YORUM | ALPER ENDER FIRAT
Seçim sathı mailine girmiş Türkiye’de beklenen gelişmenin açıklamasını Duran Kalkan yaptı ve PKK’nın yeniden sahaya sürüleceğini şu sözlerle dile getirdi: “Sınır ötesi operasyonların devam etmesi halinde, savaşı Türkiye’nin bütün metropollerine taşıyacağız.”
Seçim sürecinde, Türk siyaseti için son derece basit ama bir o kadar da etkili PKK kartının, yeniden devreye sokulacağının açıklamasıydı bu.
AKP-Ergenekon ittifakı sıkıntıdaydı ve tıpkı 7 Haziran seçimlerinden sonra yaşandığı gibi yine devreye gireceklerini söylemiş oldu Duran Kalkan.
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
7 Haziran 2015 seçimlerinde sıkıntılı bir sürece giren AKP Hükümetinin imdadına yetişip ona 1 Kasım’da iktidarı altın tepside nasıl sundularsa şimdi de sıkıntılar içinde çırpınan Saray’a yardıma koşuyorlar.
Duran Kalkan, TSK’nın operasyonlarını gerekçe göstererek diyor ki bu operasyonlar durmazsa “Biz de savaşı yayacağız. Bakur’da olacak, Türkiye’de olacak bu savaş, metropollerde çok daha etkili bir savaş durumu gelişecek. Kentlerde gelişecek, ovada gelişecek, dağda gelişecek. Yani buna göre hazırlıklar yapılmıştır.”
Türkiye’nin bu durumu tam da Temel’in yolda muz kabuğu görmesi gibi bir durum! Hani Temel yolda muz kabuğu görüyor da İdris’e dönüp “Eyvah yine düşeceğiz,” diyor ya tam da öyle bir şey.
Muhtemel bir seçimde en kilit rolü hiç kuşkusuz HDP seçmeni oynayacak. HDP seçmeninin İstanbul belediye seçimlerinde olduğu gibi muhalefetin adayını desteklemesi halinde Cumhur İttifakının başarılı olabilme ihtimali hiçbir şartta mümkün olmayacak. Öyle ki bir takım güç odaklarının bu açığı siber saldırılarla bile düzeltebilmeleri mümkün görünmüyor. Bu yüzden HDP seçmeni ile Millet İttifakı arasındaki iletişimi bozmak, onları birbirine düşürecek tarzda gelişmelerin olması Ergenekon-AKP İttifakı için bir hayat memat meselesi.
Türkiye’nin seçimi gündemine almasıyla PKK’nın yeniden devreye gireceğiyle ilgili öngörüleri daha önce de defalarca yazmaya çalışmıştım. Daha önceki yıllarda da de ne zaman ihtiyaç duyuluyorsa PKK ortaya çıkıyor, muktedirlere ihtiyacı olanı sağladıktan sonra tekrar kendini dağlara çekiyordu.
Kürt seçmeninin seçimlerde çok kritik bir yerde durduğunun farkında olan CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu hatırlayacağınız gibi geçtiğimiz günlerde Diyarbakır’a bir gezi düzenlemiş, şehirde önemli temaslarda bulunmuştu. Selahattin Demirtaş’ın babası başta olmak üzere bir suikast sonucu öldürülen Tahir Elçi’nin, Zübeyir Akkoç’un, şu anda tutuklu bulunan Diyarbakır’ın seçilmiş belediye Başkanı Selçuk Mızraklı’nın eşlerinin de aralarında bulunduğu isimlerle görüşmüştü. Daha da önemlisi CHP Genel Başkanı sıfatıyla Kürt kültürü içinde çok önemli bir yere sahip olan Dengbej Evini ziyaret edip Kürtçe Türküler dinlemesi sembolik olarak çok önemli hamlelerdi.
Derin devletin, bu yakınlaşmaya, Batı yakasının Kürtlerin dertlerini anlama gayretleri içinde olmasına karşı bir hamle yapması bekleniyordu. Duran Kalkan, devletin kendilerinden yeniden hizmet beklediğini, bu talep üzerine ülkeyi yeniden kana bulayacaklarını ifade etmiş oldu.
Muz kabuğunu soyup yeniden önümüze attılar ve istisnasız her seferinde o muz kabuğuna basıp yere düştük. Bakalım bu sefer kenardan dolanmayı başarıp bu son derece bildik senaryoyu akim bırakabilecek mi Türkiye.
Kürtlerin İstanbul seçimlerinde davrandığı gibi davranması elbette Millet İttifakının ve toplumsal muhalefetin bu bildik oyuna gelmemesine ve oyunu gördük demesine bağlı.
Duran Kalkan PKK’nın Türk ve Alevi lideri.
Adana Tufanbeyli ilçesinden.
Sn Alper Ender Fırat
Gelin komplu teorisini çözelim…
Aslında PKK devrede deyil.
Devlet rutin operasyonlarını birden bine bir anda çıkarıyor.
Çünkü algıya ihtiyacı var.
