HABER-YORUM | HASAN CÜCÜK
Bir yılı daha geride bırakmaya hazırlanıyoruz. Avrupa ve Dünya şampiyonasının olmadığı 2017’de futbolun nabzı, liglerde ve Avrupa kupalarında attı. Sevinç ve hüzünlerin yaşandığı 2017’de futbolun yıldız isimleri de kramponlarını çıkarıp, aktif futbol yaşamını sonlandırdı. Aralarında kimler yok ki…
Dirk Kuyt: Feyenoord 18 yıl aradan sonra 2016-17 sezonunu Hollanda şampiyonu olarak tamamlarken, başarıda büyük katkısı olanlar arasında yakından tanıdığımız bir isim vardı. 2012-15 arasında Fenerbahçe forması giyen, taraftarların sevgilisi Dirk Kuyt, takımın şampiyonluğunda çalışkanlığıyla ön plandaydı. Feyenoord’un şampiyonluğunun ardından ise yeşil sahalara veda ederken, geride başarılarla dolu bir kariyer bıraktı. Fenerbahçe ve Feyenoord ile lig ve kupa şampiyonlukları yaşayan Kuyt, Hollanda milli formasını 104 maçta giydi.
Xavi Alonso: Real Sociedad’da başladığını kariyerini Liverpool, Real Madrid ve Bayern Münih’te başarıyla sürdürdü. Orta sahada mesafe tanımaksızın adrese teslim paslarıyla ünlendi. Ceza sahası dışından çektiği şutlar ve serbest vuruşlardan attığı gollerle haklı bir üne kavuştu. Bir futbolcunun kazanabileceği tüm kupaları kaldırdı. İspanya milli takımıyla 2 Avrupa ve 1 Dünya Kupası sevinci yaşadı. 36 yaşında futbola veda edip giderken, yeşil sahalarda büyük bir boşluk bıraktı.
Philippe Lahm: Almanya 2014’te Dünya Kupası kazandığında, takımın yıldız isimlerinden Philippe Lahm, sürpriz şekilde milli takımı bıraktığını açıkladı. Henüz 31 yaşında olan Lahm’ın geri döneceğini düşünenler, 3 yıl sonra ise futbolu bıraktığına şahit olacaktı. Lahm, futbolu bıraktığı sene Bundesliga’da yılın futbolcusu seçildi. 15 yıl boyunca Bayern Münih formasını giyen Lahm’ın koleksiyonunda bütün kupalar bulunuyor. Almanlar ise hâlâ Lahm’ın futbola bir şekilde geri döneceği ümidini taşıyor…
Andrea Pirlo: Lakabı ‘mimar’dı. Gittiği her takımı zirveye çıkarmayı bildi. İnter, Milan ve Juventus’ta şampiyonluklar yaşadı. Oynadığı futbol ve teknikle buluşturduğu zekâsıyla hücum oyununa yenilikler kazandırmıştı. Uzun kariyeri boyunca sadece futbolla anıldı. İnter, Milan ve Juventus formalarını giyen 4 İtalyan futbolcudan biriydi. 36 yaşında Serie A’ya veda edip ABD’nin yolunu tuttu. 2 yıl New York City formasını giydikten sonra emekliye ayrıldığını açıkladı. İtalya formasını 113 maçta giyip, 2006’da gelen Dünya Kupası başarısında başrollerden biri oldu.
Francesco Totti: Roma’nın efsanesiydi. Kariyeri boyunca sadece gönlünün kulübünün formasını giydi. Gelen transfer tekliflerini elinin tersiyle itti. 41 yaşına kadar tam çeyrek asır Roma formasını giyen Totti, bir kez Serie A şampiyonluğu ve ikişer kez İtalya Kupası ve Süper Kupa sevinci yaşadı. Bireysel başarıları kulüp başarılarının önüne geçen Totti, gözyaşlarıyla futbola veda ederken Roma seyircisinin kalbinde silinmez iz bıraktı.
Kaka: Adını ilk kez 2003’te geldiği Milan’da duyduk. Henüz 21 yaşında Avrupa’ya transfer olan bu genç Sambacı kısa sürede oynadığı futbolla yaşlı kıtaya damgasını vurdu. Milan’ın efsaneleri arasına adını yazdıran Kaka, lig ve Şampiyonlar Ligi kupasının kazanılmasında önemli rol oynadı. 2009’da Real Madrid’e giderken hüsran yaşayacağını kimse tahmin edemezdi. Real Madrid’de 4 yıl sıradan bir performans gösterip yeniden Milan’a döndü ama eski günlerinden çok uzaktı. Milan’da sadece bir yıl kaldıktan sonra 2014’te ABD ligine gitti. 35 yaşında futbola veda etti.
Tomas Rosicky: Çek futbolunun yetiştirdiği önemli yıldızlardan biri olan Rosicky, Borussia Dortmund ve Arsenal formalarını başarıyla giydi. Tekniği ile ön plana çıktı. 5 yıl Dortmund, 10 yıl Arsenal serüveninde, sadece 1 kez lig şampiyonluğu yaşadı. Son yıllarda sakatlıklarla başı dertte olan Rosicky, 2016’da futbola başladığı Sparta Prag takımına transfer oldu. Müzmin sakatlığından dolayı sadece 12 maçta forma giyen Rosicky, geçtiğimiz günlerde artık vücudunun futbolu kaldırmadığını söyleyip 37 yaşında yeşil sahalardan koptu. Çek milli formasını ise 105 maçta giydi.