AHMET KURUCAN | YORUM
İman mı, akıl mı, vicdan mı, zihniyet mi, ahlak mı? Hangisi? Evet hangisinin yokluğu bugün bizi biz yaptı? Yoksa hepsi mi? Hepsi ise, öncelik sıralaması hangisinde?
Amerikan üniversitelerindeki Filistin soykırımına karşı başlayan, güvenlik güçlerinin sert müdahaleleri ile ifade özgürlüğünü de içine alarak genişleyen protestoların ‘havuz medyasının’ manşetlerinde yer alış şekli bana bu soruyu sordurttu.
Zannedersiniz ki demokrasinin, düşünce ve ifade hürriyetinin, din ve inanç özgürlüğünün zirvelerde yer aldığı, hukukun üstünlüğünün kaçak saraylarda hakimiyet süren Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan en sıradan vatandaşa kadar herkese eşit şekilde uygulandığı bir ülkede yaşıyoruz!
İsrail ile olan ticari ilişkilerin kesilmesi adına bir tek satır bile yazamayan bu insanların, Amerikan üniversitelerinde hem de çoğunluğu gayri müslim olan insanların yaptıkları protestolar üzerinden kahramanlık devşirmeye çalışması insana “Pes!” dedirtiyor. “Bu ne pişkinlik!” sözü bu tip insanlar için söylenmiştir ama yaptıklarına bakınca bu bile az diyor insan.
Hani hırsızlığını aleni yapan ve ardından da bununla övünen insanlar için “Bunlar hem hırsız hem de arsız!” denir ya; inanın bana bunlar da öyle. Kendi dünyalarında yaşanan zulümlere karşı hem kör, hem sağır, hem dilsiz olan bu insanların söz konusu pişkinlikleri için yeni bir deyim üretmek lazım.
Başa döneyim: İman mıdır burada eksik olan?
Bence değil.
Allah’a iman ettiğini ilan eden bir insana “İmansızsız!” diyecek halimiz yok ama iman ile amel arasındaki bağı kopardıklarından şüphe yok.
Akıl mıdır eksik olan?
Bence değil.
Yaptıkları tahliller, yakın geleceği önceleyerek almış olduğu pozisyonlar bunların çok akıllı olduklarını gösteriyor. Ama hangi akıl? Hakkın, hakikatin, adaletin, doğrunun, iyinin, güzelin savunuculuğunu yapan akıl mı; yoksa yalanın, iftiranın, zulmün, çirkinin, yanlışın savunuculuğunu yapan akıl mı? Hem de şu kısacık hayatta küçücük bir dünya menfaati uğruna?
Vicdan mı eksik?
Hiç şüphesiz. İman amel ile bağını koparınca, akıl fitne fesad istikametinde çalışınca ortada vicdan kalmaz ki?
Zihniyete gelince; kökleşmiş bir bakış açısı da diyebilirim zihniyete. Hz. Peygamber (sas) gelse ve “Yapmayın!” dese binbir te’vil ile O’nu (sas) da ikna etmeye çalışacak ve sahip olduğu zihniyetten zerre miktar taviz vermeyecek bir şartlanmışlık.
Pekala neden? Menfaat desem ne dersiniz?
Ahlaka ne demeli? Birbirlerini besleyen bu beş unsurdan dört tanesi olmayınca ahlak olur mu? Olur ama onun adı ahlak değil ahlaksızlık olur.
Havuz medyasının Amerikan üniversitelerindeki öğrenci protestoları karşısındaki pişkinliği üzerinden misaller verdik ama sözünü ettiğimiz değerler ben de, biz de dahil İslam dünyasının genelinde eksik hatta yok. Onun için başta dedim, ‘Bizi biz yapan bu değerlerin hangisi eksik’ diye. Cevabı ortada.
Pekala çözüm ne? Şu ayette gizli çözüm: “Siz, kendinizde olanı değiştirmedikçe; Allah da sizin durumunuzu değiştirmez.”
İmansızlığı imanla, akılsızlığı İslami ve insani akılla, vicdansızlığı vicdanla, ahlaksızlığı ahlakla değiştirmedik ve bakış açımızı Nebevi bir çizgiye çekmedikçe bu pür melâl halimiz devam eder gider.
Kışlık yazlık elbiselerimizin değişimden bahsetmiyoruz; bir bilinç halinin değişimidir söz kokusu olan ve bu değişim mücadele ile olur. Bilmiyorum ki böyle bir niyetimiz var mı?
Ümitsiz miyim? Hayır ama yüz yıla yakın bir süredir ciddi değişikliğin olmadığını görmek için kör olmamak yeterli. Bakın Mehmet Akif ne diyor?
Ey bu toprakta birer nâş-ı perişan bırakıp
Yükselen, mevkib-i ervâh! Sakın arza bakıp
Sanmayın: Şevk-ı şehâdetle coşan bir kan var
Bizde leşten daha hissiz, daha kokmuş can var!”
Şimdi size sorayım; bu şiirin yazıldığı günden bu yana değişen ne?
—
Meraklısına not: Mehmet Akif’in bu şiiri ne zaman yazdığını bilmiyorum ama vefat anından bir dakika önce yazmış olduğunu farzedin; vefat tarihi 27 Aralık 1936.
İnsanı değerli kılan kavramlar;
Ar-haya-utanma
İnsaf ve iz’an;Ve elbette;
MERHAMET.
Bunlar yoksa ona
insan değil;
MOLOZ-PİSLİK denir.
Yılmaz Özdil, sen misin?
Size bir sorum olacak. Gecenlerde Osman Nuri Topbas in Zalimlikle ilgili verdigi örnek biliyorsunuzdur. Simdi bizler ABD de, Almanyada …Vergi verenler Zalim devletlere, Zalimlerin ta kendisi mi oluyoruz yoksa sirf zulümlere ortak mi oluyoruz.
Vergi kacirmaya cevaz veriyormusunuz?
Erdogana, derin devlete Zalim demeyen yok, hatta kime hizmet ettikleri belli degil. Igne, Iplik te satmiyoruz direk veya endirekt Silahin parasini ödüyoruz. Kapital sistemin, Faizin .., Finanz sektörüyle dünyayi sömürmeye devam edenlerin degirmenlerine su tasiyoruz.
Siz simdi Biden ve tüm Selflerine de Zalim diyormusuuz?
Veya ABD, Almanya … gibi ülkelerde yasayanlara hic veya az vergi verecek sekilde ve hayatini idame edecek kadar calismasina fetva verirmisiniz?
Erdogan ve avaneleri, Derin devlet ve avanelerinde Özne kullandiginiz gibi, Filistinde veya baska yerlerdekilerde yapilan zalimlikler icin Özne kullanacakmisiniz artik?
Ne Roma imparatorlugunun kölesi oluruz nede Mekkeli putperest Zalimlerin. Herbirseylerin telifi bu yasadigimiz ülke böyle görüyor bu, su Hadiseyi ile olmaz! Belki kurbanlar verilmesi gerekiyor Ciceklerin acmasi icin.
Bence soru da yanlış, cevap da.
Doğru soru sormayınca cevap nasıl doğru olacak ki?!
“Eksik olan ne; iman mı, akıl mı, vicdan mı, ahlak mı?” diye sormuş Ahmet hoca.
Karşımızda kişilere bağlı bir sorun yok. Dolayısı ile insanların biraz imanı artsa, vicdanı canlansa düzelecek diye bir durum yok.
Şöyle açıklayalım:
İnsanlar bazen kötülük yapar. Bu genelde kötü olmalarından değil, şartların kötü olmasından kaynaklanır. Veya çoğu insanda olduğu gibi kötülüğe direnecek irade ve karakter sağlamlığı yoktur. Bakınız Hannah Arendt´ın Eichmann örneği.
İnsanlar bazen işini dürüst yapar. Bu da kişiye bağlı olabilir, ama çoğu zaman içinde yaşadığı şartlar öyle davranmasına engel değildir, hatta teşvik eder.
Mesela Kuzey ve Güney Kore örneklerine bakın. Müthiş bir demokrasi ve zenginlik, gelişmişlik farkı. Halbuki ikisi de 70 sene öncesine kadar aynı millet. Niye ortaya çıktı bu fark?
Yönetim biçiminden.
Eğer Ahmet Kurucan hoca da kaderin bir cilvesi olarak bu cemaatte değil de Türkiye´de başka bir cemaat veya yapıda olsaydı, bugün eleştirdiği şeyleri yapıyor olabilirdi.
Bence olaya şöyle yaklaşması daha doğru olabilir:
Nasıl oldu da Türkiye AB yolunda iken tek adam rejimine dönüştü?
Bunda hizmet hareketeinin hiç payı oldu mu? (Anayasa değişikliğine katkı vs.)
İşin bu noktaya evrileceği konusunda neden bu kadar öngörüsüzlük oldu, bu iktidar zamanında neden desteklendi?
Biz insanların davranışı üzerinde büyük etkisi olan dış şartları ve yönetim biçimini bu kadar ıskalarken bütün ilgiyi bireysel ve iman noktasına yöneltmemiz analiz eksikliğine yol açmış ve açıyor olabilir mi?…
Iki büyük eksigimiz var: Samimiyet ve tutku.
Batida gerceklesen her türlü hukuksuzlugu Türkiyeden bagimsiz düsünemiyoruz. AKPlilerin kendi hukuksuzluklarini Amerikalilarin hukuksuzluklarini istismar ederek örtmeye calismasi neyse, Amerikadaki bir hukukszlugu da lafi Türkiyedeki hukuksuzluklara getirmeden konu etmemek aynidir. Ayni samimiyetsizliktir.
