YORUM | İDRİS GÜRSOY
62 yıl önce (27 Mayıs 1960) demokrasi bir gece baskınına uğradı. Alt rütbeli subayların kurduğu çete, darbe ile yönetimi ele geçirdi.
27 Mayıs’ta, cuntalar önceden kurulmuş, darbe planına uygun atamalar yapılmıştı. Mesela Cumhurbaşkanlığına Osman Köksal’ın tayini cunta işiydi. Celal Bayar’ı o enterne etti. Milli Savunma Bakanlığına ulaşan darbe ihbarları aynı el tarafından yok edildi. Yassıada hazırlandı. Harp okulu öğrencileri ile tatbikatlar bile yapıldı. Tanklar sokağa indiğinde herşey bitmişti.
27 Mayıs’ın, bir siyasal ve toplumsal mühendislik planı vardı. Anayasayı değiştirdi, TSK, yargı başta, bütün kurumların üzerinden geçtiler.
Geçici anayasa, özel mahkeme
27 Mayıs’ta anayasa askıya alındı. Yasama, yürütme ve yargı çeteye (Milli Birlik Komitesi) bağlandı. Geçici anayasa hukuksuzluklara kılıf oldu. Yargılama usülleri değiştirildi. Evrensel hukuk kuralları çiğnendi. Yassıada Mahkemeleri kuruldu.
TSK ve yargıda tasfiye
27 Mayıs’ın hedefinde çok partili demokratik rejim vardı. Bir parti (DP) bitirilirken, onu iktidara getiren unsurlar da hedef alındı. En büyük tasfiye TSK’daydı. Bir gecede 7 bine yakın subay emekliye sevk edildi. Yüksek yargının neredeyse tamamı değişti. Görevlerinden uzaklaştırılanların ortak özelliği demokrat düşüncede ve darbeye karşı olmalarıydı. Kamu kurumları 27 Mayısçılara teslim edildi. Özellikle TSK, MİT, emniyet ve diyanet gibi kritik kurumlara darbeci isimler getirildi. Valiler ve kaymakamların yerlerine asker kökenliler atandı.
İşkence ve kötü muamele
27 Mayıs’da işkence ve kötü muamele vardı. Gözaltına alınanlar (bakanlar, milletvekillleri, bürokratlar, generaller) harp okulu öğrencilerinin dayağından geçirildi. DP döneminin ilk Genelkurmay Başkanı Nuri Yamut evinden alınırken tekmelendi. Rüştü Erdelhun hakaret gördü. Işkencede hayatını kaybeden İstanbul emniyet müdürü Faruk Oktay’ın otopsisi yapılmadı. Şüpheli şekilde hayatını kaybeden içişleri bakanı Namık Gedik’in cenazesine ailesi yaklaştırılmadı. Fiziki ve psikikolojik işkence aileleri de kapsayacak şekilde sürdü.
Mallara el koyma
27 Mayıs, demokratların malvarlıklarına el koydu. Banka hesapları bloke edildi. İdam edilenlerin idam masrafları ailelerden alındı. Hapis cezasına çarptırılanlar Kayseri gibi uzak cezaevlerine sevk edildi.
Kara propaganda, yalan haber
27 Mayıs, algı operasyonlarını mükemmel uyguladı. Kara propağanda ve yalan haberleri özel harp eğitimi almış subaylar hazırlayıp servis etti. Halkın kin ve nefret duyguları tahrik edildi. Darbe müşrulaştırılırken, hedef kitle düşmanlaştırıldı. “Harp okulunu bombalama planları ortaya çıktı”, “Öğrenciler kıyma makinalarından geçirildi’ gibi yalan haberler manşetlere çıkarıldı. Cesetlerin asfaltların altına gömüldüğü bile yazıldı. Yassıada saati adlı programda günlerce suçlamalar okundu, savunmalara tek cümle ile yer verilmedi. Darbeyi alkışlayan basın ve gazeteciler ödüllendirildi.
