Eski Başbakan Ahmet Davutoğlu, Konya’da düzenlenen iftar programında yaptığı açıklamada “Sadece kazanımlarımız olan özgürlüklerimizi değil temel değerlerimizi de yitirmemek için hepinizi yeni bir vizyonla birlikte yeni bir hâl ile hâllenmeye davet ediyorum. Bu yeni hâl bir milletin ve insanlığın geleceğine hitap edebilecek olan bir duruşun eseri olacaktır. Özetle ya yeni bir hâl ya da izmihlal” ifadeleriyle yeni bir parti kurulacağını duyurdu.
Davutoğlu, “Hz. Ömer’i eleştireni Bizans ajanı ilan etmediler… Asıl ihanet, dinimizi çıkar uğruna kullanmak.” demesi dikkat çekti.
Davutoğlu’nun Ankara’da yaptığı bir konuşmadan kesitleri içeren ve adalet vurgusu yapılan video, Davutoğlu’nun Konya’daki yeni parti duyurusu ile birikte sosyal medyada paylaşılmaya başlandı.
Tarafsizhaberajansi.com’un haberine göre Davutoğlu’nun konuşmasından öne çıkan satır başları ise şöyle;
‘BİZ GEÇMİŞ NESİLLERDEN BİR EMANET DEVRALDIK’
Biz geçmiş nesillerden bir birikim devraldık, kültürüyle, düşüncesiyle, bir medeniyet mirası… Bu birikim bir şahsa, bir siyasi görüşe ait değildir. Nasıl geçmiş nesiller muhasebesini yaparak bu birikimi en güzel haliyle bize aktarmışsa. Bizlere düşen de bugün bu birikimin muhasebesini yapmak ve bu tarihi emaneti gelecek nesillere aktarmak gerekir. Muhasebe yaparken mesele budur.
‘İSLAM DÜNYASINDAKİ EN BÜYÜK EKSİKLİK DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜ‘
Nedir bu mesele? Bugün, gelecek nesillere geçmiş birikimleri aktarırken sormamız gereken soru şu; biz bu muhasebeyi yapabiliyor muyuz? Bir devlet adamı olarak gördüğüm, İslam dünyasındaki en büyük eksiklik bir iç muhasebe yapacak düşünce özgürlüğünden yoksun olmaktır. Düşünce özgürlüğünün olmadığı yerde istişare anlamını kaybeder.
DÜŞÜNCE ÖZGÜRLÜĞÜNÜN ASGARİSİ ELEŞTİRİYE AÇIKLIKTIR
İstişare ortak akıl yolculuğuysa orada bulunan herkesin düşüncesini rahtlıkla üretebileceği, ifade edebileceği ve rahatlıkla aktarabileceği bir ortam olmalı. Eğer düşünce özgürlüğü yoksa muhasebe anlamını kaybeder. Eğer düşünce özgürlüğü yoksa istişare sadece bir merasimden ibaret olarak kalır. İstişarenin asgari gereği düşünce özgürlüğüyse düşünce özgürlüğünün asgarisi de eleştiriye açıklıktır.
HZ. ÖMER DÖNEMİNDE ELEŞTİRENLERE BÖYLE HAİN MUAMELESİ YAPILMADI
Bugünlerde farklı düşünenler hainlikle suçlanıyor. Düşününüz ki Hz. Ömer’den savaş ganimetlerinin hesabını soran ashabı överken kendimize dönük en ufak bir eleştiri olduğunda sorgulamaya başlıyoruz. Oysa Hz. Ömer’e kalkıp bu soruyu soran ashaba, sahabeye kimse Sasani ya da Bizans muamelesi yapmamıştır. Fikirlerimizi paylaşıyorsak bu mirasa sahip çıkmak adına.
‘EHLİYET VE LİYAKAT OLMADIKÇA BİR TOPLUMDA ETKİN BİR YÖNETİM KURULAMAZ‘
Eğer şu veya bu kişi bana şu veya bu sebeple siyasi görüşüyle meshebiyle yakın demeye başlamışsa orada liyakat bitmeye başlamıştır. Dini özelliklerimiz ve bu özelliklerden kaynaklanan meziyetlerimiz Allah’a karşı bir borçtur. Kimseyi bu özelliklerine göre kategorize edip, taraftarlaşamayız. Ehliyet ve liyakat olmadıkça bir toplumda huzur güven ve etkin bir yönetim de kurulamaz.
DİNİMİZiN SİYASAL ÇIKAR UĞRUNA KULLANILMASI EMANETE HIYANETTİR
Biz bu anlamda, önümüzdeki dönemde en temel vasıf olarak ehliyet ve liyakatı öne alacağız. Özellikle bugünlerde dinimizin siyasal ve ekonomik çıkar uğruna hoyratça kullanılması kim tarafondan yapılırsa yapılsın, biraz önce bahsettiğim emanete asıl ihanet odur. Biz bu emanete sahip çıkacağız. Yılmayacağız.
ÜLKEMİZİN, İSLAM DÜNYASININ YENİ BİR VİZYONA İHTİYACI VAR
Makamlar ve mevkiler kişilerin takdir edildiği yerler değildir. Kişilerin görevlerini yerine getirmesi gereken yerlerdir. Ankara’daki konuşmamda yeni bir vizyona ihtiyacımız var demiştim. Ülkemizin, İslam dünyasının, dünyamızın yeni bir vizyona ihtiyacı var.
‘BİZİM YENİ SLOGANLARA DEĞİL YENİ BİR HALE İHTİYACIMIZ VAR‘
Şu an Konya’dayız. Bizim sloganlara ve çok üst düzey söylemlere değil yeni bir hale ihtiyacımız var. Yeni bir davranış, yeni bir duruş kazanmadıkça ve o duruş o hal ile hallenmedikçe bize geçmişten devrolan emaneti gelecek nesillere hakkıyla devredemeyiz.
Peki nasıl bir hal?
Öyle bir hal ki kibrin yerini tevazunun, bencilliğin yerini fedakarlığın, öfkenin yerini hoşgörünün, her gün değişen çifte standardın yerini ilkeli tutarlılığın aldığı bir hal.
Temel değerlerimizi yitirmemek için hepinizi yeni bir hale davet ediyorum.
Bir milletin ve insanlığın ihtiyacı olan yeni bir duruşu sergilememiz lazım. Özetle ya yeni bir hal ya da izmihlal!
O zaman kullanmayacaksın Sayın Stratejioğlu!
Söylediğin gibi 1 günlük dünya için ihanete değer mi?
O zaman kullanmayacaksın Sayın Stratejioğlu!
Söylediğin gibi 1 günlük dünya için ihanete değer mi?
O zaman kullanmayacaksın Sayın Stratejioğlu!
Söylediğin gibi 1 günlük dünya için ihanete değer mi?
Bu adam hullecilik yapip simdi zalim dedigi adamlara yonetimi devretmedimi gel deyince gelip git deyince gitmedimi? Toplulugu teror orgutlugu ile itham eden oydu 2015 aralik ayinda kuzay iraktaki pkk ve F..TO kaplarini ucaklarimiz bombaladi diyen oydu . Hic bir nedamet getirmeden bu bu kadar yalan ve iftiralarini itiraf edip ozur dilemeyen bu adami simdi neden konusuyoruz, aldanmaktaktan aldatilmaktan bikmadikmi?