HABER İNCELEME | YUSUF DERELİ
Merkez Bankası Para Politikası Kurulu, politika faizi olan bir hafta vadeli repo ihale faiz oranını yüzde 8,25’ten yüzde 10,25’e çıkardı. Ağustos başından bu yana her gün yükselişini sürdüren ve dün sabah 7,71’in üzerine tırmanan dolar, faiz artırımı sonrasında 7,55’e kadar geriledi. Ancak çok geçmeden 7.63’e çıktı ve orada dengelendi. Aynı şekilde Euro da 8,97’lerden 8,80’e kadar indi. Ardından 8.88’e fırladı. Yani istenen düşüş gerçekleşmedi.
Ekonomistlere göre faiz artırımının tek başına çare olması mümkün değil. Yüzde 2’lik bir faiz artışı sadece birkaç hafta zaman kazandırır, o kadar. Asıl sorun yapısal reformların hayata geçirilmesi. Bankacılık sistemine ve Merkez Bankası gibi özerk kurumlara müdahaleden vazgeçilmesi gerekiyor. En önemlisi de Türkiye’nin ‘tek adam’ rejimini terk etmesi, yargının bağımsızlığının sağlanması ve ülkede ‘demokrasi’nin hakim kılınması şart. Aksi halde faiz artırımları kısa vadeli pansuman olmaktan öteye gitmeyecek.
AKP’li Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 10 Ağustos 2020’deki konuşmasında, “Hamdolsun, daha da inşallah düşecek (faiz). Çünkü bütün arzumuz, isteğimiz bu ülkede yatırımcı çok daha rahat, güçlü bir şekilde yatırımlarını yapabilsin,” demişti. Ancak doların her gün kademeli bir şekilde yukarıya doğru tırmanması üzerine 43 gün sonra politika faizi yüzde 8,25’ten 10,25’e çıkarıldı!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a göre enflasyonun sebebi ‘faiz’di… Dönemin Merkez Bankası Başkanı Murat Çetinkaya’yı hedef gösterdi ve ardından faizleri ‘indirmediği’ gerekçesiyle görevden aldı. Yerine Murat Uysal getirildi. Uysal’ın ilk yaptığı iş tıpkı Erdoğan’ın istediği gibi faizleri düşürmek oldu. MB, 13 Eylül 2018’deki PPK toplantında, fiyat istikrarını desteklemek amacıyla 625 baz puanlık güçlü bir parasal sıkılaştırma gerçekleştirerek politika faizini yüzde 17,75’ten yüzde 24’e yükseltmişti. Yaklaşık bir yıl boyunca yüzde 24 seviyesinde kalan ve 25 Temmuz 2019’da yüzde 19,75’e indirilen politika faizi, üst üste 9 toplantıda düşürülerek yüzde 8,25’e çekilmişti. Son 3 toplantıda yüzde 8,25 seviyesinde olan politika faizi, enflasyonun öngörülenin üzerinde yüksek seyretmesi nedeniyle 2 yılın ardından tekrar artırıldı.
YÜZDE 2’LİK FAİZ ARTIŞI ÇÖZÜM OLUR MU?
MB’sının sürpriz faiz artışı tartışmaları da beraberinde getirdi. Peki söz konusu artışı, TL’nin değer kaybını önleyebilir mi? Ekonomistlere göre önlemez ancak zaman kazandırabilir. Doların yükselmesini engellemek için öncelikle yapısal reformların hayata geçirilmesi ve özerk kurumlara müdahaleye son verilmesi gerekiyor. Ayrıca rejim, dövizi dövizle tutma sevdasından vazgeçmeli. En önemlisi yargı bağımsızlığı ve hukukun üstünlüğü hakim kılınmadan ekonomik istikrar sağlanması mümkün değil.
REFORMLAR OLMAZSA, YENİDEN ARTAR
Ekonomist Mahfi Eğilmez, dün paylaştığı tweet’inde, “TCMB faizi bir önceki toplantıda artırsaydı kur bu kadar yükselmemiş, rezervler de harcanmamış olurdu. Faizi artırarak kazanılan sürede yapısal reformlara başlamazsak bir süre sonra faizi tekrar artırmak zorunda kalırız,” ifadeleriyle durumun ciddiyetine dikkat çekiyor.
EMİN ÇAPA: ÜLKE DENEY TAHTASI OLAMAZ, DEĞİL Mİ?!
Emin Çapa ise “Erdoğan çıkıp faiz artışı konusuna açıklık getirmek zorundadır. Eski MB başkanı faiz indirmiyor diye gönderildi. Yenisi faizi enflasyonun altında tuttu. Enflasyon düşmediği gibi, dolar fırladı. Sn Erdoğan bu durumun sorumlusunun kim olduğunu açıklamalıdır. Şimdi faiz arttığına göre enflasyon fırlayacak! Ben Sn Erdoğan’ın “faiz enflasyonun nedenidir” teorisine inanıyorum çünkü. Koskoca Cumhurbaşkanı akıl ve bilimden uzak bir ekonomi teorisine inanıyor olamaz herhalde değil mi? Yani ülke deney tahtası olamaz di mi?” ifadelerini kullandı.
MUSTAFA SÖNMEZ: BİRAZ OYALADILAR AMA YETMEZ
Mustafa Sönmez de 2 puanlık faiz artışının yetmeyeceğini anlatıyor: “Sorun faiz meselesi değil, sorun CB Hükümet sistemi denilen tek adamlı ucube sistem. TR, şahtı şahbaz oldu bu sistemle iki yıldır. Ekonomi daralıyor, yoksullaşma durmuyor. Hata üstüne hata… Merkez Bankası’nın Saray’dan bağımsız 200 baz puan faiz artırdığını ve bağımsız irade gösterdiğini öne sürenler, söylediklerine kendileri inanıyorlar mı? Artırmış görünmeyip ne yapacaktı? (Faiz artırılmasa idi) Şu an 8 tl idi dolar. Biraz oyaladılar. Yetmez. Yarın 7.70 tl de bir dolar fiyatı mümkün.”
KEMAL ÖZKİRAZ: İKİ GÜN SONRA KALDIĞI YERDEN DEVAM EDER
Kemal Özkiraz: “Dolar çok değil 1-2 gün içinde kaldığı yerden yeniden başlar. 200 baz puan yüksek gibi görünse de gerçek enflasyonun yanında sinek ısırığı… Faiz enflasyonun altında olduğu sürece de kur yükselecek. Kur ile enflasyon yükselecek, kur düşsün diye faiz artacak. 3lü sarmal.”
MURAT MURATOĞLU: O FAİZLER YENİDEN YÜKSELECEK!
Murat Muratoğlu: “Peki, bu faiz artışı derdimizin devası mı? Hayır, tek başına yetmez. Döviz artışını frenler, kuru biraz sabitler. Bir miktar zaman kazandırır. O kadar! O Merkez Bankası buraya gelecek, faizleri yeniden yükseltecek!”
Yalçın Karatepe: “Aslında MB faiz artışı mevcut fonlama maliyetinin altında kaldı. Burada vermek istediği ‘vallahi ben bağımsızım’ mesajıdır. Bunun etkisi ne kadar sürer?’