Samimiyetin olmadigi yer de akil da, kalp de, iman da, vicdan da, ahlak da barinamaz.
Tutkusuzluk da diger büyük belamiz ama ayri bi konu o
“… Amerikan üniversitelerinde hem de çoğunluğu gayri müslim olan insanların yaptıkları protestolar üzerinden…”
Çoğunluğunun gayrimüslim olduğunu nereden biliyorsunuz? O protestoların birçoğunda üniversitelerdeki Muslim Student Associationlar büyük rol oynuyorken elinizde sağlam bir veri olmadan nasıl müslüman öğrencilerin emeklerini ve aldıkları riskleri bu kadar rahat göz ardı edebiliyorsunuz? Bizim Hizmetteki bazı insanlarda, AKPye tepkisellikten doğan bir “gayrimüslim taraftarlığı” var. Hizmet haricinde dünyadaki müslüman topluluklar yanlış bir şey yaptıklarında gömülüyor, iyilikleri göz ardı ediliyor, gayrimüslimlerin her müslümanca davranışı ise olması gerekenden fazla övülüp abartılıyor.
Siz yandaş basını anlamamışsınız. Diyorlarki, bakın ABD ve israil’in çıkarı sözkonusu olduğunda ne ifade özgürlüğü, ne demokrasi ne basın özgürlüğü vs kalıyor. Söz konusu devlet ve kendi değerleri olduğunda o bahsettiğiniz uygarlığın bir çöp olduğu ortaya çıkıyor. Yani Hoca efendinin ve üstadın şimdiye kadar Anlattığı Türkiye uygarlığı, Batı ile kıyaslanamayacağını hepimiz gördük.
Devlet çıkarı olduğunda herkes her grubu hatta milleti harcayabilir…
SORUN İMANSIZLIK….
Bakın size bir örnek vereyim: Mahallede bir kadın veya bir erkek evlilik dışı karşı cinsden onlarcası ile evlilik münasebeti kurduğunda ne yaparıZ??
Afaroz ederiz, ve lazım olan vede hak ettiği lakabı takarız değil mi???
Komşu isek evimizi satar ve ordan uzaklaşırız..
Fakaaaat bu kadın yada erkek komşu her şeyi ile aynı münasebeti Film (çekimi) icabı yapanda ne yapıyoruz????
övünüyoruz komşuluğu ile değil mi???
İşte biz buyuz… biz böyle yetişdik..
Kınamayın bizi algılarımız böyle…
Biz ikiyüzlüyüz…
Komşu kızı pencereden gelip gidene bakanda damgayı hemen yapıştırırız.
Fakaaaaat, en az yüz erkekle FİLM icabı her şeyi yapanı, yapan sürüyle insanı tam tamına 40-50 yıldır başımızın TAM üstünde yer vermiyormuyuz????
Biz ikiyüzlüyüz o kadar..
Rüşvet de alır Namaz da kılar, kurban da keser, haccada gideriz.. BİZ iki yüzlüyüz…
İsrail zülmünü hem kınar, hem alkışlarız…
Camiye gittik, o gün imam yoktu birimiz imam oldu, fakat imam olanın oruç tutmadığını, o gün müezzinlik yapanın da daha sonra bir çay söhbeti esnasında, bir avukatla zina yaptığını gülerek anlatıyordu..
Çünkü biz Allah Ekber diyerek Rumların karı kızlarına tarihi filmlerde, Film İcabı her haltı yiyen filimlerle büyüdük, büyüyoruz…
Biz münafıkız, kendimizden haberimiz yok…
Bizden mumin tavırlar beklemeniz saflıktır..
Evet Benc bu Yazara göre Vefali Anadolu Insani oldu kisa sürede vefasiz, vicdansiz zalim yanlisi. Cok yüzeysel, Batinin icini disini bilmeyen bir Zaat.
Örnek: Mesela sorsam gecenlerde Berlinde niye Halifelik icin yürüyüs Demo yapildi ve Almanyada bu konuda tarisma baslatildi. Amac nedir, Ajanlarin isimi, Istihbaratin isimi diye sorsam, okumasini yap desem.
Türkiye insanin bu hale gelmesinde Bati ve Bati derin politikasinin ve usaklarinin payi %90. Genclere bak ayni Abd li, Almanyali gibi yasiyor. Neyini savunuyorsunuz, Bati isler lehine gitmese sizi 1.000 kulup takar 1 dakkikada bitirir.
Özne kullanmiyorsununuz ama HH nin Türkiyede basina gelenlerde Bati Derin yapisinin rölü cok büyüktür.