KHK’lı eski Hakim Kemal Karanfil, cezaevi sürecinde yaşadığı ilginç üç olayı Tespit TV’de anlattı. Kendisinin de 15 Temmuz bahane edilerek tutuklanan isimlerden biri olduğunu hatırlatan Karanfil, önce Kandıra ardından da Silivri cezaevinde tutulduğunu hatırlattı. Ardından söz konusu cezaevlerinde ve adliyede yaşadığı üç olayı aktardı.
Kemal Karanfil, videonun sonunda şöyle diyor: “Bunlar benim yaşadıklarım. Görülen rüyaların haddi hesabı yok. Peygamber Efendimiz’i görmek nasip oldu rüyamda. Mazlumsanız, masumsanız ve hakkaten iftiraya maruz kaldıysanız sahibiniz Allah’tır. Hayat bir imtihandan ibaret. Cenab-ı Allah Ali İmran Suresinde ‘Gevşemeyin, üzülmeyin inanıyorsanız üstün olan sizlersiniz’ buyuruyor. Hayat bir imtihan. Kişinin gerçekten iman edip etmediği, samimi olup olmadığı, Allah’tan başkasına kulluk edip etmediğini Cenab-ı Allah imtihanlarla test ediyor, deniyor. Ben onu gördüm, öyle kolay cennet yok. Adil olan bir hakim Allah’a iman ediyorsa sınanacak. İftiraya maruz kalacak. Gerçek bir mü’min karşısında kim olursa olsun hakkı haykırmalı.”
KUR’AN DİNLEMEK İSTİYORDUM AMA…
Kemal Karanfilin aktardığı sırlı olaylardan biri Kur’an dinleme isteğiyle ilgili… Görev yaptığı dönemde odasında sürekli kısık sesle de olsa Kur’an dinlediğini anlatıyor. Ancak cezaevinde Kur’an dinlemekten mahrum kalıyor. Silivri’de tek kişilik koğuşta tutulduğu sırada Adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü’ne konuyla ilgili dilekçe yazıyor. Dilekçesinde, cezaevinde iki radyo kanalı olduğunu bunlardan birinin yabancı diğerinin ise pop müzik yayını yapıldığını söylüyor. Bir kanal daha açılmasını ve sadece Kur’an yayını yapılmasını talep ediyor. Sonrasını Kemal Karanfil’den dinleyelim:
ERGENEKON HAKİMLERİYLE MUKABELE
“Sabah dilekçeyi gardiyanlara verdim. Daha benim dilekçe Ankara’ya gidecek. Öğleye doğru gardiyan kapıyı açtı ve koğuşumun değişeceğini söyledi. Şaşırdım. İki koğuş öteye taşındım. İki koğuş ötede de Ergenekon ve Balyoz hakimleri vardı. Tanıştık, sarıldık. Saat 16.00 gibi baktım herkes Kur’an’ını alıyor. Masanın etrafında oturdular. “Ne yapacaksınız?” dedim. “Biz her gün ikindi namazından sonra saat 17.00’da Kur’an okuyoruz.” dediler. Sivil bir vatandaş vardı. Bu sivil kişi Kur’an okumaya başladı fakat aman Allah’ım nasıl bir ses. Öyle güzel okuyor ki! Benim gözlerim doldu. Tabi oradaki arkadaşlar bilmiyorlar. Sabah dilekçe yazdım, daha benim dilekçe Ankara’ya varmadan demek ki Cenab-ı Allah’ın katına vardı ve Sen dileğimi kabul ettin. Gözlerim doldu. Kur’an okuma bittikten sonra arkadaşlara da anlattım, onların da gözleri doldu.”
- Kuşların getirdiği çiçekler!
- Açılmayan kilit!
DİĞER İKİ SIRLI OLAYI KEMAL KARANFİL’DEN DİNLEYİN…