Villalarından, yurt içi ve dışındaki otellerine kadar birçok mal varlığını ekonomik kriz nedeniyle satışa çıkaran, medyadan çekilen işadamı Ferit Şahenk, yurtdışına yerleştiği iddialarını ve ekonomideki gelişmeleri değerlendirdi. Şahenk, ekonomik krizin en belirgin mağdurlarından biri olmasına karşın, ‘Türkiye hiç bu kadar cazip olmadı’ ifadelerini kullandı.
Her gün yeni bir satış haberi ile gündeme gelen Şahenk’in Doğuş Holding’i 5.8 milyar dolarlık yapılandırmaya gittiği yakın zamanda basına yansımıştı. Yurt dışına yerleştiği yorumları da yapılan Ferit Şahenk, suskunluğunu bozarak “Ben buralıyım ve buradayım, hiçbir yere gittiğim, göçtüğüm yok” açıklaması yaptı.
Sözcü’ye konuşan Doğuş Holding’in sahibi ve Yönetim Kurulu Başkanı Ferit Şahenk, Doğuş Grubu’nun yatırımlarının halen yüzde 80’inin Türkiye’de olduğunu hatırlattı.
“Ben artık alıştım bu laflara” diyen Şahenk, “TEMASEK diye bir şirket var. Singapur’un en büyük yatırım fonu, dünyanın da herhalde ilk 10’undandır. 2 milyar dolar üzerinden bizim yüzde 17’mizi aldılar. Böyle bir fon, zarar eden bir şirkete 2 milyar dolar verir mi?” diye sordu.
Türkiye’nin hiç bu kadar cazip olmadığını iddia eden Şahenk, “Şu anda Türkiye yatırım olanakları açısından büyük fırsatlar içeriyor. Sektör olarak derseniz, konaklama, turizm, yeme içme sektörleri. Bankacılığı zaten bıraktım biliyorsunuz” ifadesini kullandı.
“Bağımsız bir ekonomi yönetimi görüyor musunuz?” sorusuna “Onu bilemem ama benim gördüğüm alınan kararların tümü çok doğru” yanıtını veren Şahenk, Star TV’nin küçüleceği, hatta medyadan çıkmak istediği yolundaki söylentilerin de gerçeği yansıtmadığını söyledi. Şahenk, “Star TV devam eder muhakkak ama şimdi dünya nereye gidiyor ona bakmak lazım. Star TV’nin kendini dönüştürmesi şart. Bütün medya aslında, radyoda da, gazetede de…” dedi.
Şahenk, TV’nin dijitale dönüşeceği mesajını vererek “Benim kızım artık televizyon seyretmiyor. İstedikleri zaman istedikleri bilgiye her biçimde ulaşıyorlar. Medyada yeni dünya dijitalde kuruluyor” diye konuştu. Şahenk şunları ifade etti: “Şu var, biz bu yeni mecraları anlatmayı ve satmayı da biliyor muyuz? Bu yeni içeriği bilinçli olarak aktarabiliyor muyuz? Bu yeni dijital alanların reklam ve pazarlamasını kim yapıyor? Aynı satış ekibini mi kullanıyorsunuz? Yazılı basını iyi bilen orada deneyimi olan ekipler yapıyor. Oysa yepyeni bir dünya kuruldu orada, bambaşka bir tüketicisi var artık o alanların. Buna uygun olarak yapılanmak gerek…”