YORUM | TARIK TOROS
Önce başlıklar:
-Sahte alkol kasten cinayet
-Ölüm tacirleri
-İçki sahte ölüm gerçek
-Virüs gibi can alıyor
-Öldüren içki yuvalarına baskın
Sahte içki, son günlerde onlarca kişinin hayatını kaybetmesine yol açtı.
Belli ki bu devam edecek.
Anlaşılacağı üzere:
Olayın tüketim tarafında değilim.
Bu, muhataplarının sorunu.
Devlette ise…
Zabıta ile Maliye’nin alanına giren bir konu.
***
Nazi Almanya’sının, Halkı Aydınlatma ve Propaganda Bakanı Joseph Goebbels der ki:
-Bana vicdansız bir medya verin, size bilinçsiz bir halk sunayım.
Şimdi…
Medyada çıkan tüm haberlere bakın, olaya asayiş vak’ası gibi yaklaşıyorlar.
Bu öteden beri böyle.
Oysa…
Sahte içki, sebep değil sonuçtur.
Alkollü içkiler üzerinde akıl almaz vergiler olursa…
Fırsatçılar türer.
“Talep” vardır, “arz” harekete geçer.
Üretim merdiven altına iner.
Sonra…
Sonra, zehirlenmeler ölümler başlar.
***
Örnekleyelim:
70’lik bir şişe rakının bayi kârı dahil ürün fiyatı 47 lira.
Markette satış fiyatı ise 160 lira.
Aradaki büyük fark, vergi.
***
Alkole…
-Dinen yasak,
-Toplumsal sorunların temel nedeni,
-İnsan sağlığına zararlı gibi gerekçelerle karşı çıkıp “kimse itiraz etmez/edemez” diyerek fahiş vergileri koyanlar…
Aslında bununla büyük toplumsal sorunları tetikler, insan sağlığı ile asıl o zaman oynamaya başlarlar.
Medyanız, astronomik vergilerle sahtecilik arasındaki ilişkiyi sorgulamaz…
Halkı bilgilendirip aydınlatmaz,
-Caniler
-Ahlaksızlar
-Sahtekârlar, gibi başlıklarla sinek avına çıkınca…
Bataklık kurutulmadığı gibi, sinek üretmeye devam eder.
***
Bu gibi durumlarda devlet, kendini maskeleyip gizler…
Medyası, üzerine düşeni hakkıyla yapar.
Aynı medya…
“Afetler Allah’tan, yapacak bir şey yok” diyen politikacının sözlerini de sorgulamadan verir.
Oysa lafa gelince herkes bilir ki…
Sebep, çürük binalardır.
Sebep, dere yatağına yapılan evlerdir.
Sadece binalar mı?
Ülke tepeden tırnağa çürümüş, her yanından gaz çıkarıyor.
***
Meclis, mahkeme kararına dayanarak Enis Berberoğlu’nun vekilliğini düşürdü.
Anayasa Mahkemesi, bu kararı “hak ihlali” saydı ve “gereğini yapın” dedi.
İlk derece mahkeme, yüksek mahkemeye meydan okudu.
Meclis de Berberoğlu’nun vekilliğini iade etmedi.
Yukarıda herkes bunu tartışıyor.
Fakat aşağıda sessiz sedasız bir şey oldu:
İzmir’de İdare Mahkemesi, Baro Genel Kurulu’nun ertelenmesine dair yürütmeyi durdurdu. İlçe Seçim Kurulu kararı tanımayarak Baro Yönetim Kurulu’nun başvurusunu reddetti.
Hadi kibarca söyleyeyim:
İmam yellenince cemaat büyük abdestini yapar, diye bir söz var.
Bugün tüm ülkede yaşanan budur.
Başlık “gaz sıkışması” gerçi ama…
Ülke her yanından gaz çıkarıyor, vesselam.