YORUM | M. NEDİM HAZAR
İnternet enteresan, oradan oraya savrulurken zihninizin hiç tahmin etmediğiniz odacıkları açılıyor ve siz de böylesi bir anıya sahip olduğunuzun farkına yeni varıyorsunuz.
Ülkenin ve dünyanın milyon tane meselesi ve sıkıntısı var. Hele hele Türkiye gibi bir ülke ise mesele günde bir değil beş yazılık malzeme çıkar hiç zorlanmazsınız emin olun.
Ancak bazen karşınıza çıkan bir anlık donuk kare sizi alıp bambaşka yerlere savurabiliyor.
Aşağıdaki ilan da beni öyle yaptı…
Beni çocukluk günlerime götürdü bu reklam…
7 çocuklu bir ailede büyüdüm ben.
Aralarındaki yaş farkı en fazla üç yıl olan çocukların yaşadığı evi bir hayal edin isterseniz.
Zaman zaman tımarhaneyi aşan bir çılgınlar mekanı.
Ortalığın dağınıklığı, kiri, pası, bulaşığını hiç söylemiyorum bile.
Yukarıdaki ilanı mı gördü yoksa birilerinin övgüsünün etkisinde mi kaldı bilmiyorum ama babam eve bir karton kutu ile geldi o akşam.
Yeni olan her şey ilgi çeker ve heyecan oluşturur.
Uzaydan gelen bir taşıt gibi hayranlıkla baktık bir süre…
Sonra özenle açtı babam kutuyu.
Taksitle almıştı. 18 ay sonra bitecekti taksit.
Ortaya şöyle bir muhteşemlik çıkıverdi.
Elektrikli süpürge, dedi babam anneme bakarak.
Sen hiçbir şey yapmıyorsun hepsini o yapıyor.
Hatta halı bile yıkıyor!
Kaç yıl kullandık emin değilim ama üniversite okumak için evden ayrıldığımda hala onu kullanıyordu annem.
Evin 8. Çocuğu en küçük oğlu gibi olmuştu bu elektrikli süpürge.
Bütün dikkatler yıllarca onun üzerinde kaldı.
Karton kutusu yıpranıp, elle tutulan yerleri eriyene kadar kullandık.
En çok da annem garip davranıyordu ailenin bu yeni üyesine.
İnanır mısınız, elektrikli süpürgenin gelmesinden sonra annem daha çok evi süpürdü.
Cihaz bozulmasın, yıpranmasın diye çalıştırmadan önce bir tur evi süpürüyor, süpürgeyi öyle çalıştırıyordu.
Süpürge denmiyordu ona adı vardı Simen…
Annem Simen diyordu.
Simen yoruldu kapatayım, Simen ısındı soğutayım, bugün sesi biraz tuhaf çıkıyor neden acaba!
Temizlik cihazını temizlemek için temizliğe ayırdığı süreden daha fazlasını ayırır mı insan?
Annem yapıyordu bunu..
Simen’in bakım ve temizlik çalışmaları adeta bir ritüeldi bizim evde.
Simen evin en önemli köşesinde tutulurdu. Öyle her önüne gelen çalıştıramazdı ha!
“Anneeee, Murat dün Simen’i kurcaladı!”
Akşam baba gelince Murat ayvayı yedi, tabi öncesinde hemen Simen açılıp canının yanıp yanmadığı kontrol edilir.
Bugün için sıradan, basit ve adiyattan olan bir ev aletinin yokluk zamanında nasıl bir bireye dönüştürüldüğünü hatırladım nostaljik ilanı görünce.
Anılarımın üzerindeki tozları alıp geçti gitti Simen..