Adalet Bakanlığı, Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisini imzalayan ve kanun hükmünde kararnamele (KHK) ile ihraç edilen Dr. Cenk Yiğiter’i mesleğe kabul ederek, avukatlık stajı yapmasına izin veren kararının iptali için dava açtı.
‘Barış için Akademisyenler’in hazırladığı ‘Bu suça ortak olmayacağız’ bildirisini imzalayan ve daha sonra kanun hükmünde kararname (KHK) ile okulundan ihraç edilen Dr. Yiğiter’in avukatlık yapamayacağını, yapması durumunda bunun mesleğin itibarını zedeleyeceğini savundu.
Önce baro kararına itiraz
Hürriyet’in haberine göre, Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nde araştırma görevlisi olarak görev yapan Dr. Cenk Yiğiter, ‘Bu suça ortak olmayacağız’ isimli metni imzaladığı gerekçesiyle, 679 sayılı KHK ile 6 Ocak 2017’de meslekten ihraç edildi. Yiğiter, ihraç edildikten sonra avukat olmak için Ankara Barosu’na başvurdu. Ankara Barosu da Yiğiter’in staj listesine yazılmasına karar verdi. Ankara Barosu’nun kararına savcılık itiraz etti.
Sonra dava
İtiraz üzerine dosya Türkiye Barolar Birliği’nin (TBB) gündemine geldi. TBB ‘avukatlığın kamu görevi olmadığı ve istihdam olarak nitelendirilmeyeceği’ gerekçesiyle savcılığın itirazın reddederek, Ankara Barosu’nun verdiği kararı onayladı. Adalet Bakanlığı ise TBB’ye verdiği kararını gözden geçirmesini istedi. TBB kararında ısrarcı olunca Adalet Bakanlığı, yürürlüğün durdurulması ve iptali için idare mahkemesine dava açtı.
Bakanlığın geçen hafta taraflara iletilen dava dilekçesinde, özetle şöyle denildi:
“679 sayılı KHK kapsamında meslekten veya kamu görevinden ihraç edilenlerin bir daha kamu hizmetinde istihdam edilmeyeceğine ilişkin olarak alınan tedbirin, avukatlık mesleğinin önem ve özelliği, kamu hizmeti niteliği ve avukatın hak ve yetkileri ile işlevsel olarak kamu görevi ifa ettiği hususları göz ardı edilerek, bir daha kamu hizmetinde çalışmamak yerine dar yorumlanmak suretiyle idare hukuku esaslarına göre kamu görevlisi olarak çalışamamak şeklinde değerlendirilmesi KHK amacıyla bağdaşmadığı gibi terörle mücadeleyi sekteye uğratacağı da kuşkusuzdur. Ayrıca, söz konusu KHK kapsamında alınan tedbirin sadece idare hukku esaslarına göre kamu görevlisi olarak çalışanlarla sınırlı tutulması memur ve hakim olma niteliğini kaybedenlerin avukat olması sonucunu doğurduğu gibi hukuk devletinin işlerliğinin sağlanması bakımından yaşamsal bir önem ve değere sahip, yargının kurucu unsurlarından olan avukatlık mesleğinin itibarını da zedeleyecektir.
“Avukat olamaz”
Bu itibarla 679 sayılı Kanun Hükmünde Kararname kapsamında kamu görevinden çıkarılan adı geçenin kamu hizmeti niteliğindeki avukatlık mesleğini icra edemeyeceğinden staj listesine yazılmasının da mümkün bulunmadığı nazara alındığı staj listesine yazılmasına karar verilmesi yerinde görülmemiştir. Türkiye Barolar Birliği yönetim kurulunun kararında ısrar edilmesinde hukuki isabet bulunmadığı düşünülmektedir.”
Kazandığı okula girişi de engellendi
Yiğiter, ihracından sonra sınava girerek tekrar üniversitesinde bir bölüm kazanmıştı. Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Erkan İbiş’in başında olduğu senato, Yiğiter için bir karar çıkartmış ve KHK ile ihraç edilenlerin okulda öğrenci olmasını da engellemişti..