyi 25 yıldan bu yana yönetiyor.
MUHALEFET LİDERİ GONZALEZ’İN TÜRKİYE MESAJI
28 Temmuz’da yapılan seçimlerden önce anketler muhalefetin adayı Edmundo Gonzalez’in açık farkla kazanacağını gösteriyordu. Gonzalez, kazanması halinde Maduro gibi Tayyip Erdoğan ile özel bir ilişki kurmayacağını, kuracağı ilişkinin iki ülke açısından stratejik değil, daha çok kurumsal ve şeffaf olacağını duyurdu.
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2018’deki seçimlerin hemen ardından Maduro’yu telefonla aramış ve seçimi kazanmasından dolayı tebrik etmişti. Başı sıkıştığı dönemde, “Maduro kardeşim, dik dur yanındayız.” mesajı vermişti.
Venezuela ile Türkiye arasındaki ilişkilerin köklü bir geçmişi yok. Daha çok iki ülke liderinin kişisel ilişkilerinin ülkeler arasına yansıtılmaya çalışması var. Maduro’nun meydan okuyan tavırlarından dolayı uygulanan ambargo yüzünden Venezuela, petrolünü satma imkanı kalmadı.
Maduro bunun üzerine ülkenin farklı yerlerindeki alanlarda altın çıkarma çalışmaları başlattı. Ülke 2 milyon 236 bin ton altın rezervi açısından dünyada dördüncü sırada yer alıyor. BBC’ye göre 300 bin dolayında insan çok ilkel şartlarda altın araması yapıyor. Üstelik bu alanların çoğu da çetelerin kontrolünde.
10 yıl önce altın rezervinde 380 ton ile İngiltere’nin önünde yer alan Venezuela Merkez Bankası, kasalarında bugün sadece 60 ton altın bulunuyor. Bunun altında yatan “sırrı” Reuters haber ajansı, Türk Hava Yolları’nın (THY) 2016 yılında başkent Caracas’tan İstanbul’a direkt uçuşlar yapmaya başlamasının peşine düşerek çözdü.
Yolcu potansiyelinin çok daha yüksek olduğu güzergahlara hat açmakta ince eleyip sık dokuyan THY, yolcu taşımacılığı açısından ticari olmayan bu hattı işletmekte ısrarcı oldu. Dünyanın bütün veri kaynaklarına ulaşabildiği iddia edilen Reuters, ticari verileri incelediğinde THY uçaklarıyla yolcu dışında farklı şeylerin taşındığı bilgisine ulaştı.
2017’de iki ülke arasında altın ticareti sıfır denecek noktada iken bu rakam Erdoğan’ın Ağustos 2018’de Caracas’ı ziyaret etmesinden sonra “gizemli bir Türk şirketi” bu ülkeden 900 milyon dolara yakın altın ithal etti.
Venezuela resmi makamları, ülkedeki yarı işlenmiş altınları rafine etmek üzere Türkiye’ye gönderiyor bunların bir kısmı ile de makarna ve süt tozu gibi temel gıda maddeleri satın aldı.
AHLATLI HOLDİNG’İN SÜRPRİZ ÇIKIŞI
Venezuela altınlarını Türkiye’ye getiren şirket Ahlatlı Holding bünyesindeki Ahlatlı Kuyumculuk Sanayi ve Ticaret A.Ş. idi. Bu kamuoyundan başta gizlenmeye çalışılsa da ortaya çıkmasından sonra açıktan yürütüldü. Dahası, Maduro’nun ekonomik konulardaki Başkan Yardımcısı Zaidan El Aissami Maddah, Ocak 2019’da Çorum’daki Ahlatlı altın rafinerisini ziyaret için Türkiye’ye geldiğinde Amasya Havaalanı’nda Vali Osman Varol ve Ahlatlı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Ahlatlı tarafından karşılandı. Bu ziyareti Anadolu Ajansı da “Venezuela ile Çorum arasında altın köprüsü” diye duyurdu.
Bu ticaret sonrasında hem Ahlatlı Holding hem de Ahlatlı Kuyumculuk, hızlı girdiği Fortune 500 Türkiye listesinde 11. sırada yer aldı. Venezuela altınlarının önemli bir kısmının Türkiye’de “Maduro altınları” olarak tutulduğuna dikkat çekiliyor.
28 TEMMUZ SEÇİMDEN SONRA ERDOĞAN, ‘KARDEŞİ’ MADURO’YI NİÇİN HEMEN ARAMADI?
Erdoğan, daha önceki seçimlerde kankası Maduro’yu ilk arayıp tebrik eden liderlerden olurdu. Bu kez tam 10 gün sonra 7 Ağustos’ta aradı. Üstelik de Erdoğan-Maduro telefon görüşmesinin içeriği hayli ilginç. Erdoğan’ın aramada gecikmesinin altında iktidarda kalıp kalmayacağından emin olmak yatıyordu. Erdoğan, seçim sonrası yaşanan kargaşada bir süre sessiz kalmayı tercih etti. Venezuela ordusunun Maduro’dan yana tavır koymasının ardından hemen Erdoğan, telefona sarıldı.
İşin garibi, telefon görüşmesinde Erdoğan muhatabı Maduro’yu tebrik etmedi. Bu Türk medyasının büyük kısmında atlandığı gibi Maduro medyası da bu görüşmeyi çarpıtarak verdi.
AA’nın haberine göre Erdoğan görüşmede, Türkiye ile Venezuela ikili ilişkileri, bölgesel ve küresel konular ele alındı. Venezuela’daki seçimlerin hayırlara vesile olması temennisini dile getiren Erdoğan dahası Türkiye’nin Venezuela’daki diyalog sürecine destek vermeye devam edeceğini, Venezuela halkına huzur, refah ve esenlik dileklerini ifade etti.
Görüşmede Türkiye tarafı çok dikkatli bir dil olmasına rağmen, Erdoğan’dan tebrik mesajı almak için çırpınan Maduro yanlısı medya, sanki tebrik edilmiş gibi aktardı. Agencia Venezuela News’e göre, “Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Nicolás Maduro’yu seçim zaferinden dolayı tebrik etti.”
Öyle anlaşılıyor ki Erdoğan, Maduro’nun iktidarının devamı konusunda hayli tereddütlü. Maduro bu durumu fark etmiştir diye düşünüyorum. Maduro, Türkiye’deki altınlarının derdine düşmüş olmalı. Kaddafi’nin altınlarının akıbetine dönüşmesi endişesi taşıyor mu dersiniz?
Konu çok dağılmış gibi.
Ahlatlı değil Ahlatçı olacak