YORUM | M. NEDİM HAZAR
Öyle diyorlar ya!
“Dünya lideri…” Reisimiz için. Ülke de dünyanın en zengin 10 ülkesinden biri olacakmış.
İşi iflas etmiş bakkalın veresiye defterini karıştırıp müşterileri araması gibi, artık şirketleri arayıp “Dolar bozdurun yoksa!” seviyesine kadar düştüler.
Yetmedi, ülkeyi dünya lideri yapamadılar ama dünya çöplüğü yaptılar.
Anlatayım.
Nada Farhoud, İngiliz gazetesi Daily Mirror’ın çevre haberleriyle bilinen editör gazetecisi.
Öyle bir haber yaptı ki, hem gazetecilik okullarında ders olarak okutulabilecek nitelikte, hem de bizzat bir Türk Bakanın yalancılığını kesinleştirecek delillerle bezeli.
Aldi, Asda, Co-op, Morrisons, Sainsbury’s, Tesco bu isimleri pek bilmeyiz. Çünkü hiçbiri Türkiye’de bulunan ve bilinen ürünler değil.
Ancak bu markaların kullanılmış ambalajlarının hepsi Adana’da çöplüklerde bulunuyor.
Peki bu atıklar Türkiye’ye nasıl geldi?
İşte bu sorunun cevabı AKP’nin her alanda olduğu gibi atık sektöründe de mafyalaşmasında gizli.
Başta İngilizler olmak üzere Avrupa’nın pek çok ülkesindeki çevreye zararlı atıklar, yasa dışı yollarla Türkiye’ye yollanıyor.
O kadar ki, artık çevre konusunda duyarlı Avrupalı gazeteciler bundan rahatsız olup “Bu utanç hepimizin!” başlıklı haberler yapıyorlar.
İthalat ve ihracatımız her geçen gün dibe doğru inerken yasa dışı yollarla ülkeye korkunç bir çevre kirliliği ithalatı var maalesef.
Ve bizzat bakan utanmadan sıkılmadan bunu yalanlayabiliyor ne yazık ki!
İngiliz gazeteci Farhoud bu durumu iki kere iki dört derecesinde ispatlamış.
Daily Mirror’ın bahse konu haberine göre, “doğaya duyarlı milyonlarca İngiliz çöplerini doğru şekilde ayrıştırarak geri dönüşüm yaptığını sanıyor fakat binlerce tonluk İngiliz çöpü Türkiye’ye gönderiliyor ve yakılarak imha ediliyor. Bu da hem çevre felaketi yaratıyor hem de bölgede yaşayanlar için sağlık sorununa davetiye çıkarıyor.”
Ve gazetenin editörü ekliyor: “Adana’da utancın boyutunu gördüm. Çöp yığınlarının altında onlarca İngiliz ürününün poşetleri ve paketleri vardı. Aldi, Asda, Co-op, Morrisons, Sainsbury’s, Tesco bunlardan bazıları.”
Bu kirli çarktan kimlerin ne şekilde nemalandıkları ise şimdilik meçhul.
Haberde İngiltere’deki plastik çöp atığının neredeyse yarısının Türkiye’ye gönderildiği belirtilirken önemli bir noktaya da parmak basılıyor: “Oysa Türkiye’de bu çöp atıklarını işleyecek altyapı yok!”
Yani Türkiye’yi çöplük olarak kullanıyorlar!
Yasadışı yollarla gelen çöp ve atıkların bir kısmının nehre döküldüğünü ve akıntıyla gittiğini yazan gazeteye konuşan A Plastic Planet isimli sivil toplum kuruluşunun kurucusu Sian Sunderland, “İngiltere, gelişmiş ülkeler arasında en çok atık çıkaran ve bunların geri dönüştürüleceği sözünü verenleri arasında. Fakat gerçekte gözden uzak olsun da ne olursa olsun mantığındalar” diyor.
Sunderland, “Bu ülkelerin gönderdiği atıklar kontrol edilemez plastikten dağların oluşmasına sebep oluyor ve 500 yıldan uzun süre kalacak plastiklere sebebiyet veriyor. Bu kimyasallar sebebiyle her yıl bir milyon insan ölüyor” demiş.
Rakamlar korkunç, İngiltere’nin plastik atıklarının yarısı Türkiye’ye gönderiliyor ve ülkedeki mafyatik sistem sayesinde kimse bu konuda gereğini yapacak durumda değil.
İngiliz gazeteci, “suç çeteleri” diyor bu işi yapanlar için.
İşin içinde olanlar hakkında ne yazık ki bir bilgi yok haberde.
Haber 2017 yılına kadar bu işin Çin üzerinden yapıldığını ancak bu tarihten itibaren Çin’in uyanıp bu trafiği engellemesiyle atık çöpün son durağının Türkiye olduğunu aktarıyor.
Rakamlar ise korkunç:
Geçen yıl sadece İngiltere’den 135.079 ton çöplük Türkiye’ye yollanmış. Bu rakam bu yılın ilk üç ayında 150.666 tonu bulmuş durumda.
Durum ise şu:
Dünya lideri masalıyla kandırılan Türkiye artık dünya çöplüğüne dönmüş durumda.
Kimsenin bu durumdan rahatsız olduğu filan da yok.
Pardon, İngilizlerden başka.
Onlar “Bu utanç bizim” diye manşet atıyorlar.
Bizimkilerin utanma hissi yıllar önce köreldi çoktan…