Türkiye’nin yakın tarihine damga vuran 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonunun 11. yıldönümünde eski Emniyet Müdürü İsmail Öztürk ve eski Başkomiser Dr. Turgay Karagöz, TR724’te Ajans’ındakonuğu oldu.
Eski emniyet yetkilileri, 17 Aralık sürecinin ardından yaşanan toplumsal, siyasal ve hukuki dönüşümü detaylandırarak, bu olayın Türkiye’nin geleceğine etkilerini değerlendirdi.
Eski Emniyet Müdürü İsmail Öztürk, 17 Aralık sürecinin hem bireysel hem toplumsal yaşamı derinden etkilediğine vurgu yaparak, şu çarpıcı ifadeleri kullandı:
“17 Aralık dosyası, Cumhuriyet tarihinin en büyük yolsuzluk dosyasıydı. Hukukun üstünlüğü ilkesinin tamamen devre dışı bırakıldığı bir dönemin başlangıcı oldu. Bu operasyon sadece yolsuzlukla ilgili değil, aynı zamanda adalet mekanizmasına yönelik sistematik bir saldırıydı.”
İsmail Öztürk, dosyada ortaya konulan delillerin sürecin kapatılması için baskı altına alındığını belirtti ve şu ifadeleri ekledi:
“Türkiye’nin tarihsel ve ekonomik geleceğini etkileyebilecek büyük bir fırsat yok edildi. Adaletin üzerine gölge düştü.”
17 Aralık sürecindeki ekonomik boyutları özellikle İran-Türkiye arasındaki para transferlerine odaklanarak açıklayan İsmail Öztürk, şu detayları paylaştı:
“15 aylık bir teknik takip sonucunda ortaya çıkarılan bu dosya, 15 milyar dolarlık petrol gelirinin Türkiye hazinesinde kalması gerekirken İran’a yönlendirilmesini içeriyordu. Normalde bu parayı Türkiye’de tutarak ekonomik bir fırsat yaratmamız gerekiyordu. Ancak bu para, yolsuzluk aracılığıyla İran’a aktarıldı.”
Eski Başkomiser Dr. Turgay Karagöz ise dosyanın delillerinin kuvvetliliğine dikkat çekerek, şu ifadelerde bulundu:
“17 Aralık dosyasında sunulan deliller, şu ana kadar hazırlanmış en iyi yolsuzluk dosyasıydı. Teknik takibimizde para transferlerinden yolsuzluk konularına kadar her şey en ince ayrıntısına kadar kayıtlara geçirildi. Ancak bunları ortaya çıkaran ekipler tasfiye edilip susturulmaya çalışıldı.”
Karagöz, operasyon sürecindeki başlıca hedefin toplumun dikkatini dağıtmak ve gerçeklerin üzerini örtmek olduğunu belirtti.
Dr. Karagöz, 17 Aralık sürecinin çok kısa sürede hukuki bir olay olmaktan çıkıp siyasi bir hesaplaşmaya dönüştüğünü vurguladı:
“Dosyada yer alan delillerin üzerine gitmek yerine, bizler hedef gösterildik. Türkiye’de adaletin üstüne siyaset gölgesi düştü. Bu, sadece bizim mesleki hayatımızı değil, toplumun vicdanını da çızdı.”
Eski Emniyet Müdürü İsmail Öztürk, 17 Aralık’tan sonra toplumun adalet sistemine olan inancını yitirdiğini belirtti:
“Toplumda artık adaletin herkes için eşit şekilde işleyeceğine dair bir inanc kalmadı. Bugün insanlar hukuka olan güvenlerini tamamen yitirmiş durumdalar.”
İsmail Öztürk, 17 Aralık operasyonunun ardından yargı sisteminin köklü bir dönüşüme uğradığını belirterek şu ifadeleri kullandı:
“Bu süreçten sonra hukuk, eski itibarına bir daha asla kavuşamadı. Herkesin gözleri önünde yargı bağımsızlığı tamamen yok edildi. Artık adalet konuşulamaz hale geldi.”
Programın sonunda İsmail Öztürk ve Turgay Karagöz, 17 Aralık’ta yaşananların sadece bir yolsuzluk operasyonu değil, aynı zamanda bir toplumsal adalet mücadelesi olduğuna dikkat çekerek şu ifadeleri kullandı:
“Tarih, gerçekleri bir gün yazacak. 17 Aralık, sadece bir yolsuzluk dosyası değil, adalet için verilen bir savaştı. Bu mücadele yarım kaldı.”