TR724 HABER | TAHA EREN
15 Temmuz’un altıncı yılında Türkiye, hala darbe girişinin perde arkasını bilmiyor. İktidarın teorisi dışında konuşanlar tutuklanma ve hapis tehdidiyle karşı karşıya. Hükümet, bu sayede muhalefeti susturdu, otoriter bir liderin eline sınırsız güç verildi ve ilke tüm demokratik değerlerini kaybetti.
George Mason Üniversitesi’nden Doç. Dr Mahmut Cengiz’in, 15 Temmuz’un altıncı yıl dönümünde ‘darbe’nin mağdurlarından Prof. Henri Barkey ile yaptığı röportaj güvenlik alanında tanınmış Washington merkezli HS Today dergisinde yayınladı. İktidarın sürekli birilerini “suçlama oyunu” oynadığına işaret eden Barkey, “Hükümet, inandırıcılığı artsın diye zayıf 15 Temmuz teorisine bir Amerikan parmağı eklemek istedi. Tanınmış biri olduğum için beni seçtiler. Ama oyunun bu kadar büyüyebileceğini kendileri bile tahmin etmedi.” dedi.
Doç. Dr Mahmut Cengiz’in sorularına Uluslararası İlişkiler Profesörü Türkiye asıllı Orta Doğu Uzmanı Henri Barkey’in yorumları şöyle:
Türkiye sizi neden suçluyor?
-Büyükada’da bir konferans düzenlemek için gitmiştim ama hükümet benimle ilgili çok çılgın ve inanması güç teoriler geliştirdi. Türkiye’den 19 Temmuz tarihinde çıktım. İki gün sonra 21 Temmuz’da Türkiye Gazetesi giriş ve çıkış saatlerimi vererek beni hedef gösterdi. O an hükümetin bizzat beni suçlama eyleminin içinde olduğunu anladım. Hükümet saçma sapan hikayeler uydurdu ve bu o kadar tekrar edildi ve Türk halkı da buna maalesef inanmaya başladı. Osman Kavala iddianamesinde de varım. İnsanın bu saçmalığı görünce saçını başını yolası geliyor.
Hükümet 15 Temmuz’u biliyordu, sizinle ilgili de ön hazırlık yapmış olabilir mi?
-Daha önce hiç düşünmedim ama neden olmasın.
2016 yılında bir gazeteci (Ruşen Çakır) size ‘Türkiye’nin ve kendisinin bu darbeyi Gülencilerin yaptığından emin olduğu’ sorusu karşısında cevaben bir koalisyondan bahsediyordunuz. Hala bu görüşünüzün arkasında mısınız?
-Hala o görüşümü mantıklı buluyorum. Bu kadar acemice bir darbeyi ancak aralarında uyum olmayan bir amatörler grubu yapabilir.
Türkiye’de muhalefet neden 15 Temmuz iddialarını sorgulamıyor?
-Türkiye’de muhalefet Meclis Komisyonu raporunu hükûmet yayınlamayı reddettiğinde tepkisini koyabilirdi ama yapmadılar. Bir siyasi parti, Amerikalı bir kuruluştan benim katılımcı listesinden çıkarılmamı istedi. Kuruluş da onlara güle güle dedi. ABD’de böyle bir şey talep edemezsin. Toplantı iptal edildi.
Türkiye, 15 Temmuz’u ABD’ye karşı koz olarak kullanıyor mu?
-Evet ilk zamanlar çok kullandı, şimdi yüz yüze görüşmelerde dile getirmekten korkuyorlar. Zaman zaman Soylu üzerinden mesaj vermeye çalışıyorlar. ABD’nin darbe yaptığını değil de darbe girişimini sıcak karşıladığını ifade etmeye çalışıyorlar sanırım.
ABD, bu işin içinde değil de neden tepki vermiyor?
– Obama hükümeti sessiz kalarak çok yanlış yaptı ve aynı hatayı devam eden hükümetler halen sürdürüyor. Masada daha önemli bir gündem olunca, ABD süper güç gibi davranıyor ve önemli gündem maddelerine yoğunlaşıyor. ABD, Türkiye’deki politikaların nasıl yürüdüğünü çok iyi anlamıyor. Metin Topuz hala içeride. 15 Temmuz’a daha sert tepki vermesi gerekir.
Kılıçdaroğlu kontrollü darbe diyor, siz nasıl tanımlarsınız?
Dürüst olmak gerekirse, o gece ne olduğunu bilmiyorum. Çok tuhaf bir darbe girişimi. Türk askeri darbe yapmasını bilir. Ben 1960 ve 1971’de Türkiye’deydim. Türkiye’de şu ana kadar 15 Temmuz ile ilgili adil soruşturmalar yapılmadı. Erdoğan da buna zaten Tanrı’nın lütfu dedi ve fırsat olarak görüp askeri ve sivil bürokrasiyi yok etti. ABD’de Türkiye çalışan uzmanlara ve devlet yetkililerine soruyorum, onlar da bilmiyoruz ne olduğunu diyorlar.
Erdoğan 4 farklı kaynak gösteriyor darbeyi öğrenme saatiyle ilgili, ne diyorsunuz?
-Bu işte bir bit yeniği olduğu çok açık. Kimse ne olduğundan bihaber. Belki istihbarat görevlileri biliyordur ama onlar da çok sınırlı insanla paylaşırlar. Hükümet Fethullah Gülen’i suçluyor, ancak Gülen bağımsız bir uluslararası komisyon istedi. Bu arada Adil Öksüz enteresan bir şekilde serbest bırakıldı ve savcının ısrarları karşılık bulmadı. Gülencilere göre, Öksüz istihbarat yetkilileri ile iş birliği yaptı ve Gülencileri darbeye bulaştırmayı amaçladı.
Türkiye, neden Öksüz’ü serbest bıraktı ve pesine neden hiç düşmedi?
-Öksüz adını ilk defa duydum. Açıkçası ne darbedeki ne de Gülen grubundaki rolünü anlamadım. Türk medyası çok yalancı. Bu haberlere nasıl itibar edebilirsiniz ki? Türk medyasını hiçbir çalışmada referans olarak kullanmıyorum.
15 Temmuz soruşturmalarını nasıl buluyorsunuz?
-Askerler, bazı komutanlarla yüzleşmek istediler. Hakim onların birçok isteğini kabul etmedi. Meclis komisyonu araştırma raporunu yayınlamadı. Türkiye’deki hiç bir soruşturmaya güvenim yok. Medyanın hür olmadığı bir ülkede darbe girişimi yargılamalarına güvenemeyiz. Bir general gerçekten darbeci olsa bile, onun iddianamesine bile nasıl güvenebilirsiniz bu kadar yalanlar ortalıkta varken.
Türkiye’deki adaletsiz durumu ve komik soruşturmaları bütün dünya görüyor. İsveç ve Finlandiya Tr den giden iade dosyalarına itibar etmez, çünkü adalet yok, bunu onlar da çok iyi görüyor. Merak ediyorum 15 Temmuz devlet törenlerine yabancı ülke temsilcileri davet ediliyor mu? Ediliyorsa kimler katılıyor acaba.
Peki harp okulu öğlencileri?
-Zavallı çocuklar, çok iğrenç ve kalp kırıcı bir durum. Onlar en alt kademe ve bir şey bilmezler. Darbelerde en alt kademe her zaman darbeyi en son öğrenendir. Çocuklara yazık ettiler.
Türkiye, Birleşik Arap Emirliklerini de suçladı. Sonraki adımlar için ne diyorsunuz?
-Birleşik Arap Emirlikleri ve Sudi Arabistan aynı düzlemde. Hükümetin paraya ihtiyacı var. O yüzden tükürdüklerini yaladılar, gittiler kapılarını çaldılar.
ABD’de devlet birimleri 15 Temmuz’u nasıl görüyor?
Belki istihbarat biliyordur ama onun dışında bilen olduğunu sanmıyorum. ABD’nin, Türkiye’nin 15 Temmuz’u sürekli suiistimal ettiğini görmesi ve anlaması gerekir. Erdoğan’ının çıkarlarına hizmet ediyor ve Erdoğan 15 Temmuzu rakipleri karşısında bir kalkan olarak kullanıyor.
-Türkiye 40 bin askeri ihraç etti ve bunlara terörist dedi!
Türkiye’de çok sayıda insan terörist olarak yaftalanıyor. Onlar emir kulu…
15 Temmuz Türkiye’yi nasıl etkiledi?
Türkiye’yi daha da otoriterleştirdi. Gerçi oraya doğru gidiş vardı ve bu kaçınılmazdı. Sadece sureci Erdoğan lehine hızlandırdı. Farz edelim ki Erdoğan bu işte değil! Ama 15 Temmuz’dan en çok faydalanan kendisi.
Erdoğan ve Biden neden anlaşamıyorlar?
Biden hükümeti, Trump hükümetinin politikalarını benimsemedi. Biden bir hükümet adamı gibi hareket ediyor ve hükümettekilerin söz hakki var konuşmakta veya alınan kararlarda. Ancak Trump, kendi hükümetini hiçe saydı. Tek bir lider gibi davrandı. Erdoğan onu çok iyi gördü ve Trump’ın bu yönünü ve kullandı.
Erdoğan ve damadının isimleri Halk bankası davasında geçiyor. Erdoğan bu davadan neden bu kadar korkuyor?
Halk bank davası, Erdoğan ve Türkiye için çok büyük bir utanç. Adları geçiyor, bir de duyduğum kadarıyla 40 milyar dolarlık bir ceza gelebilir. Türkiye ekonomisi çok kötü ve bunu kaldıramayabilir. Erdoğan boşuna davaya müdahale etmeye çalışıyor. ABD’de Türkiye’de olduğu gibi yürütme yargıya müdahale edemez. Halk bank davası kendi mecrasında yürüyor ve Türkiye’deki lider kesim kemerlerini uçaklarda olduğu gibi sıkı bağlamak zorunda.
Türkiye seçim eşiğinde ve Erdoğan kaybedeceği seçime girmez deniyor, öyle mi?
-Son dakika bir sürpriz ile seçimler yapılamayabilir. Anketlerde umduğunu bulamazsa, Erdoğan ya uluslararası bir kriz çıkarabilir ya da seçimleri geciktirmek için bir mazeret üretebilir.
15 Temmuz ile ilgili çok suçlanıyorsunuz, bu hayatınızı nasıl etkiledi?
Aakademik kariyerime saldırdılar. Ne kadar tuhaf bir hükümet! Türkiye, bir korku devletinde yaşıyor. Kaftancıoğlu bir tweet yüzünden 4 yıl hapis aldı. Çok şanslıyım ki evimde uyuyup evimde uyanıyorum. Zavallı Osman! Hiçbir yanlış yapmadı ama hapiste. İstanbul burnumda tutuyor. Yılda 3-4 defa giderdim. Dedemin mezarı İstanbul’da, anne ve babamın külleri de Boğaz’da. İnanıyorum 15 Temmuz bir gün aydınlanacak. Belki bu işi bilen birileri (hükümet kanadını kastediyor) zamanından önce itirafçı olacak.
Formalite bir konsolosluk işleminiz olsa, Türk elçiliğine gider misiniz?
-Hayır. Zaten beni davet etmezler. Çok fazla kafa yormak istediğim bir konu değil bu.