Kredi derecelendirme kuruluşlarının mesajı: Yolunuz uzun!

ORHAN ÖZCAN | YORUM

2024 yılına girilirken FED’den 7 civarında faiz indirimi bekleyen piyasalar, geçtiğimiz 4 ay içinde bu tahminini önce 5’e, daha sonra 3 ve 2’ye çekmeye başladı. FED’in ulaşılması güç olan yüzde 2 enflasyon hedefi ve ABD’de enflasyonun katı görünümü ve son dönemde ABD’de stagflasyon tartışmalarının giderek güçlenmesi, şu sıralar faiz indirimi ihtimalini sıfıra kadar indirmiş durumda. O kadar değişik bir dönemden geçiyoruz ki, çok değil bundan 6-7 ay önce 7 civarında faiz indirimi bekleyen piyasaların geldiği durum bu. ABD’de yüzde 5,25-5,50 düzeyindeki FED fonlama faizinde indirim olasılığının azalması, bazı sektörleri sıkıntıya sokacağı beklentisi de mevcut. İstihdam piyasasının ABD’de halen güçlü görünümü koruması ama bunun yanında son büyüme verisinin iyi gelmemesi kafaları iyice karıştırmış durumda.

2022 yılı ortası ile 2023 ortası dönemde yaklaşık yüzde 40 gerileme kaydeden küresel emtia fiyatlarının bu keskin düşüşün ardından dengelendiği, yükselmeye başladığı, bu durumun da merkez bankalarının faiz oranlarını hızlı bir şekilde düşürmesini zorlaştırdığı en son yayınlanan Dünya Bankası’nın emtia piyasaları raporuna girmiş durumda. Özellikle son dönemde dünyadaki emtia fiyatlarındaki yukarı yönlü hareketlilik, enflasyonların giderek katılaşıp yapışkanlığının arttığı bu dönemde merkez bankalarına faiz indirimi konusunda pek alan bırakmıyor.

Türkiye’de ‘yatırım yapılabilir’ seviyeden uzak not artırımları 

Türkiye’de Fitch’in ardından S&P’nin en son yaptığı not ve görünüm yükseltmesi ile bazı çevreler zafer çığlıkları atmaya başladı. Oysa S&P’nin en son not ve görünüm artışı ile birlikte Ruanda, Bahreyn, Fiji, Ürdün, Senegal ve Bahama düzeyine geldik. Yapılan bu artışla tüm derecelendirme kuruluşları (Fitch, S&P ve Moody’s)  nezdinde spekülatif derecedeyiz ve yatırım yapılabilir seviyenin tam 4 kademe altındayız . (Moody’s nezdinde 5 kademe altındayız). Derecelendirme kuruluşları yılda genelde iki kez gözden geçirme yaparlar ve notlarını açıklarlar. En son not artışı yapan S&P’nin bir sonraki dönem değerlendirmesi bu yıl  kasım ayında. S&P önümüzdeki kasım ayında bir artış yaparsa, Benin, Jamaika, Honduras, Özbekistan ve Ermenistan’ın şu andaki seviyelerine çıkmış olacağız.

Oysa bundan 11 yıl önce 2013 yılında üç kredi kuruluşu tarafından yatırım yapılabilir seviyeye yükseltilmiştik. Bu seviye o kadar önemli bir seviyedir ki, üçü tarafından bu seviyeye yükseltildiğinizde tüm yatırımcıların ilgi odağına girersiniz ve çok kolay yatırım çekebilen ülke konumuna ulaşırsınız. Ülkeye önemli bir döviz akışı başlar ve hatırlanacağı gibi o dönemde önemli bir döviz akışı başlamıştı. Ama bu çok kısa sürdü. Geçen bu süre içerisinde o kadar kötü yönetildik ki şimdi buralardan nasıl çıkacağımıza bakıyoruz.

Bu arada bu derecelendirme kuruluşlarının (halihazırda Fitch ve S&P) yaptıkları bu not arttırımları son derece normal. Son dönemde enflasyon mücadelesinde para politikası tarafında yapılanlara (faiz artışlarına) bu kuruluşların seyirci kalması zaten beklenemezdi. Nitekim seyirci de kalmadılar. Ancak gerçek başarıya, ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye ulaşmak için gidilecek o kadar yol var ki, bunların başında ülkedeki  hukuk/adalet sisteminin değişmesi geliyor. Anayasa ve mahkeme kararlarına uymayan bir ülke olarak bilindiğimiz sürece ‘yatırım yapılabilir’ seviyeye çıkmak tam anlamıyla imkansız.

TÜİK’i sorarlarsa Mehmet Şimşek ne cevap verecek?

Daha önceki bir yazımda bahsetmiştim. TUİK, enflasyon hesaplamasında, madde fiyat listesini açıklaması gerekiyor. Madde fiyat listesi yaklaşık 400 maddenin ortalama fiyatını içeriyor. TUİK bu listeyi açıklamıyor ve DİSK’in bu konu ile ilgili açtığı ve kazandığı kesinleşmiş mahkeme kararlarına rağmen TUİK açıklamamaya devam ediyor.  Düşünün ki TUİK bu madde fiyat listesine göre enflasyon oranını hesaplıyor ve bu listenin ayrıntısını mahkeme kararına rağmen açıklamamakta ısrar ediyor.

Kesinleşmiş mahkeme kararlarına uymamaya devam eden bu TÜİK, Mehmet Şimşek’in başında bulunduğu Hazine ve Maliye Bakanlığı ile doğrudan ilişkili bir kurum.  Acaba Mehmet Şimşek’e döviz arayışı için yurt dışında iken yabancı yatırımcılar bu durumun nedenini soruyorlar mı?

Mehmet Şimşek’e bir yabancı yatırımcı bu durumu sorduğunda, kendisinin ne cevap vereceğini de gerçekten çok merak ediyorum.

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

1 YORUM

  1. İç piyasaya başka ülke dışında başka.
    jorç tefecilik ücretini alıyor ve siyasi kararları dikte ediyor.
    Mehmet ise mecburiyetten katlanmak zorunda.

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin