HABER ANALİZ | İLKER DOĞAN
17 Ağustos’ta gece yarısı yaşanan ve Türkiye’nin yakın tarihinin en büyük felaketi olarak gösterilen depremin üzerinden 23 yıl geçti. Resmi verilere göre bile Türkiye’de hala ‘öncelikle dönüştürülmesi gereken’ konut sayısı yaklaşık 7 milyon civarında. İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarına göre İstanbul’da durum vahim ötesi. İmamoğlu, 318 binanın tamamen çürük olduğunu ve acilen yıkılması gerektiğini anlatıyor. O binalarda 3 bin 99 ailenin yaşadığını söylüyor. İmamoğlu’nun açıklamalarına göre olası bir depremde 85 bin bina ‘ağır hasar’ alacak. İmamoğlu, rejimin ortaya koyduğu deprem ve olası etkilerine ilişkin rakamların tamamının hatalı olduğunu anlatıyor.
Merkez üssü Gölcük olan büyük İstanbul depreminin üzerinden 23 yıl geçti. Kuzey Anadolu Fay Hattı’nın kırılmasıyla meydana gelen deprem, İstanbul, Bolu, Bursa, Eskişehir, Kocaeli, Sakarya ve Yalova’da can ve mal kaybına neden oldu. Deprem, 17 Ağustos 1999 Salı günü saat 03:01’de başladı ve 45 saniye sürdü.
Depremin merkez üssü İzmit’in Gölcük ilçesi olarak açıklandı. Büyüklüğü de Richter ölçeğine göre ABD Jeolojik Araştırmalar Merkezi (USGS) tarafından 7,6; Boğaziçi Üniversitesi Kandilli Rasathanesi tarafından ise 7,8 olarak ölçüldü. Bugün genel olarak depremin büyüklüğü, ilk yapılan açıklamalarda duyurulan 7,4 olarak kabul ediliyor.
YAKLAŞIK 19 BİN KİŞİ ÖLDÜ, 6 KİŞİ KAYIP
17 Ağustos 1999 Depremi, gerek nüfus yoğunluğu gerekse de ekonomik faaliyet açısından Türkiye’nin en önemli bölgesini etkiledi. Resmi rakamlara göre, depremde 18 bin 373 kişi hayatını kaybetti, 48 bin 901 kişi de yaralandı. 5 bin 840 kişi de kayboldu. Ancak resmi olmayan kaynaklara göre can kaybı 5 bin civarında.
HASAR GÖREN BİNA SAYISI 365 BİN
Depremde hasar gören bina sayısı 365 bin. 112 bin 735 bina yıkıldı, ağır hasar gördü. Orta hasarlı bina sayısı 124 bin 131 olarak açıklandı. Az hasarlı bina ise 128 bin 42 olarak kayıtlara girdi. Can kayıplarının önemli bir bölümü binaların yıkılması ya da ağır hasar almasının sonucuydu.
Deprem Riskinin Araştırılarak Deprem Yönetiminde Alınması Gereken Önlemlerin Belirlenmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması Komisyonu’nun Temmuz 2010’da yayımladığı raporda, depremde 364 bin 905 konut ve işyerinin yıkıldığı ya da çeşitli düzeylerde hasar gördüğü belirtildi.
5 YILDA HEDEF 1,5 MİLYON
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2020 yılı kasım ayında yapığı açıklamada, 5 yılda 1,5 milyon konutun dönüşümünü hedeflediklerini söylemişti. Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum’un 24 Şubat 2019’da yaptığı açıklamaya göre Türkiye’de yenilenmesi gereken konut sayısı 6,7 milyon! Erdoğan’ın dediği gibi hedeften sapma olmaz ve yılda 300 bin konut yapılırsa Türkiye, yaklaşık 20 yıl sonra depreme hazır hale gelecek!
YALAN, YALAN, YALAN…
2012 yılında başlatılan Kentsel Dönüşüm Seferberliği kapsamında Şubat 2019’a kadar 590 bin konut dönüştürüldü. Bunu bizzat Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum açıklamıştı. Ancak Kurum, 10 Nisan 2022’deki açıklamasında 2012’den bugüne kadar 3 milyon konutu dönüştürdüklerini söyledi.
