YORUM | TARIK TOROS
Önceki yazının son cümlesi şuydu:
“Ankara kulislerinde erken seçimden ziyade, 1 yıldan daha kısa süre içinde ani bir vefat ihtimali üzerinde duruluyor.”
***
Yeni bir kulisle başlayayım:
Muhalefet sağlık konusunu daha fazla kaşımamak konusunda anlaştı.
Özellikle CHP unsurlarına “Bunun tartışılmaması, tartışma açılırsa uzak durulması” telkini gitti.
BU YAZIYI YOUTUBE’DA İZLEYEBİLİRSİNİZ ⤵️
Tabi bu durum, Fahrettin Altun sıradaki videosuyla liderini açığa düşürene kadar geçerli.
Sosyal ağlar ne talimattan ne telkinden anlıyor, Halk TV değil sonuçta.
***
Saadet Partisi oy potansiyelinin üzerinde konuşuluyor ve ilgi görüyor.
2018’de seçmeninden 670 bin oy almış, oy oranı 1.3’tü.
Temel Karamollaoğlu’nun “Cumhurbaşkanı adayı” olarak oyu daha azdı.
Parti iki parçaydı.
Hele son dönemde Oğuzhan Asiltürk’ün Erdoğan’la flörtü hem partiyi hem de Milli Gazete’yi ikilemde bıraktı.
Asiltürk’ün ölümüyle doldurduğu iki mühim makam boşaldı, Yüksek İstişare Kurulu ve Milli Görüş Vakfı başkanlıkları.
Şimdi her iki koltukta da Karamollaoğlu oturuyor ve Milli Görüş’te artık tek belirleyici.
***
Karamollaoğlu’nun Erdoğan’ın sağlık sırlarını bildiği, son söylentiler çıkmadan “seneyi çıkaramayacağı” gibi ihtimallerden bahsettiği parti mahfillerinde konuşulan konular.
İki kişinin bildiği sır değildir, hele Ankara’da.
Saadet’teki son mevzilenmeyi biraz da böyle okumalı.
***
Yazın bitmesiyle muhalefet ve medyada bir hareketlenme oldu, “iklim değişti” yorumları arttı.
Fakat herkes Millet ittifakının adayını tartışırken şu soru ortada kaldı:
-Peki 2023’te Cumhur ittifakının adayı kim olacak?
***
Zannedildi ki, Erdoğan kaybedeceği seçime girmeyecek.
Kimsenin aklına Erdoğan’ın olmayabileceği gelmedi.
Nitekim, tam da eş zamanlı olarak Steve Cook’un Foreign Policy’deki yazısı radara takıldı.
Yazıda, Erdoğan’ın durumunun kötü olduğu, ondan sonra ancak Hulusi Akar’ın ABD ve Batı ile ittifakı yeniden tesis edebileceği gerekçelendiriliyordu.
***
AKP’de – bugüne kadar görülmemiş biçimde – Erdoğan sonrasının lider adaylarının konuşulmaya başlanması önemli ve dikkat çekici.
Kim ne derse desin ülke mühim bir kırılmaya doğru gidiyor:
Erdoğan’dan sonra onun politikalarını sürdürecek biri mi devam edecek, Hulusi Akar gibi.
Değilse, muhalefetin adayı mı kazanacak?
***
İki taraf da Batı’ya göz kırparken…
Birbirini kollamayı ihmal etmiyor.
Savaş tezkeresi, KHK mağdurları gibi şahin politikaları “destekliyor” görünmelerinin nedeni de bu.
Hoş gerçekten inanıyorlarsa durum fena demektir.
Şu günlerde ne zaman Meral Akşener’i görsem, hatırıma Tansu Çiller’in İçişleri Bakanıyken birlikte verdikleri kamuflajlı fotoğraflar geliyor.
