HABER YORUM | İLKER DOĞAN
AKP Türkiye’sinde ölüm oruçlarına bağlı ölümlere önceki geceyarısı ikincisi eklendi. Grup Yorum üyesi Helin Bölek’in ardından, Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesine ilişkin davada tutuklu yargılanan Mustafa Koçak da, ‘adil yargılama’ talebiyle başlattığı ölüm orucunun 297. gününde hayatını kaybetti. Koçak, Savcı Kiraz’ın öldürülmesi olayında ‘silah ve yer temin etmekle’ suçlanıyordu. Avukatı Ezgi Çakır’ın açıklamalarına göre, ‘dosyada söz konusu suçlamayla ilgili tek bir maddi delil’ bile yoktu. Mahkeme, sadece Cavit Yılmaz isimli ‘gizli’ tanığın ifadelerine dayanarak Koçak’a müebbet hapis cezası vermişti. Ancak gizli tanık Yılmaz, daha sonra Almanya’dan gönderdiği mektubunda, söz konusu ifadeleri baskı ve işkence altında verdiğini açıkladı. Mustafa Koçak ve avukatı tanığın yeniden dinlenmesini istedi fakat mahkeme söz konusu talebi reddetti.
Ve 28 yaşındaki bir genç, ‘adil yargılanma isteğiyle’ başlattığı ölüm orucu sonucu hayatını kaybetti. Bugüne kadar Helin Bölek, Mustafa Koçak ve bir başka Grup Yorum Üyesi İbrahim Gökçek’in yaşaması için yapılan hiçbir çağrı iktidar tarafından dikkate alınmadı. Helin’in özgürce türküler söylemesi ya da Mustafa’nın ‘adaletle yargılanması’ için muhalefet de neredeyse hiç bir şey yapmadı.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Türkiye’de daha önce de ‘açlık grevleri’ olmuş, ‘ölüm oruçlarına’ başlanmış ancak hiçbir iktidar ‘adalet’ taleplerine bu kadar kulaklarını tıkamamıştı. Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz’ın şehit edilmesine ilişkin davada müebbet hapis cezasına çarptırılan Mustafa Koçak da tıpkı 3 Nisan’da hayatını kaybeden Helin Bölek gibi ölüm orucunda hayatını kaybetti! Mustafa Koçak henüz 28 yaşındaydı. Tek bir talebi vardı; adil yargılanma! 3 Temmuz 2019’da başlattığı açlık grevini, 1 Ekim’de ölüm orucuna çevirdi. 297 gündür ölüm orucundaydı. 29 kiloya düşmüştü. Konuşmakta bile güçlük çekiyordu. İktidar temsilcileri bütün bunları bildikleri halde adil yargılanma talebini duymazdan geldi.
ARTIK NEFES ALAMIYORUM, FAZLA VAKTİM KALMADI!
23 Nisan’da telefon görüşü vardı ailesiyle. Yaptığı görüşme sosyal medyada yayınlandı. Nasıl olduğunu soran ablasına, “Çok kötüyüm artık.” diyordu: “Ayaklarım kıpkırmızı oldu kan topladı. Tüm vücudum şişti, karnım falan hep şişti. İki gündür nefes alamıyorum artık. Fazla vaktim kalmadı. Yatakta dönemiyorum bile. Pazar günü telefon görüşüne çıkamayabilirim.” Babasının, AKP iktidarını kast ederek, “Bunlar Allah’ı tanımıyorlar, Allah korkusu yok bunlarda.” sözleri dikkat çekiciydi.
Mustafa Koçak’ın ardından anne feryadı: ‘Oğlum adalete aç idi, yediler bitirdiler onu’ https://t.co/c4irutvGIV pic.twitter.com/lsiIxMfM3T
— Tr724 (@Tr724) April 24, 2020
NEYLE SUÇLANIYORDU?
Mustafa Koçak, “Fazla vaktim kalmadı.” demişti ve dediği oldu. Aynı günün gecesinde ölüm haberi geldi. Tıpkı Grup Yorum üyesi Helin Bölek gibi o da ‘adaleti yaşatmak’ için başladığı ölüm orucu sonucu hayatını kaybetmişti. Peki Koçak neyle suçlanıyordu? Mustafa Koçak, gizli tanığın ifadelerine dayanarak Savcı Kiraz’ın öldürülmesi olayında ‘silah ve yer temin etmekle’ suçlanıyordu. Gizli tanığın ifadesiyle gözaltına alındı, 4 Ekim 2017 tarihinde tutuklandı. 11 Temmuz 2019 tarihinde ise ‘Anayasayı ihlal’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Avukatı Ezgi Çakır’a göre, dosyada tek maddi delil yoktu. Müebbet hapis cezası gizli tanık Cavit Yılmaz’ın ifadelerine dayanılarak verilmişti.
TANIK YENİDEN DİNLENSİN TALEBİNE RET
Dosyaya daha sonra dahil edilen ‘gizli tanık’ Cavit Yılmaz tahliye edildikten bir süre sonra yurt dışına çıktı. Almanya’da bulunduğu sığınmacı kampından mahkemeye, ilk ifadelerini ‘tehditler altında’ verdiğini belirttiği bir mektup yazdı. Mektubunda, sosyal medya paylaşımı sebebiyle hapse atıldıktan sonra ‘psikolojik işkenceler’ ve ‘tehdit altında’ Mustafa Koçak’ın Kiraz’ın öldürülmesi olayında ‘silah ve yer temin ettiğini’ söylediğini itiraf etti. Ancak mahkeme, söz konusu mektubu değerlendirmeye bile almadı. Avukatların Yılmaz’ın tekrar dinlenmesi isteği ise ‘dosyayı sürüncemede bırakacağından’ reddedildi.
BABASI: 12 GÜN BOYUNCA İŞKENCE GÖRDÜ
Mustafa Koçak baştan beri kendisine yöneltilen suçlamaları reddetti. Gizli tanığın ilk ifadelerini kabul etmesi için kendisine baskı yapıldığı gerekçesiyle cezaevinde açlık grevine başladı. Ardından açlık grevini ölüm orucuna dönüştürdü. Söz konusu dönemde Mustafa Koçak’a yönelik işkence iddialarını babası Hasan Koçak şöyle anlatmıştı: “Mustafa’nın gözaltına alınmasından iki gün sonra haberimiz oldu. Bizi görüştürmediler. Mustafa itirafçı olsun diye 12 gün boyunca gözaltındayken işkenceye maruz kaldı. Mustafa kafasına teneke geçirilip coplandı, daha sonra Mustafa’yı ensesinden sırtına sıvı dökerek dondurucu odaya koydular. Mustafa’dan kendi belirledikleri isimler için imza talebinde bulundular. Mustafa söyledikleri isimleri tanımadığı için daha fazla işkenceye maruz kaldı, hamile ablasına tecavüz edilmekle tehdit edildi. Mustafa haksız yere kimsenin ocağına ateş düşürmez.”