50 yeni hapishane dolusu bağımsız yargı

HABER-YORUM | AHMET DÖNMEZ | @AhmettDönmez

Yeni adli yılla beraber yargı bir kez daha tartışmaların göbeğine oturdu. Aslında tartışılacak bir “yargı” kalmadı da bu “gereksiz” gündemin sebebi, yüksek yargı mensuplarının mitomanyak histerileri.

Katile cinayette yardım eden evin uşaklarından farklı olmadıkları halde, ‘bağımsız ve tarafsız yargı’ ıslıkları ile vicdan rahatlatma peşindeler.

Danıştay Başkanı Zerrin Güngör, “Sizi temin ederim ki yargı hiç bu kadar tarafsız ve bağımsız olmamıştı” diyor. Yargıtay Başkanı İsmail Rüştü Cirit, “Hak ve özgürlüklerin korunması yargının hükümetten ayrı ve bağımsız olmasına bağlıdır” tespiti yapıyor… Sanki ‘ayrı ve bağımsız’ duracak kişi benmişim gibi. İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı İrfan Fidan da, “Hâkim ve savcılarımız hiç olmadığı kadar tarafsız ve bağımsız” savunması yapıyor.

Onların yalanlarını yüzüne çarpansa yine “içeriden” biri. Adalet Bakanlığı Müsteşarı Kenan İpek, “50’den fazla cezaevi yapılıyor FETÖ’cüler için. Her biri bin kişilik” dedi.

Bu, “Yargılamalar devam ediyor ama sonuç belli. Ben binlerce insanı peşinen suçlu ilan ediyorum. Ve onlar için daha şimdiden hapishane yaptırıyorum. Yargılama işin sadece süsü, bir şekil şartı… Türkiye’de bir yargılama varmış ve sanki adalet tecelli ediyormuş gibi bir meşruiyet zamazingosuna ihtiyacımız var. Yargı da işte bunun için varlığına tahammül ettiğimiz bir zımbırtıdan ibaret, ona takılmayın” demek.

‘İÇERİDEN TABUTLARI ÇIKACAK’

Cumhurbaşkanı, “İçeriden tabutları çıkacak” diyor. Kararların ne zaman ve ne yönde çıkacağını da ilan ediyor. “Yıl sonuna dek ciddi manada mahkûmiyet kararları gelecek” diyor. Çok rahat. Herhangi bir çekincesi yok. Hemen her konuşması yargıya bir talimat niteliğinde.

Buna rağmen Güngör gibi, Fidan gibi cübbesi iliklilerin “hariçten Dombra okuması”, insanları sadece sinirlendiriyor. Sanki tek başına Doğu Perinçek’in, “Türk yargısı son 50 yılın altın devrini yaşıyor” cümlesi bile onları tekzip ediyor değilmiş gibi…

AKP Genel Başkanı ve ekibi de sık sık “Dünyanın en bağımsız ve tarafsız yargısı bizde” beyanatları veriyor. Erdoğan, ABD’ye “Bizde senden daha tarafsız yargı var” diye seslenmişti. Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, “Türk yargısı AB ülkeleri yargısından da ABD yargısından da hem daha fazla hukuka bağlı hem de daha fazla adildir” diye tweet attı. Bozdağ, Adalet Bakanı iken de “Türk yargısı tartışmasız Alman yargısından daha adil, daha bağımsız, daha tarafsız bir yargıdır” açıklaması yapmıştı.

TOTALİTER REJİMLER YALANLARLA KURULUR

“Aklımızla alay ediyorlar” diye gülüp geçtiğimiz, bazen küçümsediğimiz bazen de kızdığımız yalanlar bunlar. Ama aslında bunun bilinçli bir tercih olduğunu ıskalamamak gerek. Totaliter rejim inşasında ‘yalan’, yokluğu kabil olmayan, olmazsa olmaz temel parçadır.

