Akıl okuyan teknolojiler ve insan beyni

TR724 BİLİM | BETÜL GÜL

Bazı bilim insanları, beyin tarayıcılar ve makine öğrenimi algoritmaları ile satın alma niyetimizi tespit edebilecek, hatta baktığımız şeyi ortaya çıkarabilecek, kısaca “aklımızı okuyabilecek” teknolojiler geliştiriyor. Ağustos ayının sonunda, Facebook, Instagram ve WhatsApp’ın çatı şirketi Meta, sesli kitap dinlerken EEG ve MEG tarama teknikleriyle beyin aktiviteleri kaydedilmiş kişilerin duydukları kelimeleri deşifre eden bir yapay zeka modeli geliştirdiklerini açıkladı. Modelin bu kişilerin beyin aktivitelerini inceleyerek 700’den fazla kelimeden hangisini duyduklarını yüzde 44 doğrulukla tespit ettiği belirtiliyor. (Makine öğrenimi algoritmaları, örnek verileri analiz ederek çıkarımlar yapıyor. Ortaya çıkan kurallara model deniyor. Modeller, veri kümesinde bulunmayan yeni verilerin işlenmesinde kullanılabiliyor.)

Hollanda’daki Radboud Üniversitesi’nden araştırmacıların, sonuçları Ocak 2022’de akademik dergi Nature Scientific Reports’da yayımlanan çalışmaları da çok ilginç. Bu araştırma için, kandaki değişimleri tespit ederek beyin aktivitesini ölçen bir makina olan fMRI’ın içindeki iki kişiye insan yüzü resimleri gösterildi ve bu sırada beyinlerindeki nöronların (sinir hücrelerinin) aktivitesi belirlendi. fMRI’dan alınan bilgiyle bilgisayar algoritması “eğitildi”. Sonrasında bu kişilere farklı resimler gösterildiğinde model beyin dalgalarını inceleyerek gördükleri resimlere çok benzeyen portreler oluşturdu! 

Amerika Ulusal Sağlık Enstitüsü’nden nörobilimci Dr. Douglas Fields, Quanta dergisi için yazdığı, 2021 yılında yayımlanan bir makalesinde artık lazer ışınları, ultrason, elektromanyetik akımlar, direk akım stimülasyonu ve başka yöntemlerin geçmişte kullanılan elektrotlardan çok daha sofistike şekilde beyindeki elektriksel faaliyete erişim ve elektriksel faaliyetin manipüle edilmesi imkanı sağladığını söylüyor. Dr. Fields, Carnegie Mellon Üniversitesi’nden Prof. Marcel Just ve meslektaşlarının, fMRI ile bir insanın hangi sayıyı düşündüğünü, hangi duyguyu hissettiğini, intihar düşüncesi olup olmadığını anlayabildiklerini belirtiyor! Fields’in söz ettiği araştırma için gönüllülerden fMRI’ın içindeyken belirli bir şeyi veya deneyimi tekrar tekrar düşünmeleri istendi. Bu şekilde beyindeki belirli nöron ağları aktif hale geldiği için, bilgisayar analiziyle hangi beyin faaliyeti kalıplarının hangi düşüncelerle veya duygularla ilişkili olduğu tespit edilebildi. Dr. Fields, bu araştırmanın beynin bilgiyi kodlarken bir öğeyle ilişkili tüm algıları, duyguları, ilgili deneyimleri ve o öğenin önemini kapsayacak şekilde, entegre kavramlar olarak kodladığını açığa çıkardığını da söylüyor. 

Beynin tam olarak nasıl işlediğini anlamak çok zor. İnsan beyninin, ortalama 100 milyar nöron içerdiği belirtiliyor. Ocak 2022’de Massachusetts Teknoloji Enstitüsü’nden (MIT) yapılan bir açıklamada şu sözlere yer verildi: “Bir asırdan fazla süren çalışmaların sonrasında beyin dalgalarının önemi, yani beyin hücresi gruplarının koordineli, ritmik elektriksel aktivitesinin önemi hala tam olarak bilinmiyor.” Dr. Fields, 2020 yılında yayımlanan “Electrical Brain” adlı kitabında şöyle diyor: “Bilim insanlarının beyin kodunu bizim bilgisayar kodunu anladığımız gibi anladıklarına dair popüler ifadelere inanıyorsanız yanılıyorsunuz.” 

Geçtiğimiz şubat ayında, 87 yaşındaki bir hastanın, sara nöbetlerini incelemek için yapılan EEG çekimi sırasında kalp krizi geçirip öldüğü ve ölüm anındaki beyin aktivitesinin istenmeden kaydedildiği açıklandı. ABD’deki Louisville Üniversitesi’nden beyin cerrahı Dr Ajmal Zemmar ve meslektaşlarının, Frontiers in Aging Neuroscience adlı akademik dergide yayımladıkları araştırmaları, kalbinin durmasından yaklaşık 30 saniye önce ve 30 saniye sonraki sürede hafıza, hatırlama, meditasyon ve rüya görme ile ilişkili beyin bölgelerindeki aktivitenin arttığını gösterdi. Araştırmacılara göre, ölmeden önce hayatı ‘gözlerinin önünden film şeridi gibi geçmiş’ olabilir. Kalbi, solunumu ve beyin aktiviteleri durduktan sonra yaşama dönen kişilere ilişkin araştırmalar, bilincin öldükten sonra devam ettiğini gösteriyor. (İnşaallah bu da bir sonraki yazının konusu olacak.)

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin