YORUM | M. NEDİM HAZAR
Yaklaşık bir buçuk yıl önce kaleme almışım. Malum, Erdoğan iktidarının enteresan bir şekilde uzay takıntısı var. Hani bir şey yaptıkları filan da yok ama “gideceğiz de gideceğiz” diye tutturmaktalar.
“Mars etmeyi severiz, gitmeyi değil” başlıklı bir yazı kaleme almıştım o vakit.
Erdoğan ve AKP iktidarının en şahane özelliklerinden biri, bir sorun ile değil sonuçlarının algısı ile mücadele etmeleri.
Dolayısıyla yerli uçak, araba, uzay aracı gibi konularla hep aynı taktiği kullanmaktalar.
Kimsenin bunları yaptığı filan yok.
Hiçbir yatırım olmadığı gibi, bu yönde bir adım da doğru dürüst atılmıyor.
Bunu bilenler biliyor.
Ama bunun yerine Photoshop ile üretim yapmayı tercih ediyorlar.
Örneğin alıyorlar bir F-bilmemkaç uçağı, kuyruğuna Photoshop ile bir Türk bayrağı ekliyorlar, pilotun kaskına da aynısını miniğini koyunca oluyor size “Yerli ve milli muharip uçağımız göklerde!”
Aynı taktiği yenli traktörde de yapıyorlar, arabada da, uzay aracında da…
Böyle bir zihniyet için lisede okuyan bir grafik tasarımcı yeterli.
Ne gerek var yatırıma, fabrikaya, tesise filan.
Giydiriyorsun reise bir havacılık gocuğu…
En kral makineye ekleştiriyorsun Türk Malı damgasını tamamdır.
Allah var, haklarını yemeyelim…
Bu konuda, yani algı yönetme konusunda kendilerini aştı mevcut siyasal İslamcılar.
Photoshop kullanımından sonra şimdi de Excel kullanımıyla ülke yönetiyorlar.
Malum, Erdoğan 10 yıldan beri ülkedeki hemen her kurumu teker teker bitirdi.
Eğitim sizlere ömür.
Adalet, Taliban rejiminden bile felaket.
Hukuk bitik, mahkemeler siyasetin ahırına dönmüş durumda.
Turizmi bitirdi, tarımı bitirdi, üniversiteyi öldürdü.
Bakkal dükkanı daha kurumsal pek çok üniversitemizden.
Aynı zarftaki üç oydan birinde hile yapıldığını iddia edip, seçim iptal eden Yüksek Seçim Kurulu yine bu iktidara nasip oldu.
YSK bitti çoktan.
Merkez Bankası çöp oldu.
TÜİK ülkenin en itibarsız kurumu.
İşsizlik azalsın diyorsun, şakkadanak azalıyor!
Önceki gün bir enflasyon rakamı açıkladılar, evlere şenlik.
Bir Merkez Bankası düşünün yıllık enflasyon tahmininde (yüzde 4 buçuk açıklamışlardı) yüzde 1,700 filan yanılma payıyla rakam açıklıyor.
Beş paralık itibarı kalır mı?
Erdoğan ve Saray güzel bir çözüm bulmuş.
Nasılsa artık liyakat diye bir unsur yok artık.
Excel uzmanı alıyorlar işe.
Açıklanacak rakamı söylüyorlar, uzman başlıyor bu sonuca göre ayarlama yapmaya.
Gerçi artık bununla da uğraşacak kimse kalmadı sanırım.
Kolay değil çünkü.
Excel ile de bir yere kadar hesap yapabiliyorsun.
Misal, sarayın cebine ne kadar lazım, ona göre köprü geçiş ve yolcu sayısının hesabını yapabiliyorlar belki ama.
400 kalemli enflasyon sepetini, halkın gözü önünde çarpıtarak hesaplamak artık mümkün değil.
Bu sebeple artık açıklamayacaklarmış.
Büyüme oranını araştırmaya gerek yok. Reis bir rakam söylüyor, hemen Excel dosyası düzenleniyor.
Hop sana büyümede dünya lideriyiz.
Nebati Bakan mutlulukla açıkladı, “Enflasyon düşme eğilimine girmiş”miş!
İnanan kitle artık yüzde 5’e filan düştü ama var yine de.
Bin bereket versin.
Tutuklamayı bile Excel ile yapan bir iktidar var karşımızda.
İspiyon listesine istihbarat ismini ekliyor ve hemen “iltisak”tan ceza alıyorsunuz.
Ne şahane rejim ama.
Recep Tayyip Excel Devleti…