Sonra Dünyanın bilmem kaçıncı büyük ordusu olan TC ordusu 100-200 kişiyi geçmeyen pkk militanlarına çullanıyor.. Köşeye sıkıştırılan KEDİ gibi pkk nın o andaki çıkardığı dehşet hırıltılı ses ve verdiği dehşetli yüz ve tırnak görüntüsü fotoğraflanıyor.. Bu fotoğraf bütün Türkiye ye servis ediliyor..
Bakın
Bakın
Pkk bu kadar dehşetli bir şey…
Dehşete kapılan halk sanki Kedi nin her zamanki haliymiş gibi korkuyla devletine aklını yitirircesine sarılıyor…
Olay budur.
Siz diyorsunuz ki pkk Akp ye destek için sahaya iniyor… Ben bir kürt olarak buna zerre kadar inanmıyorum. Canını kurtarmak için bir tek kapı bırakılmayan pkk eylem yapmaya mecbur oluyor.
Geneldede intihar eylemi oluyor.. Sizde buna
“bakın intihar eylemi ile pkk akp ye yardım ediyor” ” diyorsunuz.
Başka bir yol kalmamış ki…
Biz Kürtler olaya böyle bakıyoruz. Yoksa Kürt halkı pkk ya bu kadar tolerans göstermez.
Cemaatın her şeyine çullandılar bir tek şiddet yok.
Bu olgunluğu Kürtlerin bütünü göstermiyor..
Olay budur
Mesele böyle okunmazsa çözüm asla gelmez.
Duran kalkan ve karayılan çok ilginç tipler. Bunlar kıçlarını yırtarcasına bağırsalar kimse bunların sesini duymaz. Ama bizim ulusal basın pkk nın bu sorununu gidermekte. Türklere bir mesaj verilecekse bu iki teröristin açıklamaları hep aynı fotoğraflarını göstererek veriliyor. Sanki fotokapanla bunların bir fotosu çekilmiş gibi. Sanki dağda yürürken fotokapana yakalanmış gibi. Ya siz kimi kandırıyorsunuz. Resmen adamın açıklamalarını türklere iletmek için bizim ulusal basın pkk nın postacısı görevini görüyor. Normalde küçücük birşeye tepki veriyor iken adam resmen şehirlerini kan gölüne çevireceğim diyor kimse tepki vermiyor. Artık eminim ki ulusal basın pkk nın postacısıdır. Duran kalkanın şahsına karşı hiç düşmanlık beslendiğini göremiyorum. Oldukça sade bir şekilde ulusal basın haberi iletiyor. Sanki oscar törenlerinden bir açıklamayı aktarıyormuş gibi. Adamın terörist kıyafetiyle bir fotoğrafını bulmuşlar. Hem nereden bulmuşlar bu fotoğrafı. Adamı dağlarda bulamıyorlar ama fotoğrafını buluyorlar. Sanki sürekli dağdaymış gibi bir görüntü oluşturuluyor. Adam belki de bir villada hayatını yaşıyor. Ama türklere ulusal basının verdiği mesaj adamın sürekli dağda olduğudur. Göreceksiniz kan gölüne rağmen duran kalkandan çok başkalarına düşmanlık yönelecek. Pkk ile irtibatlandırılacak kişilere zarar verecekler. Hani insan ister istemez şaşırıyor. Asıl düşmanı bırakıp dağda fotoğraf pozlarını çekerken, bütün düşmanlığı pkk ile irtibatlandırdıkları kişilere yönlendirecekler. Burada irtibatlandırdıkları kişiler rejimin düşmanı olan kişilerdir. Yani şöyle bir mekanizma işleyecek; pkk suç işleyecek, öfke oluşturulacak, sonra pkk ile kurban yan yana gösterilecek, öfke pkk ile kurbana yönelecek, sonra duran kalkanın fotoğrafları bir daha gösterilmeyecek, unutturalacak, sonra hedefte sadece kurban bırakılacak, sonra bütün öfkenin o kurbana yönelmesi sağlanacak, ama bu arada asla duran kalkanın adı anılmayacak, ‘tekrar pkk nın türklere mesaj vermesine kadar’, sonra pkk nın açmış olduğu yaraların acısını o kurbandan çıkaracaklar. Yani pkk sayesinde türkü türke vurduracaklar. Duran kalkan da villasındaki televizyondan olup bitenleri izleyecek. Bahçeli ve tayyip konuşmalarda bütün düşmanlığı kurbana yönlendirecek. Kurbanın hiç bir şansı yok çünkü insanlar çok öfkeliler ve düşmanlarına saldırmak istiyorlar. Madem kurban pkk ile ilişki içinde o zaman pkk yerine kurbanı dövebilirler. Öfke selinde kurbanın kendisini anlatma fırsatı olmayacak. Aslında anlatabilir ama tayyip buna fırsat vermeyecek. Çünkü kurban aleyhinde kamuoyu oluştuktan sonra kurbanın cezasını tayyip kesecek. Sanki milli iradenin isteğini yapmış gibi. Sanki milli iradenin kurbanı cezalandırması isteniyordu. Tayyip bu iradenin isteğini yaparak sanki milli iradeye bağlıymış gibi bir pozisyon elde edecek. Kurban hain olurken tayyip milli irade kahramanı olacak. Düşmanını pkk sopasıyla döverken kendisi de milli iradenin dünyadaki gölgesi olacak.