HABER-ANALİZ | SEMİH ARDIÇ
İki seneye yakın mahpus kalan ve temmuz ayından bu yana İzmir’de ev hapsinde tutulan Pastör Andrew Brunson’ın ay sonuna kadar tamamen tahliye edilebileceğini ABD Dışişleri Bakanı Michael Richard Pompeo’dan öğreniyoruz.
Wall Street Journal gazetesi Brunson’ın 12 Ekim’de serbest bırakılabileceğini yazmıştı.
“ABD MÜEYYİDELERİ AZALTIRSA BRUNSON’I BIRAKIRIZ”
Gazete, Türk yetkililere atıf yaparak yayınladığı haberde, gelecek ay hâkimin Brunson’a yöneltilen suçlamaları düşürebileceğini, ancak bunun ABD’nin Türkiye’ye uyguladığı baskıyı azaltması ile mümkün olabileceğini kaydetmişti.
Rehine siyasetinin Brunson durağındayız. Hiç şaşırmıyoruz bu iki yüzlü tarz-ı siyasete. Pompeo’nun çıkışı 12 Ekim’in bile beklenmeyeceğine işaret ediyor.
HİÇ OLMAZSA BU KRİZ AŞILSIN
Daha evvel de belirtmiştim: Manasız bir krizin sona ermesi ve ömründen, ailesinden 2 sene çalınan bir din adamının mağduriyetinin geç de olsa giderilmesi her ehl-i vicdan sahibi her kimseyi memnun eder.
Hatırlanacağı üzere Brunson, “Hizmet Hareketi ile irtibatlı olduğu” iddiası ile hapse atılmış, Saray gazeteleri tarafından dünyanın en azılı teröristi olmakla itham edilmişti.
Dosyasında şiddet ve teröre bulaştığına dair tek delil olmasa da on binlerce insan gibi o da linç edildi, yargısız infaza maruz bırakıldı.
iPHONE KIRANLAR ABD’YE METHİYE DİZECEK
Kapıkulları, dalkavuklar ve münevver görünümlü karanlık insanlar, Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ın kimliksiz, şahsiyetsiz ve oportünist tarz-ı siyasetinin dahilde ve hariçte memleketi ne hallere düşürdüğüne yine aldırış etmeyecek.
Dün iPhone kırdılar, yarın ABD’ye methiye dizecekler. Omurgasızlığın tabiî halleri…
Ekonomiye bakan veçhesi ile Türkiye’nin risk priminin yükselmesinde Brunson krizinin elbette payı oldu.
ABD’nin masaya yumruğunu vurduğu bir mevzuda Erdoğan’ın umursamaz, hatta tahkir edici tavrının dolar ve faizi nerelere çıkardığı ortada.
SİSTEM KRİZİ BİTMEDİKÇE
Brunson krizi tetiklemiş olsa da Türkiye er ya da geç bu krizle yüzleşecekti. ABD Başkanı Donald Trump’ın attığı iki tweet yüzleşme anına daha süratli ilerlememize yol açmıştır.
Şirketlere ait 220 milyar dolar dış borçtan vadesi gelen tutarlar döviz talebini artırıyordu zaten.
Türkiye “başkanlık” sistemine resmen geçtiği 25 Haziran 2018 itibarıyla ekonomideki belirsizliklere bir de sistem belirsizliği ilave edildi.
Erdoğan’ın tek başına idare ettiği, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin (TBMM) süs bitkisi haline getirildiği, yargı ve medyanın esir alındığı sisteme “ultra demokratik cumhuriyet” ismi verilse bile kıymet-i harbisi olamazdı.
ALBAYRAK’IN YEP’İ, BRUNSON HABERİ KADAR HEYECAN UYANDIRMADI
Brunson’ın bırakılacağını birkaç haftadır satır aralarında ifade ederken, “Türkiye’nin mevcut krizden bu şekilde çıkacağı zannedilmesin.” ikazında bulunuyorum.
Ne hazindir ki Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Yeni Ekonomi Programı (YEP) diye kameraların karşısına geçtiğinde kurlar yükselirken, Brunson’ın tahliyesine dair okyanus ötesinde gelen haberler ile dolar 6,06 TL’ye kadar geriledi.
Ekonominin kırılganlığını buradan anlayabilirsiniz.
REEL SEKTÖR ENDİŞELİ
Merkez Bankası eylül ayına ait İktisadi Temayül Anketi’nin neticelerini açıkladı. Reel kesim güven endeksi ağustosa kıyasla 6,8 puan azalarak 89,6 seviyesine geriledi. 100’ün altı “işler iyi gitmiyor, gitmeyecek.” manasına geliyor.
Ankete katılan sanayici ve işadamları, şirket müdürleri son üç ayda toplam sipariş miktarı, genel gidişat, mevcut toplam sipariş miktarı ile sabit sermaye yatırım harcamasının azaldığını belirtmiş.
Daha vahimi gelecek üç ayda üretim hacmi ile toplam istihdam miktarının azalacağını ifade ediyorlar.
Yani toparlanma beklemiyorlar. Tünelin ucu görünmediği gibi daha kesif hale geliyor karanlık.
MALİYET ARTIŞI ENFLASYON DEMEK
Maliyetlerin artması tüketici enflasyonunda (TÜFE) sene sonunda yüzde 20’nin bile hayli iyimser kalabileceğine işaret ediyor.
ABD ile girilen ve mağlubiyet garantili muharebenin baş kumandanının tuzu kuru.
Malum Saray’da kriz mıriz yok, hepsi manipülasyon bunların. Erdoğan darda kalınca Katar imdadına yetişiyor nasıl olsa!
ALİ KOÇ: ENDİŞELERİMİZ ARTTI
Koç Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ali Koç’un şu sözünü not alın: “Ağustosta kurlar yükseldiğinde bizim de endişelerimiz arttı. Ekonomi yönetimi ve Merkez Bankası gerekli reflekseleri gösteremedi, geç kaldı.”
Bu tespitlere Bülent Eczacıbaşı’nın, “Türkiye’nin hikâyesi bitti. Yatırımcılara güven vermemiz için sağlam bir hukuk sistemine ihtiyacımız var.” sözlerini ilave edin.
Masallarla, hakikati birbirine karıştırmayın ve tercihinizi hakikatten yana kullanın.
Velhasıl siz kendi başınızın çaresine bakın.