Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, TBMM’de HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan’ı ziyaret etti. Liderler, ziyaretin ardındna ortak basın açıklaması yaptı. Kemal Kılıçdaroğlu, “Biz demokrasiyi, insan haklarını savunuyoruz. çevreden, iklimden insan haklarına kadar… Bu ülkeye demokrasiyi ya getireceğiz ya getireceğiz arkadaşlar. Bu işin ortası yok. Kavga yok. Özgürce tartışacağız. Tokalaşmak varken, kavga niye? Bu ülkede kavgayı bitireceğim; söz veriyorum. Yeni bir başlangıç yapacağız. Ahlaklı bir başlangıç.” dedi.
Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı Adayı ve CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu bugün, HDP Eş Genel Başkanları Mithat Sancar ve Pervin Buldan ile görüştü. Kılıçdaroğlu, saat 12.00’de HDP Meclis Grubu’na geldi. Kılıçdaroğlu, CHP Genel Sekreteri Selin Sayek Böke, CHP Grup Başkanvekili Özgür Özel ve CHP Genel Başkan Yardımcısı Oğuz Kaan Salıcı eşlik etti.
Kılıçdaroğlu ve CHP heyetini HDP Eş Genel Başkanları Pervin Buldan ve Mithat Sancar’ın yanı sıra HDP Parti Sözcüsü Ebru Günay ve HDP Grup Başkanvekili Saruhan Oluç karşıladı. Yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından liderler ortak açıklama yapıyor.
Kemal Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
- Siyaset, bir kavga alanı olmamalı. Bugün belli TV kanallarında bir sürü şey yazılıp çizilecek. Kucaklaşmak, uygar insanlar gibi tartışmak varken hangi gerekçeyle kavga ediyoruz? Biz birlikten, beraberlikten yanayız. Var olan bütün sorunların çözümü için ortak hareket etmekten yanayız.
- Toplantıda yerel yönetimler üzerinde duruldu. Kayyum uygulamasının doğru olmadığını ilettik. Her koşulda demokrasiyi savunmalıyız. 21. yüzyıldayız, parti kapatmak doğru değildir. Kapatılan partilerin tekrar siyaset sahnesinde yer aldığını, halkın destek verdiğini görüyoruz.
- Kadına şiddetin son bulması lazım. Siz kadına şiddeti teşvik ederseniz, sessiz kalırsanız doğru değildir. Bu konuda çok net siyaset kurumunun tavır alması lazım. Bu tavır aldığında kadınlar özgürce siyaset de yapacak çalışmalarına devam da edecek.
- Dezavantajlı gruplarla ilgili de siyaset kurumunun üstüne düşeni yapması lazım. Onların haklarının elinden alınması, görmezden gelinmesi siyaset kurumuna yakışmaz. Yargının sopa olarak kullanılmasını kabul etmiyoruz. İktidarın baskılarına direnmesini bekliyoruz yargıçlardan. Bu olduğu takdirde gerçek bir demokrasiyi inşa edebiliriz.
- Deprem konusunda acil onarım programına ihtiyaç olduğu genel başkanlar tarafından iletildi. Bu bölge ile ilgili özel program yapılması şart. Hükümete çağrı yaptım yine yapmak isterim; acil onarım programının devreye konulması gerekiyor. Kürt sorunu dahil bütün sorunların çözüm iradesi TBMM’dir.
- Parti kapatılması… 21. yüzyıldayız arkadaşlar, bu doğru değil. Bugüne kadar kapatılan partilerin farklı isimler altında siyasette yer aldı. Parti kapatmanın zorlaştırılması gerekiyor.
- TBBM gelir kürsüde konuşursunuz; İngilizce konuşursunuz, Almanca konuşursunuz. Tutanaklarda parantez içinde (İngilizce, Almanca konuşuldu) diye yazarlar. Kürtçe konuşursanız ‘bilinmeyen bir dil’ diye yazılıyor. Ya Allah aşkına bu ülke insanının vicdanlarına sesleniyorum ya; nasıl olur da binlerce yıldır konuşulan bir dili ‘bilinmeyen bir dil’ diye yazıyorsunuz? Devlete çifte standart yakışmaz arkadaşlar. Doğru değil bu. Herkesin diline saygı göstereceksiniz.