Rezza Zarrab’ın itirafçı tanık olduğu, Halkbank Genel Müdür Yardımcısı Hakan Atilla’nın 5 ayrı suçtan suçlu bulunduğu davaya ilişkin Türkiye’de cadıavı kapsamında bu kez tutuklu 3 polis müdürü gözaltına aldı.
Eski İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürü Yakup Saygılı ile yardımcıları Kazım Aksoy ve Yasin Topçu, ABD’ye yasa dışı şekilde belge aktardıkları ve bunların Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Hakan Atilla’nın yargılandığı davada kullanıldığı iddiasına ilişkin ifadelerine başvurulmak üzere emniyete getirildi. 17 Aralık tarihi yolsuzluk ve rüşvet soruşturmasında 4 bakan ve üç oğlu ile üst düzey bürokratlara İstanbul Savcılığı talimatıyla operasyon yapan polislerin eşlerine ve çocuklarına yönelik de gözaltı işlemi yapılmıştı.
Alınan bilgiye göre, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma kapsamında, Saygılı, Aksoy ve Topçu, dün akşam saatlerinde İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince, tutuklu bulundukları Silivri Ceza İnfaz Kurumu’ndan alındı. Gazeteler ve ajanslar olayı yeni bir gözaltı işlemi olarak duyururken, ayrıntılar daha sonra ortaya çıktı.
İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün Vatan Caddesi’ndeki yerleşkesine getirilen Saygılı, Aksoy ve Topçu’nun, görevde bulundukları dönemde Amerika’ya yasa dışı şekilde belge gönderdikleri ve bunların Halk Bankası eski Genel Müdür Yardımcısı Atilla’nın yargılandığı davada kullanıldığı iddiasıyla ilgili ifadelerine başvurulduğu belirtildi.
***
AVUKAT TURANLI’DAN AÇIKLAMA: PANİĞİ AZALTMAK DEVLETİN GÖREVİ
İki gündür devam eden işkence tartışmalarının ardından Avukat Ömer Turanlı, sosyal medya üzerinden açıklama yaptı. Turanlı, polis şeflerine fiziki işkence yapılmadığını ancak, tutuklu insanların tekrar sorguya götürülmesi, eşleri ve çocuklarının tutuklanmasının paniğe yol açmış olabileceğini söyledi.
Turanlı, Twitter hesabından şunları yazdı:
”Herkes ariyor Yakup SAYGILI ve ekibine iskence yapiliyormus. Hadise sudur; Emniyet mudurlugune ifade icin goturulen Yakup SAYGILI ve ekibi suan emniyet mudurlugunde ve ISKENCE KESINLIKLE YOK. Harici bilgilere itibar etmeyin. Bir insanin esini tutuklamak, cocuklarini tutuklamak, ayni dosyadan defalarca ifadeye goturmek, hele hele uzun sure haber alinmasini engellemek iskencenin farkli boyutudur. Sagduyulu insanlarin paniklemesi bundandir diye dusunuyorum. PANIGI AZALTMAK DEVLETIN GOREVIDIR.”
AVUKAT BARIŞ ÇELİK: FİZİKİ İŞKENCE OLAMAMASI SEVİNDİRİCİ AMA…
Avukat Barış Çelik ise Twitter hesabından yaptığı açıklamada, şunları ifade etti:
”Sıkıntı şu ki “OHAL şartlarında gözaltı” bir #iskence aracı olarak kullanılıyor. Fiziki işkence olmaması sevindirici.. Tutuklu olan bir sanığı gereklilik varsa getirtir sorgularsın.. Ama Emniyet Müdürlüğüne getirip günlerce nezarethanede bekletirsen bunun adı İŞKENCEDİR.”
Adamlara cezaevinde de rahat yok!