HABER ANALİZ | HASAN CÜCÜK
Türk futbolu yıllardır görmezden gelinen acı gerçeklerle yüzleşmeye başladı. 5 yıl önce sadece 10 dakikada sonuçlanan Süper Lig yayın ihalesi haftalardır sonuçlanmadı. A Milli Takım, FIFA sıralamasında 39. sıraya kadar düşmekle kalmadı, UEFA Uluslar Ligi’nde klasman üstüne klasman düştü. Son yüzümüze çarpılan gerçek, Avrupa kupalarına gidecek takım sayımızın bir azalması oldu. Artık lig şampiyonumuz bile ön eleme turu oynayacak.
EN PAHALI 6. LİG
Önce yayın ihalesinden başlayalım. Naklen yayın ihalesi kavramıyla Türkiye, 1996-97 yılında havuz sisteminin oluşturulmasıyla tanıştı. İlk ihaleyi 3 yıllığına 140 milyon dolar veren Cine 5 televizyonu aldı. Her ihale sürecinde rakam istikrarlı bir şekilde arttı. Futbolumuzun ‘altın vuruşu’ 2016-17 yılı sonundaki ihalede gerçekleşti. Sadece 10 dakika süren ihaleden mutlu ayrılan 2000 yılından beri ‘yayıncı kuruluş’ olan Digitürk oldu. Yıllık 500 milyon dolar + 90 milyon KDV ile ligimiz biranda Avrupa’nın en pahalı 6. ligi konumuna yükseldi.
500’DEN 190 MİLYONA İNDİ
Herkesin yüzü gülüyordu. Federasyonun yayın gelirindeki yüzde 12’lik payının yüzde 4’e düşürülmesi de kulüplerin iştahını kabartan bir başka etkendi. Gelirlerini yüzde 30 arttırmayı planlayan kulüpler, dev isimleri kadroda görmenin rüyasına kapılmıştı bile. Her zaman olduğu gibi evdeki hesap yine çarşıya uymadı. Dövizin değer kazanmasıyla yayıncı kuruluş, kaçak güreşmeye başladı. Önce ödeyeceği rakamın yarısını TL cinsine çevirdi. Ardından doları sabit kurdan ödemeye başladı. Kulüplerin itirazı sonucu değiştirmedi. TL, sabit kur derken, ödemeler aylarca gecikti. Yıllık 500 milyon dolar her geçen yıl eriyip bugün 190 milyon dolar seviyesine indi.
SADECE 5 YILDA…
Şubat ayının ortasında başlayan yeni ihale süreci belirsizlikle devam ediyor. Digitürk, Saran Grup ve TRT katıldığı ihalede, tüm paketlere gelen toplam teklif 145 milyon dolar civarında. Daha önce dolar üzerinden verilen teklifler bu kez Türk lirası cinsinden geldi. Doların roket hızıyla yükselmesi, ihaleye katılanları Türk lirasına yöneltti. İhale TL üzerinden gerçekleşir, dolar artmaya devam ederse, rakamlar kısa sürede kuşa dönecek. Kulüpler hızla iflasın eşiğine gelecek. Nereden nereye? Sadece 5 yılda gelinen acı gerçek.
RAKİPLERİMİZ DURUMU ANLATIYOR
Yıllarca 2002 Dünya Kupası üçüncülüğü ve Euro 2008 yarı final başarısının kaymağını yedik. Üçüncü olduğumuz dünya kupasına bir daha katılmak mümkün olmadı. Hoş tarihimizde hepi topu sadece iki kez dünya kupasında boy gösterdik ama havamızdan geçilmiyordu. Euro 2008’de yarı final oynadık ama son dörde gelene kadar toplam 13 dakika galip oynadığımızı görmezden geldik. Bu başarının meyvesi bir sonraki turnuvayı ıskalamak oldu. Euro 2016 ve 2020’ye katılma coşkusu, gruptan çıkamama üzüntüsüne dönüştü. Euro 2020’de sıfır çekip, 24 ülke arasında sondan birinci olma başarısını tattık! UEFA Uluslar Ligi’nde klasman düşüp C Ligi’ne kadar geriledik. Yani dibe vurduk. Rakiplerimiz artık Faroe Adaları, Lüksemburg ve Litvanya. Nereden nereye?
AVRUPA’DA İSMİMİZ YOK
Milenyumun başında UEFA Kupası ve UEFA Süper Kupası kazanan ekibimiz vardı. Galatasaray, Avrupa’nın devleriyle bilek güreşinden başarıyla çıkıyordu. Fenerbahçe, Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final, UEFA Avrupa Ligi’nde yarı final oynuyordu. Beşiktaş, Fransa ve Portekiz şampiyonlarını geride bırakıp, gruptan lider çıkıyordu. Maalesef hepsi geçmişte kaldı. Son şampiyonumuz Beşiktaş, doğrudan katıldığı Şampiyonlar Ligi grubunda sıfır çekti. Ligde fırtına gibi esen Trabzonspor, Konferans Ligi’ne katılamadı. Fenerbahçe, kolay UEFA Avrupa Ligi grubunda ancak üçüncü olup, yoluna devam ettiği Konferans Ligi’nde Çekya temsilcisine elendi. Avrupa arenasında tek Galatasaray kalmıştı. Avrupa Ligi çeyrek final yolunda Barcelona ile Nou Camp’ta golsüz berabere kalınca artan umutlarımız sahamızda 2-1’lik skorla hüsranla bitti.
5 DEĞİL 4 TAKIM
UEFA ülkeler sıralamasında 19. basamağa kadar indik. Şampiyonlar Ligi’ne iki takımla gitmek hayal oldu. Şampiyonumuz artık ön eleme turundan başlayacak. Avrupa Ligi’ne temsilci gönderemeyeceğiz. Konferans Ligi’ne 3 ekiple katılacağız. 5 takımla değil, 4 takımla Avrupa turuna çıkacağız. Ön eleme turunda dökülürsek, serüvenimiz başlamadan bitecek. Bir nereden nereye durumu daha!
Nerden baksan tutarsız, nerden baksan hüsran. Bu durumdan kimsenin rahatsız olmaması daha can yakıcı. Bir anlamda kendimiz çalıp, kendimiz oynayacağız. Dünyadan kopuk, üçüncü sınıf bir futbol ülkesi olarak mutlu, mesut yaşayacağız!
Güzel bir yazı.
Bizi aydınlattığını için teşekkürler Hasan bey.