Birleşmiş Milletler (BM) Zorunlu ve İstemsiz Kayıplar Çalışma Grubu ve Özel Raportörleri, AKP iktidarı döneminde Hizmet Hareketine ve gönüllülerine yönelik yurt içinde ve yurt dışında zorunlu kaçırma, tutuklama, deport, iade gibi birçok illegal operasyonlarına yönelik ortak mektup yazdı. Mektup BM’nin sitesinde yayınlandı.
Mektupta, Türk Hükümeti tarafından gerçekleştirilen Kaçırılmaların sistematik hale geldiği ve şu ana kadar yurt dışında 100’ün üzerinde kişinin kaçırıldığını ifade edildi.
15 sayfalık mektuba Türkiye’nin cevabı 1,5 sayfa
15 sayfalık mektuba Türkiye’nin verdiği cevap ise sadece 1,5 sayfa oldu. Türkiye’nin cevap yazısında ise genel ifadeler kullanılarak, Hizmet Hareketi’nin ‘terör örgütü olduğu’ iddia edildi. Bu yazı da internet sitesinde yayınlandı.
Diğer yandan BM’nin 5 Mayıs 2020’de yazdığı mektupta birçok önemli konuya dikkat çekildi. Devlet destekli yurt dışı kaçırmaların sistematik bir uygulama olduğunun vurgulandığı mektupta, Türk vatandaşlarının birden fazla devletten Türkiye’ye zorla kaçırıldığı aktarıldı.
Mektupta, Hizmet hareketiyle ilişkisi olan kişilere Afganistan, Arnavutluk, Azerbaycan, Afganistan, Kamboçya, Gabon, Kosova, Kazakistan, Lübnan ve Pakistan’daki yetkililerle eş güdüm içerisinde gizli operasyonlar yapıldığı hatırlatıldı. Bu süreçte keyfi gözaltı ve tutuklamalar yapıldığı, bu kişilerin zorla kaybetme ve işkenceye maruz bırakıldığı vurgulandı.
‘100’ü aşkın Türk vatandaşı kaçırıldı’
Mektupta kaçırılmalarla ilgili Türkiye’nin yaptığı ikili anlaşmalara dikkat çekilerek, şunlar söylendi:
“Türkiye Hükümeti’nin, diğer Devletlerle koordineli olarak, 100’ü aşkın Türk vatandaşı zorla Türkiye’ye naklettiği bildirilmekte olup, bunların 40’ı çoğunlukla sokaklardan veya tüm dünyadaki evlerinden çocukları ile birlikte kaçırılan zorla kaybolmaya maruz kalmıştır.”
“Türkiye hükûmeti, gerekçesiz sebeplerle “terörizm ve uluslararası suçla mücadeleye” yönelik birden fazla Devletle ikili “güvenlik işbirliği anlaşmaları” imzalamıştır. İddia edilen operasyonların zamanlamasında açık bir bağlantı olduğu görülüyor. Çoğu olmasa da anlaşmaların yürürlüğe girmesinden bu yana iki yıl içinde gerçekleştirildi.”
MİT’e yetki verildi, çok sayıda Türk vatandaşı kayboldu
Mektupta, MİT’e yurt dışındaki operasyonları yürütme veya bunlarla mücadele etme görevi verildiği de aktarıldı. MİT’in bu işi için ayrı bir departman kurduğu ve sonrasında Afganistan, Azerbaycan, Kamboçya, Gabon, Irak, Kazakistan, Kosova, Malezya, Moldova, Moğolistan, Myanmar, Pakistan, Katar, Suudi Arabistan, Sudan, Ukrayna’da çok sayıda Türk vatandaşının kaybolmaya başladığı belirtildi.
Mektupta gizli operasyonlarla kaçırılan bazı isimler de tek tek sayıldı:
“Mustafa Ceyhan (Azerbaycan), Harun Çelik (Arnavutluk), Mesut Kaçmaz, Bayan Meral Kaçmaz ve iki çocuğu (Pakistan), Mustafa Erdem, Yusuf Karabina, Kahraman Demirez, Cihan Özkan, Hasan Hüseyin Günakan ve Osman Karakaya (Kosova), Osman Özpınar, İbrahim Akbaş ve Adnan Demirönal, Eşleri ve Çocukları (Gabon), Osman Karaca (Kamboçya), Ayten Öztürk (Lübnan), Zabit Kişi (Kazakistan).”
Mektupta bu kişilerin davaları zorunlu kaçırılma ve iade operasyonlarına delil olarak gösterildi.