Bakan’ın her iki açıklamasının da doğru olduğunu kabul edersek, 2021’e kadar geçen 9 yılda 1,5 milyon konut dönüştüren iktidar, sadece 1 yılda 1,5 milyon konutu yenilemiş olmalı! Bu arada rejimin yıllık ‘dönüşüm’ hedefi 300 bin konuttu. Murat Kurum, rakamları manipüle ederek kamuoyunu yanıltıyor olabilir mi?
İMAMOĞLU: BİZE VERİLEN RAKAMLAR DOĞRU DEĞİL
Ekrem İmamoğlu, önceki gün Sütlüce’deki Haliç Kongre Merkezi’nde düzenlenen ‘İstanbul’un Yeni Çözüm Adımları’ toplantısında konuştu. Deprem ve olası sonuçlarına dair rakamlar verdi. İmamoğlu’nun verdiği rakamlar vahametin büyüklüğünü de gözler önüne seriyor. Buna göre iktidar temsilcilerinin verdiği rakamların tamamı hatalı.
İmamoğlu, şunları söyledi: “Örneğin; göreve geldiğimizde, önümüze konan veriler, İstanbul’da deprem durumunda yaklaşık 48 bin binada ağır ve çok ağır, 146 bin binada ise orta hasar yaşanabileceğini ortaya koyuyordu. Önümüze konmuş olan veri, son derece endişe vericiydi. Ama çok geçmeden detaylı bir çalışma yapınca gördük ki, bu rakamlar doğru değil. Yaptığımız tespitlerden sonra ağır hasar görebilecek binaların 1.8 kat, orta hasar görebilecek binaların ise 3.3 kat daha fazla olduğunu bize gösteren sonuçlar elde ettik.”
BİNLERCE İNSAN BETON TABUTTA YAŞIYOR
“Tarama çalışmalarımız sırasında, özellikle İstanbul’un batı yakasında tespit ettiğimiz, öyle 318 bina var ki, hepsi çok ağır derecede çürük. Biz, D ve E sınıfındaki o 318 binayı bir an önce yıkacağız. Çünkü o binalarda yaşayan 3.099 aile var. Bu hanelerin çok ağırlıklı bölümü kiracı. Bu insanlarımızı tabutta yaşatmayacağız.”
Peki iktidar ne yapmış?
Onu da şöyle anlattı İmamoğlu: “Gördük ki; 130 proje, 78 donatı alanı ve tam 7 orman alanından 85 milyar dolar gibi inanılmaz bir rant elde edilmiş. Ne yazık ki; kamu arazileri, kamu kaynakları depremle mücadele için harcanmadı. Bu kadim kentin kamusal alanları, rant uğruna betonlaştırıldı. Korunmuş askeri alanlarımızı lüks konuta ve ticari alanlara çevirip, milletin malı üzerinden çevrelerini zengin ettiler. ”
ÜRKÜTEN SENARYO; İSTANBUL YERLE BİR OLUR!
İstanbul’daki konut stoku 1999 depreminde 1 milyon 650 bir civarındaydı. Bugün ise bu rakamın 2 milyona yakın olduğu tahmin ediliyor. Yapılan araştırmalara göre söz konusu konutlardan 700 bini riskli sınıfta ve yıkılmalı. İstanbul’da depremin yıkım eşiği 6,4!7,0 ve üzeri büyüklükte 25-30 saniye süren bir depremde binlerce bina yerle bir olacak.
İBB tarafından iki yıl önce hazırlanan 7.5 büyüklüğündeki yıkıcı bir deprem senaryosuna göre; İstanbul’da çok ağır ve ağır hasarlı bina sayısı 48 bin, orta ve daha üstü hasarlı bina sayısı 194 bin olacak. Bu rakamlara göre; binaların yüzde 22,6’sı yıkılacak, 25 milyon ton enkaz oluşacak, yolların yüzde 30’u kapanacak, 463 içme suyu noktası, bin 45 atık su noktası ve 355 doğal gaz noktası hasar görecek. Toplamda 120 milyar TL yapısal ve yapısal olmayan ekonomik kayıp yaşanacak.
TÜRKİYE, 20 YILA DEPREME HAZIR!
Bu arada hatırlatalım; Erdoğan rejimi, Türkiye’yi 20 yılda depreme hazır hale getirmeyi planlıyor. Rejim temsilcilerinin açıklamalarından bunu anlıyoruz. Peki Türkiye’nin o kadar vakti var mı? Deprem bilimcilere göre yok.