YORUM | M. NEDİM HAZAR
Çıkan kısmın özeti: Hz. Ömer’in şahadetinden tutun da, Hz. Osman dönemindeki olaylara, Kerbela vakasına kadar pek çok devri “Fitne çağı” olarak niteleyenler olduğu gibi, her döneme ait bir bela ve müsibetlerin yağmur gibi yağdığı devirler olarak nitelendirilmiştir.
Dolayısıyla günümüzde yaşanan olayları da yine bu bağlamda değerlendirenler olacaktır ve bu bağlamlandırma giderek artan bir yoğunlukta yaşanacaktır.
Fiten ve Melahim… Bu iki kelime bu mevzumuzun ana eksenini oluşturur.
Önce Melâhim’in manası ile başlayalım.
Melâhim, sözlükte “bir işi sağlam yapmak, eti kemiğinden ayırmak, birine et yedirmek” anlamındaki lahm kökünden türeyen melhame kelimesinin çoğuludur. Melhame daha çok “ağır zayiat ve bozgunla neticelenen savaş ve fitne anında çıkan büyük karışıklık; bu olayların gerçekleştiği yer” manalarına gelmektedir.
Zaten bu yazıyı kaleme alma fikri de, Suriye’de şehit Türk askerlerinin cansız bedenlerine Arapların yaptıkları insanlık dışı muameleyi gördüğümde oluşmuştu.
BU YAZIYI YOUTUBE’TA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
İbnül Esir, Firuzabadi gibi büyük âlimler bu konuya çok önem vermiş lakin zamanla bu mühim eserler bir kenara itilmiştir nedense.
Bu kelimeyi tamamlayan ve hiç de yabancı olmadığımız bir kelime daha var; Fiten.
Fiten, sözlükte “değerli madenleri saf olup olmadıklarını tespit etmek amacıyla ateşte eritmek” anlamındaki fetn (fütûn) kökünden türeyen fitne kelimesinin çoğuludur.
Fitne mastar olarak “sınamak, nimet veya sıkıntı ile denemek”, isim olarak “tutkunluk, sapıklık, kargaşa” manalarında kullanılır.
Mübarek Kur’an’da genellikle “insanın isyan veya sabrını ölçmeye yönelik her tür ilâhî imtihan” anlamına gelen fitne kelimesinin “günah, fısk ve fücûr, inkârcılık, savaş, yangın, zelzele, kargaşa” şeklindeki manaları zamanla daha çok yaygınlık kazanmış; özellikle hadis literatüründe bu kelime, İslâm toplumunda çeşitli dinî ve siyasî sebeplerle ortaya çıkan sosyal kargaşa, anarşi ve iç savaş gibi ümmet bütünlüğünü bozan her türlü yıkıcı faaliyeti ifade etmek için kullanılmıştır.
Tekrar Melâhim’e dönecek olursak.
İbnü’l-Esîr, melhamenin “şiddetli çatışma” şeklindeki anlamının savaşta çarpışan insanların birbirine girmesi, ölenlere ait cesetlerin savaş alanında bir et yığını oluşturması gibi hususlarla ilgili olduğunu kaydederler öte yandan Macdonald ve G. van Vloten gibi müsteşrikler ise bu kelimenin İbrânîce’de “gıda, ekmek ve savaş” anlamlarına gelen lehem veya mılkhama kökleriyle ilişkili olduğunu düşünmektedir.
Ayrıca sözlükte “karıştırma, atın koşması ve bulunduğu yeri eşeleyip karıştırması” mânasındaki Habeşçe asıllı ‘herc’ kelimesinin de bilhassa hadis literatüründe fiten ve melâhim mânasında, özellikle de “müslümanların birbirini öldürmesi” anlamında kullanıldığı görülür.
Ve gelelim günümüze yönelik olan kısmına.
Kıyametten önce yaşanacağı belirtilen “Herc Günleri” diyebileceğimiz süreç hakkında hadis kaynaklarında oldukça ayrıntılı bilgi bulunur.
Kur’ân-ı Kerîm’de melâhim ve herc kelimeleri geçmemekte, ancak başka lafızlar kullanılarak gelecekte vuku bulacak olumlu veya olumsuz bazı hadiselere işaret eden pek çok ayet bulunmaktadır.
Hadis kitaplarında “Fiten, melâhim, eşrâtu’s-sâa, imâre, megâzî, menâkıb, sıfatü’l-kıyâme”gibi başlıklar altında gayba dair bu haberlere yer verilmiştir. Nitekim fiten ve melâhime ait haberler gayb ile ilgili olup, bunların bir kısmının kıyamete yakın, bir kısmının ise kıyamet günü ve sonrasında vukû bulacağı bildirilmektedir. Kısaca, sahih ve hasen derecesinde fiten hadisleri olmakla beraber, Hz. Peygamber’e nispet edilen ve onun kendisinden sonra meydana gelecek bazı hâdiseler hakkında tafsili bilgiler verdiğini ifade eden zayıf ve mevzû fiten hadisleri de bulunmakta olup, bunlara ihtiyatla yaklaşılmasının uygun olacağı ifade edilebilir.
Hızımızı aldık, devam edeceğiz elbette…
yazinin bazi kisimlarinin hic bir dip not belirtilmeden islam ansiklopedisinin web sayfasindan birebir copy paste yontemiyle alinmasi beni buyuk hayal kirikligina ugratti….. Nedim beye yakistiramadim…
Kesinlikle aynen katılıyorum. Google a Fiten ve melahim yazinca zaten tdv islam ansiklopedisi çıkıyor. Bazi paragraflarda 2-3 kelime dışında herşey aynı. Yapmayın nedim bey okuyucu kitlenizi aptal yerine koymayın! Yaptığınız şu sıralar türkiye akademisyen camiasında çokça rastlanılan intihal olarak adlandırılır.
Türk askerlerini öldüren Araplar ifadesi olmamis maalesef.