Şehit istismarı
Halkın desteğini alabilmek için kutsal değerler istismar edildi. ‘27 Mayıs şehitleri’ adı verilen meşhul kurbanlar adına devlet törenleri düzenlendi. Yerden seken bir kurşunla ölen (sonradan ortaya çıktı) Turhan Emeksiz Anıtkabir’e gömüldü.
İsmi vapurlara, okullara ve bazı sokaklara verildi.
Nefret söylemi, ayrımcılık
İtibarsızlaştırılan Demokratlar toplum içine çıkamayacak vaziyete getirildi. Aileler tacize uğradı. Evlerin önünde davullar çalınarak gösteriler yapıldı. Çocukları okullarda, “katiller”. “hainler” ve ‘düşükler’ diye aşağılandı.
Diyanet’e özel görev
27 Mayıs, diyaneti özel ele aldı. Darbeyi destekleyen hutbeler hazırlatılıp camilerde okutuldu. İnkılabı eleştirenlerin ahirette mesul olacakları vurgulandı. Kitaplar yazdırıldı. İmamlar Ankara’ya çağrılıp brifing verildi. Köylere kadar gidilerek darbeyi öven konuşmalar yapmaları istendi.
“Nurculuk sapık mezhep” ilan edildi!
27 Mayıs kabinesinin ilk toplantısında Said Nursi ve talebeleri gündeme geldi. İlk icraatlardan biri Said Nursi’nin mezarının bilinmeyen bir yere nakliydi. Nur talebeleri ülke çapında tutuklandı. Devlet Başkanı Cemal Gürsel, Nurculuğu ” sapık bir mezhep” ilan etti.
Kürtlere sürgün
27 Mayıs, Kürt aşiretlerinin ileri gelenlerini ve bazı dini liderleri (485 kişi), sorgusuz sualsiz, bir mahkeme kararı dahi olmadan Sivas’ta topladı. Mehmet Kırkıncı Hocaefendi de Sivas kampına gönderilenler arasındaydı. Nüfuzlu aileler batıya sürgün edildi.
Hukuk cinayeti işleyenlere ödül
27 Mayıs, Yassıada hakim ve savcılarını yüksek yargı organlarına atayarak ödüllendirdi. Salim Başol Anayasa Mahkemesine, Başsavcı Ömer Egesel Yargıtay’a üye yapıldı. Milli Birlik Komitesi başkanı Cemal Gürsel cumhurbaşkanı seçtirildi. MBK üyeleri tabii senatör oldu. Yassıadada ve Dolmabahçe’de görevli subaylar terfi ettirildi.
Darbeyi eleştiri suç
27 Mayıs, Meclis yeminine girdi. Partilere darbeye sadakat göstereceklerine dair mutabakat metni imzalatıldı. Darbeyi eleştirmek suç sayıldı. Bütün partiler, cuntanın nefret dilini kullanmak zorundaydı.
Anayasa ve hürriyet bayramı
27 Mayıs tarihi “hürriyet ve anayasa bayramı” ilan edildi. 1980’e kadar kutlandı. Ders kitaplarında yerini aldı.
İkinci cumhuriyet
27 Mayıs, anayasayı değiştirdi. Yeni rejime ‘ikinci cumhuriyet’ adı verildi. Senato, Milli Güvenlik Kurulu, OYAK gibi kurumlar siyasi hayata girdi.
Cumhurbaşkanı adayına ölüm tehdidi
27 Mayıs, seçimlere müdahale etti. Cumhurbaşkanlığına Samsun senatörü Ali Fuat Başgil’in aday olmasına izin vermedi. Başgil, ölümle tehdit edildi. Koalisyon hükümeti
kurduruldu.
27 Mayısçılar, 12 Mart’ta (1971), 12 Eylül’de (1980) ve 28 Şubat’ta (1996) da etkindiler. (Başarısız darbe girişimlerini ise saymıyoruz.) Demokratik kazanımların yok edildiği 15 Temmuz sürecinde de 27 Mayıs’ın derin izleri görülüyor. “27 Mayıs’ın bir devrim’ olduğuna inanlar, 15 Temmuz’un arkasında. 1960’dan farklı olarak, iktidara bindiği dalı kestiriyorlar.