Kendisi de Nazi rejiminin mağduru olan Polonyalı filozof Leszek Kołakowski buna ‘Yalan Medeniyeti’ diyor. Gerçeklerin ters yüz edilmesi, var olan hakikatlerin unutturulup yerlerine yalanın ‘yeni gerçek’ olarak ikame edilmesi yani. Bütün dünya tersini söylese de rejimin efendilerinin hep aynı yalanı pervasızca tekrarlayarak ‘kurumsallaştırması’…

Totaliter rejimin kuruluşunda yalanın ne denli önemli bir işlev gördüğünü bize en güzel 1984 romanı anlatmıştı. Kolakowski de “belleğin tahrip edilmesi” diye tarif ettiği bu sistemli saldırı ile ‘yeni bir medeniyet’ kurulduğuna vurgu yapar. Sadece gerçek ile yalan yer değiştirmez, bazen de iç içe girerler. Böylece hakikatin odağı dağılır ve ölçüler yerle bir olur.  Rejimin devamı için yalanın da sürekli olması gerekir. Zamanla buna artık ‘yalan’ bile denmez; çünkü bizatihi hakikatin kendisi olmuştur. Bu sayede kitleleri tamamen tahakküm altına alırsınız. Zaten önemli olan da o kitlenin inandırılmasıdır.

“Bağımsız ve tarafsız yargı” da işte bu yeni yalan medeniyetinin küçük bir ünitesi.

EVRENSEL İLKELER, ‘FETÖ TEZLERİ’ Mİ?

Sözgelimi, savunma makamı olmadan bağımsız yargılama mı olur? Yargının üç ayağından biri. Fakat artık avukatlık hakkına bile tecavüz edilmekte. İstanbul Barosu bu yüzden adli yıl açılışı nedeniyle Hürriyet’e, “Adaletsiz Savunma, Savunmasız Adalet” başlıklı tam sayfa ilan verdi. Ancak Star, “Baro, FETÖ’cülerin tezlerini dile getiren metne imza attı” diye yazdı.

“FETÖ’cülerin tezleri” dediği, en basit, en temel evrensel hukuk kuralları. Ne mesela? İlanda, “OHAL, amacını gölgede bırakarak Hukuk Devleti iddiasını köreltecek boyuta vardırıldı. KHK’lar eliyle TBMM işlevsiz kılınıyor. Aylarca bir türlü hazırlanamayan iddianamelerle, ‘burun sürtme cezaları’ verilebiliyor. Anayasa Mahkemesi, varlık nedeni olan anayasal denetimi reddederek, demokratik rejimi güvencesiz kılabiliyor. Evrensel hukukun genel kabule ulaştırdığı; Adil Yargılanma, Adalete Erişim, Hukuk Güvenliği ve Lekelenmeme kavramları yok sayılıyor. Yargı, siyaset stratejilerinin uygulama alanı olarak kullanılıyor. Yargıç teminatı ve savcı güvencesi, tayin ve soruşturmalarla ortadan kalktı. Anayasa ve Ceza Yasalarının açık hükmüne rağmen, yargıya talimat niteliği taşıyan cümleler, fütursuzca kurulabiliyor.” gibi eleştiriler var.

Savunma hakkının gasp edilmesiyle ilgili de şu başlıklar sıralanıyor: “Cezaevinde avukat görüşmeleri, kamu görevlileri eşliğinde ve kamera görüntüleri altında yapılıyor. Avukatın, yasalarla güvence altına alınan ve yurttaşı korumayı amaçlayan sır saklama yükümlülüğü yok sayılıyor. Avukatların soruşturma dosyalarına erişimleri engelleniyor. Avukatın duruşma salonundan zorla çıkarılması, müdafilikten men edilmesi gibi yeni düzenlemeler getirilebiliyor. Yine işkence ve kötü muamele sesleri duyuluyor.”

Bu sıralanan maddelerin cemaatle ya da herhangi bir grupla ne alakası var? Bunlar, zaten olması gereken asgari hukuk kuralları değil mi?

Evet öyle… Ama bu yeni yalan medeniyetinin, ısrarla ve pervasızca söylenecek yalanlara, gerçeklerin yerine geçirilecek algılara ihtiyacı var.

Yüksek yargı başkanları, hakikati eğip büktükleri gibi kendileri de yürütme karşısında eğiledursun, Türkiye’nin her ilinde yeni bir cezaevi inşaatı yükseliyor. Misafirleri de belli. Gerçi onlar daha adil bir şekilde yargılanmayı bekliyor.

———

Sırada Emine Sultan Sarayı mı var?

Türkiye'de bu haberi engelsiz paylaşmak için aşağıdaki linki kopyalayınız👇

YORUM YAZIN

Lütfen yorumunuzu yazın
Lütfen isminizi girin