Yardımlaşmanın belki de en güzel örneği sadaka taşları. Yardım eden ve edilen arasında köprü kuran, birini gururdan diğerini mahcubiyetten koruyan sadaka taşlarının çoğu günümüze ulaşamadı. Kalanlarsa ne oldukları bilinmediği için mahzun mahzun bekliyor.
Eskiden, ‘taş’ değil, ‘sıcak aş’ denirmiş sadaka taşlarına. Çünkü soğuk taşın sıcak yüreğine emanet edilirmiş sadakalar, zekâtlar. Bir cami duvarında, medrese taşında küçük bir oyuk açılır, akçeler orada birikir, ekmeğe ihtiyacı olanlar gelip ihtiyacı kadarını alırmış. Hiç bitmezmiş taşın yüreğindeki para, hiç kimse aç kalmazmış bu yüzden. Sokaklarda, köprü altlarında aç kalan, açlıktan ölen kimseye rastlanmazmış.
Osmanlı Devleti’nde sosyal yardımlaşmanın en güzel örneklerinden sadaka taşlarını günümüzde bulmak neredeyse imkânsız. Ustaların elinde şekillenen ve insanların rahatlıkla ulaşabildiği duvar köşelerine konulan sadaka taşlarının büyük çoğunluğu kayıp. Bulunanların ise binalarda yapı taşı olarak kullanıldığı görülüyor.
İstanbul’da bir dönem 150’nin üzerinde olduğu tahmin edilen sadaka taşının bir örneği de Bursa Hocataşkın Mahallesi’nde restorasyonu devam eden Beyazıt Paşa Medresesi’nin duvarında bulunuyor. Geçmişte Bursa’da 50 civarında sadaka taşı olduğu biliniyor. Şimdi ise Muradiye Camii ile Beyazıt Paşa Medresesi’nde olmak üzere sadece iki adet sadaka taşı var. Ama sadece var, eski işlevinden çok uzaklar…
Kimse aç kalmazdı
Sadaka taşlarının camilerin ön tarafında, insanların ulaşabileceği yüksekliğe konulurdu. Zengin insanlar, sadaka ya da zekât vermek isteyenler, sadaka taşına akçe bırakır, ihtiyacı olan da ihtiyacı kadarını alırdı. Herkes için ekmek parası mutlaka bulunurdu. Muhtaçlar ihtiyacı kadar aldığı için orada hiç para bitmez ve kimse aç kalmazdı. Sosyal yardımlaşmanın en güzel örneklerinden biri olarak tarihte kaldı bu gelenek.
Yeni neslin haberi bile yok
Günümüzde sadaka taşlarının büyük bölümü kayıp, ya kırıldı ya da atıldı. Var olanlar da cami duvarlarında yapı taşı olarak kullanılmış durumda. Orijinal yerlerinde durmuyor. Dolayısıyla yenil nesil, bu gelenek ve kültürden haberdar değil. Sadaka taşının ne anlama geldiğini bile bilmiyor.